Korsanlara neden ilgi duyuluyor?

Karayip korsanları 300 yıldan fazladır popüler kültürü etkilemeye devam ediyor. Bunun altında yatan nedenler ile modern toplum arasında nasıl bir ilişki var?

Karayip Korsanları film serisi 4 milyar dolardan fazla ciro yaptı. Serinin son filmi Karayip Korsanları Salazar'ın İntikamı (Dead Men Tell No Tales) hala sinemalarda oynuyor. Johnny Depp'i belki bir daha Kaptan Jack Sparrow rolünde göremeyeceğiz, ama dünya çapında izleyiciler 18. yüzyıl korsanlarına ilgi duymaya devam ediyor.

Öyle ki 2002'den bu yana 19 Eylül 'Dünya Korsan Gibi Konuşma Günü' olarak kutlanıyor. Peki bu ilgi neden? Doğu Afrika kıyılarında dolaşan günümüz korsanlarından korkarken 1720'lerin ünlü korsan karakterlerinin şiddet eylemlerine neden sempati duyuyoruz?

Bunun nedenlerinden biri, yasalara uymayan bu insanları romantize eden 200 yıllık popüler kültürden kaynaklanıyor. Daha derinlerde yatan neden ise modern bürokratik devletle olan ilişkimizde yatar: burada toplumsal davranışlar öyle sıkı düzenlenmiştir ki korsanların temsil ettiği özgürlüğün cazip gelmesidir. Western filmlerindeki silahşörlere, ABD'de içki yasağı olan dönemdeki gangsterlere, ortaçağ şövalyelerine, hatta Yıldız Savaşları'ndaki kaçakçı Han Solo'ya hayranlığımız da buna dayanıyor belki de.

Karayip Denizi ve Atlantik Okyanusu'nda korsanlığın 'Altın Çağı' olarak adlandırılan dönem 1690'dan başlayarak 1718'de korsan Karasakal'ın (Blackbeard), 1922'de de Kara Bart'ın (Black Bart) idamına kadar devam etti. Bu dönem, denizcilik yasalarındaki tuhaflıkların bir sonucuydu.

TARİHSEL ARKA PLAN

O zamanlar birbiriyle savaş halinde olan ülkeler gemi kaptanlarına 'korsanlık' izni verebiliyordu. Bu kaptanların elindeki 'korsanlık fermanı', düşman gemilere saldırma ve bir kısmını devlete vermek koşuluyla mallarını yağmalama olanağı veriyordu.

O sıralar 'korsan' tanımı özellikle rakip İspanyol gemilerine saldıran İngiliz, Hollanda ve Fransız gemileri için kullanılıyordu. Bunlar devlet donanmasına yardım eden onaylı misyonerlerdi. İmparatorluk hükümetleri her zaman kendi güçlerini sınırlarının dışına taşıyacak bu tür kişilere ihtiyaç duyuyor, yasallığın sınırlarını zorlayan, kendilerine resmi bir yükümlülük getirmeyen bu eylemlere göz yumuyordu.

Sorun, ittifaklar bozulduğunda veya barış ilan edildiğinde ortaya çıktı. Örneğin ünlü Kaptan Kidd İngiliz Kraliyet Donanmasına girip çıkmış, 1690'larda hükümet izniyle korsanlık yapmaya başlamıştı. Fakat daha sonra yasa dışı korsan olarak görülmüş, 1701'de idam edilmişti.

1713'te İspanya, İngiltere, Fransa, Portekiz ve Hollanda arasında Utrech Anlaşması'nın imzalanmasından sonra binlerce korsan kaptan ve tayfası işsiz kalmıştı. Bunların kimi donanmaya girmiş, kimi ticari gemi işletmeye başlamıştı. Bazıları ise bu kez yasa dışı olarak korsanlığa devam etti.

Edward Teach gibi kaptanlar artık illegal kişiliklerdi; o artık efsanevi Karasakal olmuştu. Bu korsanlık Afrika kıyılarında ve Karayipler'de gelişti. Zira Karayip adaları köle emeği kullanan zengin plantasyonlarla doluydu ve rekabet halindeki Avrupa devletlerinin sömürgeleri durumunda oldukları için karasularında yetki bakımından yasal zayıflıklar ortaya çıkıyordu.

Korsan bayrağı 1706'dan itibaren Bahamalar'da hakim olan ve 1718'de İngiltere'nin bölgede egemenliğini sağlamasıyla sona eren Korsan Cumhuriyeti'ni temsil ediyordu.

Altın Çağ'ın son korsan kalıntıları 1720'lerde resmi donanmalarca yakalanıp idam edildi. Ancak savaş dönemlerinde korsanlığın yeniden canlandığı anlar oldu. Örneğin Napolyon Savaşları sona erdiğinde, özellikle Latin Amerika kıyılarında korsanlık canlanmış, 1830'da yargılanıp idam edilen Benito de Soto gibi korsanlar uluslararası ün kazanmıştı.

Doğu Afrika kıyılarında Somalili korsanların etkinliği, bu ülkede güçlü bir merkezi hükümet olmadığı için 2003'te doruğa çıktı. Ancak ticari gemi hatlarının uluslararası işbirliği ile denetim altına alınması korsanlığın azalmasına neden oldu.

BBC TÜRKÇE


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:29 Haziran 2017Yayınlanma Tarihi:28 Haziran 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.