MORAL BOZUKLUĞUNA...

A.A

Araştırmaya göre, insanların yüzde 29'u fast food yemeyi vazgeçemeyecek kadar çok sevdiğini belirtti.

 


Pazar araştırma şirketi Synovate'in 19  ülkeden 13 bin 155 kişi ile görüşerek gerçekleştirdiği “Sağlıklı Yaşam”  araştırmasına katılanların yüzde 29'u fast food yemeyi vazgeçemeyecek kadar çok  sevdiğini belirtirken, Suudi Arabistanlılar, yüzde 59 oranıyla, “fast food  fanatiği” çıktı.

Araştırmada Arjantin, Brezilya, Kanada, Şili, Çin, Kolombiya, Danimarka,  Mısır, Hindistan, Endonezya, Kore, Hollanda, Rusya, Romanya, Suudi Arabistan,  Singapur, Türkiye, ABD ve İngiltere'de yaşayanların, sağlık ve kilo durumlarını  kontrol edip etmediklerinin yanı sıra beslenmeleri ve alışkanlıkları incelendi.

Ortalama sonuçlara bakıldığında, katılımcıların yüzde 5'inin (yüzde 6  kadın, yüzde 5 erkek) her gün, yüzde 15'inin haftada bir kez tartıldığı  görülürken, kilo konusunda en hassas olanlar, her gün tartılan Amerikalılar  oldu.

Haftada bir tartılan ülkeler arasında en yüksek oranlara yüzde 28 ile  Kore, yüzde 26 ile Arjantin ve yüzde 25 ile Brezilya sahip.

Ülkelerin ortalama sonuçları, katılımcıların yüzde 36'sının akıllarına  geldiğinde tartıldığını gösterdi. Bu oran, Türkiye için yüzde 48 olurken,  Türkiye'yi yüzde 45 ile Endonezya, Çin ve yüzde 43 ile Arjantin takip etti.

Katılımcıların yüzde 22'si hiç tartılmadığını ifade etti. Hindistan,  tartılmayan ülkeler arasında yüzde 40 ile başı çekerken, Şili yüzde 39, Endonezya  ve Romanya yüzde 38 oranıyla Hindistan'ın arkasından geldi.
        
DİYET RAĞBET GÖRMÜYOR


Bugüne kadar kilo vermek için önlem almayan veya halihazırda özel bir  çaba sarf etmeyenlerin oranı yüzde 40 iken, Endonezya, yüzde 66 ile bu alanda en  yüksek orana sahip oldu.

Diğer ülkelere bakıldığında, kilo vermek veya kiloyu kontrol altında  tutmak amacıyla başvurulan yöntemlerin arasında ilk 3 sırasında yüzde 32 oranıyla  “düşük yağlı ürünler tüketmek”, yüzde 16 oranıyla “düşük karbonhidratlı  ürünler tüketmek” ve “spor salonuna üye olmak” geldi.

Farklı isimlerle anılan çeşitli diyetlerin veya diyet yöntemlerinin pek  rağbet görmediğini, ülkeler genelinde sadece yüzde 6'lık kesimin bunları  uyguladığı ortaya çıktı. Bu tarz diyetleri uygulayanların başında, dünya  ortalamasının çok üzerinde, yüzde 23'lük oran ile Çinliler geldi. Türkiye'de bu  oran yüzde 2'de kaldı.

Düşük yağlı ürün tüketiminde en büyük çabayı yüzde 64'lük oran ile  Arjantinlilerin gösterdiği ortaya çıktı. Arjantinlileri yüzde 53 ile  Danimarkalılar izledi.

Katılımcıların yüzde 61'i, önlem olarak restorana gittiklerinde daha ufak  porsiyonlarda sipariş verdiklerini veya yemeklerini bir başkası ile paylaştığını  belirtirken, yüzde 52'lik kesim jimnastik salonuna gitmeyi tercih ettiğini  söyledi.
        
MORAL BOZUKLUĞUNDA ABUR CUBUR

        
Katılımcıların yüzde 26'sı, moralleri bozuk olduğunda abur cubur  yediklerini itiraf ederken, en yüksek oran yüzde 47 ile ABD'de çıktı.  Amerikalıları yüzde 41 ile Kanadalılar, yüzde 40 ile İngilizler izlerken, Türkiye  için bu oran yüzde 36 oldu.

Yaşamın kendi isteklerine engel olmak için çok kısa olduğunu düşünenlerin  oranı 39'u oldu. Yüzde 55 ile Romanya ve Singapur'da en yüksek orana sahipken,  Kore yüzde 49 ve Arjantin yüzde 47 ile bu iki ülkeyi izledi.

Türkiye'de ise her dört kişiden biri, özellikle erkekler, sağlıksız bile  olsa hayatın istenen şeylerden kendini kısıtlamayacak kadar kısa olduğu  görüşünde.

Öte yandan, sağlıklı beslendiklerinde kendilerini daha iyi  hissettiklerini düşünlerin oranı yüzde 84 seviyesinde yer aldı. Bu konuda  Kolombiyalılar başı çekerken, Mısırlılar ve Endonezyalılar onları takip etti.  Türkiye'den “sağlıklı yiyecekler kendimi bana daha iyi hissettiriyor”  diyenlerin oranı yüzde 89 oldu.
        

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:31 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.