MERCİMEK ÇOK YARARLI

A.A

Mercimek proteini ülkenin en büyük tarımsal ithalat kalemleri arasında yer alan soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan içeriyor.


İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü  (İYTE) bünyesinde kurulan Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Laboratuvarı'nda  yapılan araştırmada, mercimek proteininin ülkenin en büyük tarımsal ithalat  kalemleri arasında yer alan soya proteininden iki kat daha yüksek antioksidan  aktiviteye sahip olduğu ortaya konuldu.

İYTE Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu,  özellikle son yıllarda gıdaların insan  sağlığına etkileri konusunda çok sayıda çalışma yürütüldüğünü, doğru bilinen bir  çok konunun tam tersi sonuçlar verebildiğini söyledi.

Bölüm bünyesinde 3 yıl önce kurulan Biyoteknoloji ve Biyomühendislik  Laboratuvarının dünyanın en gelişmiş laboratuvarları arasında yer aldığını  belirten Yemenicioğlu, bu laboratuvarda geniş araştırma imkanlarına sahip  olduklarını kaydetti.

Yemenicioğlu, halkın kanser ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu  etkileri bulunan antioksidan aktiviteye sahip gıdalarla ilgili geleneksel  bilgilere sahip olduğunu, bunu bilimsel olarak analiz etmek amacıyla bir çalışma  yaptıklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

“Bir gıdanın antioksidan aktivitesi sağlık üzerindeki etkileri konusunda  en çok incelenen etkidir. Çeşitli birimler var, ama bunlar halk için bir şey  ifade etmiyor. Biz de halkın anlayacağı birimle ifade ettik. Çay bilinen en  önemli antioksidan kaynağıdır. Biz de çayı birim alarak karşılaştırma yaptık.  Örneğin bir avuç yani yaklaşık 40 gram taze veya kuru cevizin antioksidan  aktivitesinin 2 bardak siyah çaya eşit olduğunu, 1 avuç kuru fındığın ya da Antep  fıstığının 1 bardak siyah çaya eşit olduğunu saptadık. Taze fındığın ise  antioksidan aktivitesinin yarım bardak çaya eşit olduğu ortaya çıktı.”

Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, sebzeler arasında yaptıkları araştırmada  da, aktioksidan etkisi bilinen biber çeşitleri arasında en fazla sivri biberin  koruyucu etkiye sahip olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.

Araştırmaya göre sivri biberi, süs biberi, dolmalık biber, çarliston  biber ve salçalık biber izliyor. Patlıcan türleri arasında yapılan araştırmada  ise, topan ve uzun patlıcan türleri arasında bir farklılık saptanmadı.

Organik ürünlerle, konvansiyonel gıdalar arasında yapılan araştırmada ise  fındık ve ceviz için bir farklılık belirlenmedi.
        
AMERİKA'NIN SOYASINA KARŞI TÜRK MERCİMEĞİ
        
ABD'nin en büyük soya üreticisi olması nedeniyle, bu ülkedeki  laboratuvarların sürekli soya ile ilgili araştırmalar yürüttüğünü, bulguların  reklam niteliğinde tüm dünyaya geçildiğini ifade eden Yemenicioğlu, kendilerinin  de mercimek ve nohut üzerine araştırma yaptıklarını bildirdi.

Yemenicioğlu, “Türkiye'nin üretiminde dünyada ilk üçte yer aldığı  mercimek ve nohut, mucize gıda olarak tanıtılan soya proteininden daha yüksek  antioksidan değere sahip” dedi.

Bir avuç mercimek proteininde 3 bardak siyah çaya eşit antioksidan  aktivite tespit edildiğini belirten Yemenicioğlu, aynı miktarda soyada ise ancak  1,5 bardak antioksidanın bulunduğunu, nohudun soyayı biraz aşan bir aktiviteye  sahip olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Yemenicioğlu, soya proteininin milyarlarca dolarlık bir pazarı  olduğuna, soyanın Türkiye'nin en fazla ithal ettiği tarım ürünleri arasında yer  aldığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Halbuki Türkiye nohut ve mercimek üretiminde yıllara göre değişmek  üzere ikinci veya üçüncü sırada yer alıyor. Kendi endüstrimizde kullandığımız  proteini, soya yerine mercimek ve nohudumuzdan elde edebiliriz. Biz tüm  çalışmaları tamamladık. Fonksiyonel ve moleküler karakterizasyonu ortaya koyduk.  Literatürde ilk kez nohut proteinlerinin antioksidan aktiviteye sahip olduğunu  dünyaya duyurduk. Bu çok ilgi gördü. Uluslararası yayınlar arasında en çok okunan  üçüncü yayın oldu. Hindistan, Pakistan ve ABD'den araştırmacılar bu araştırmayı  yoğun biçimde talep ediyor.

Bu araştırmayla ortaya konulan bilgiler büyük değişimler yaratacak.  Türkiye'nin elindeki ürününün ne kadar güçlü olduğu ilk kez ortaya konuldu. Biz  mercimek ve nohudu sadece sofrada tüketiyoruz. Oysa ki tüm köpüklü kozmetik  ürünlerinde protein kullanılıyor. Bu bilgileri, sanayinin kullanımına çok yakında  sunacağız. İyi kullanırsak ülke olarak milyonlarca dolar kazancımız olacak.”
        
ANTİOKSİDAN NEDİR?
        
Antioksidan veya yükseltgeme önleyici, yağların otoksidasyonunu  yavaşlatan maddedir. Canlılarda, kimyasal süreçler, özellikle oksitlenme, serbest  radikallerin oluşmasına neden olur. Yüksek derecede reaktif olan serbest  radikaller, farklı moleküller ile kolayca reaksiyona girebilir ve böylece  hücrelere, canlıya zarar verebilir. Antioksidanlar serbest radikallerle  reaksiyona girerek (onlarla bağ kurarak) hücrelere zarar vermelerini önler. Bu  özellikleriyle hücrelerin anomalileşme ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini  azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı ve yaşlılık  etkilerinin minimum olduğu bir yaşam şansını yükseltir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:20 Nisan 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.