

Bu terapi yönteminde amaçlanan depresif  belirtileri azaltmak ve kişinin sosyal işlevlerini düzenleyerek kişilerarası  ilişkilerde yaşanan problemleri azaltmaktır. Kişilerarası terapi, hastanın,  depresyonun oluşumuna temel hazırlayan ya da hastalığı izleyen olayları, kişiler  arası ilişkileri anlayıp bu durumlarla başa çıkma becerileri edinmesini sağlamak  üzere tasarlanmış bir terapi yöntemidir.  Bu sorunlar depresyon öncesinde  olabildiği gibi depresyon sırasında da görülebilir. Depresyon öncesinde gelen  sorunlara çocukluk döneminde rastlayabiliriz. Depresyon yaşayan erişkinlerin  geçmiş yaşantıları incelendiğinde aile içi tartışmalar, baskıcı, müdahaleci  ebeveyn tutumları sıklıkla görülür.  Örneğin, iş yerindeki problemlerle  kliniğimize baş vuran Bayan Y’nin terapi süreci başladıktan sonra  eksik  iletişim becerilerinin ve iş yerinde yaşadığı benlik saygısı ile ilgili  problemlerin tetikleyici olduğu saptandı. Geçmişe dönük bir değerlendirme  yapıldığında Bayan Y’nin  çocukluğunda aşırı baskıcı ve otoriter bir babayla  ilişki kurmakta zorlandığı görüldü. Babanın hiçbir yaptığını beğenmediğini,  kendisini sürekli eleştirdiğini söyledi. Bayan Y başarılı bir muhasebeciydi;  işyerinde para ile sorunlar yaşayan babasına yardım teklif ediyor, babası ‘Sen  anlamazsın’ diyerek tersliyordu. Böyle bir durumda ne yapacağını bilemediğinden  içine çekiliyor ve babasıyla bir süre konuşmamayı tercih ediyordu. Bu ilişki  şekli çocukluğundan beri devam eden bir süreç halini almıştı.  
Kişinin beklentileri ile muhatabının  verebildikleri arasında belirgin bir fark olduğunda kişi çelişkiye düşer.  Bu  süreç devam ettikçe de sorun artar. Böyle bir sorunda kişiler arası terapide  öncelikle amaçlanan kişinin tek yanlı beklentilerini anlamasına yardımcı  olmaktır.  Bu örnekte Bayan Y’nin babasından beklentileri incelendi.  Babasının  kendisi ile ilişkisinde onu bir yetişkin gibi görmesini, iş yaşamını  paylaşmasını ve yaptıklarını onaylamasını beklediğini gördü.  Sonra babasının  kendisinden beklentileri üzerinde duruldu. Oysa babasında kızıyla iş yaşamının  inceliklerine girme arzusu yoktu, kızının okumasını bile istememişti. Babası  kızından beklentilerini geleneksel kadına ait sorumluluklarla sınırlamıştı. İyi  bir evlilik ve torun istiyordu.  Birbirlerinden beklentileri oldukça zıttı.  Bayan Y kendi beklentilerini babasına dayatmadığı zaman ilişkinin  düzelebildiğini fark edip bu şekilde iletişim kurmaya başlayınca ilişkide olumlu  değişimler gözlendi.  Bu örnekte olduğu gibi kişilerarası ilişkilerde yaşanan  sorunlar ve bunlarla baş etme alanında kişilerarası terapi işe yaramaktadır.  Bunun yanında çözülmemiş yas olayları, başkalarıyla olan çatışmalar, kişinin  yaşamındaki rol değişimlerine (evlenmek, emekli olmak..) sonucunda oluşan  sorunlarda da kişiler arası terapi uygulanır. Bu terapi yönteminde amaç  depresyonun belirtilerinin ortaya çıkmasını önlemek, depresyonu tetikleyen  koşulları anlamak, insanların kendilerini olumsuz etkileyen durumlarla başa  çıkmalarını sağlayan becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaktır.  Bu terapi  yöntemi de yaklaşık 12-18 seansı kapsar. Görüşmeler haftada birdir.  
DR. OĞUZ TAN- PSK. ZEHRA EROL
Paylaş