KALP NAKLİNDE HUY DEĞİŞİR Mİ?

Habertürk

Ya da iki çocukluk aşkı, yıllar sonra birbirlerini bulup sonra biri diğerine kalbini verebilir mi?

 


Mehmet Günsür ile Belçim Bilgin'in başrolde oldukları 'Aşk Tesadüfleri Sever'e konu olan kalp nakilleri, sadece filmlerde mi yaşanıyor, yoksa gerçek hayatta bunların karşılığı var mı? Sabah Gazetesi'nden Esta Tüzün sordu, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Doç. Dr. Kaan Kırali yanıtladı...

300 KİŞİ SIRA BEKLİYOR

Türkiye'de kaç kişi kalp nakli için sıra bekliyor? Sayılarda artış oldu mu?

Türkiye'de son 20 yıldır kalp naklinde önemli ilerlemeler oldu. Bugün Türkiye genelinde yaklaşık 250-300 ileri kalp yetmezliği olan hasta, kalp nakli bekliyor.

Kalp nakli Türkiye'de ne kadar zamandır yapılıyor? Gerçek anlamda kalp nakli uygulaması, 1989 yılında başladı. Bizim hastanemizde ise bu 22 yıllık süre içerisinde 90'ın üzerinde hastaya başarılı bir şekilde kalp nakli yapıldı.


KALBİN CİNSİYETİ YOKTUR

KADIN KALBİ ERKEĞE TAKILABİLİR Mİ?


İnsan organizmasını meydana getiren organların büyük kısmı, kişilerin cinsiyetlerinden bağımsızdır. Kalp, karaciğer, böbrek, kornea ve pankreas böyle organlardır. Beyin ölümü gerçekleşmiş birinden alınıp ciddi hastalığı nedeni ile ihtiyaç duyan kadın ya da erkek bir hastaya nakil edilebilirler. Kalp naklinde de cinsiyetin ve etnik kökenin engelleyici bir rolü yoktur.

NELERİN ENGELLEYİCİ ROLÜ VARDIR?

Önemli olan kalp vericisinin vücut kütlesi ile kalbin nakledileceği alıcının, vücut kitlesi arasında bir uyumsuzluğun olmamasıdır. Kan grubu uygunsuzluğu ve akciğer basınçlarının anormal farklı olmaması gerekir.

8 Şubat 2003'te ekibimle birlikte yaptığımız kalp naklinde, bir Alman kadının kalbi bir Türk gencine takılmıştı. Bu kalp nakli, o zaman da basında oldukça fazla yer almıştı. Hem verici kadının, hem de alıcı erkeğin vücut kütleleri birbirine yakın olduğu için kalp naklinden sonra hasta sağlıklı bir şekilde hayatına devam etti.

DUYGUSAL TEPKİ ÖNEMLİ

'Aşk Tesadüfleri Sever' filminin senaryosundaki gibi tesadüfen de olsa insanlara tanıdıkları insanların kalbi nakledilebilir mi?

Organik olarak, insanlara tanıdıklarının veya yakınlarının kalbi nakledilebilir. Buradaki ortaya çıkabilecek tek problem, bu kalbin takıldığı hastanın ameliyat sonrası bu duruma vereceği duygusal tepkilerdir. Psikolojik olarak bu durumu kabullenip atlatan hastalarda bir problem gelişmez. Ancak hasta bu psikolojik durumu alt edemezse ruhsal problemler gelişebilir.

TANIŞMALARINI İSTEMEM

Türkiye'de ölen yakının kalbini bağışlayan kişi ile kalp nakli yapılan kişinin birbirini tanımasına imkan veriyor musunuz?

Hayır, çünkü karşılıklı olarak bu bilgilendirme bazı olumsuzluklara yol açabiliyor. Ancak her iki taraf da bu konuda aşırı istekli olursa karşılıklı bir iletişime izin verebiliyoruz. Ama doğrusu, her iki tarafın da karşılıklı bir iletişim içinde olmadan hayatlarına devam etmesidir. "Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" deyişi ile bu durum daha net anlatılabilir. Kalp nakli yapılan hastanın minnet duygusu kendisine baskı oluşturmamalı, aynı şekilde organ nakline izin veren aile de hayatlarına normal bir şekilde devam edebilmelidir.

TANIŞMALARI SORUN YARATIR MI?

Bunu tahmin etmek zor... Her şey yolunda giderse bir sorun yok. Ancak olumsuz gelişmeler yaşanırsa sıkıntılı bir durum olur. Her iki taraf da birbirlerini bilebilir ama bunu iletişim halinde devam ettirmek çok doğru görünmüyor.

DAMARSAL YAPININ UYUMU DA ÖNEMLİ

Beyin ölümü gerçekleşmiş birinden alınacak kalbin, anatomik yapısı ve fonksiyonel çalışması normal sınırlarda olmalıdır.

Kalp alınmadan yapılan ekokardiyografik inceleme ile kalbin ve ona bağlı ana damarsal yapıların durumları çok net ortaya konur.

Bu yapılardan birinde bile bir anormallik varsa o kalbin kullanımından vazgeçilir.

NAKİLDEN SONRA HUYLARI DEĞİŞEBİLİR


Kalp naklinden sonra insanların alışkanlıklarının, sevme şekillerinin değiştiğine hiç tanık oldunuz mu? Bu konuda çok spekülasyon yapılır ama bir araştırma var mı?

Ülkemizde kalp nakli sayısı kısıtlı olduğu için bu konuda yapılmış bir çalışma yok. Ancak deneyimlerimiz ışığında, bu konudaki fikirlerimizi dile getirebiliriz. Kalp nakli sonrası hastanın psikolojik ve duygusal davranışlarının nasıl olacağı, hastaların sosyokültürel düzeylerine, kalp hastalığını benimsemelerine bağlıdır.

YANİ?

Eğer hasta bu hastalığa, kalp nakline ve sonrasına iyi hazırlanırsa, operasyon sonrası huy değişimine pek rastlanmaz. Ameliyattan önce nasıllarsa, sonrasında da aynı şekilde hayatlarına devam ederler. Ama bu hazırlık başarısız olursa, bu hastalarda agresif bir tutum ortaya çıkabilir. Daha saldırgan, hırçın ve bencil olabilirler.

ÇOCUKTAKİ KALP YETMEZLİĞİ BELİRTİ VERMEDEN İLERLİYOR

KALP YETMEZLİĞİ ÇOCUK YAŞTA GÖRÜLEBİLİYOR MU?

Çocuk yaşlarda da ileri kalp yetmezliği görülebilir ve bu yaş grubunda esas etken, tedavisi olmayan doğumsal kalp hastalıkları veya enfeksiyondur. Belirti vermeden yıllarca sessiz seyredebilir.
Çocuklarda en sık görülen kalp yetmezliği çarpıntı, ritim bozukluğu, kolay yorulma ile kendini gösterir.

İLAÇLA TEDAVİSİ YOK


Kalp yetmezliği olduğu belirlenen çocuklar sağlıklarına dikkat ederlerse sağlıklı bir şekilde büyüyebilirler mi?

Çocuklarda görülen kalp yetmezliğinin büyük bir bölümünde, gelişimini etkileyecek bir faktör söz konusu değildir. Esas problem, kalp yetmezliği yüzünden sağlıklı çocuklar gibi günlük aktiviteleri yapamamalarıdır. Bedensel, beyinsel ve duygusal gelişimleri ise normal çocuklar kadar sağlıklı devam eder. Ancak fiziksel aktivitelerindeki sınırlanmalar, onları daha içe kapanık veya agresif yapabilir. Başka bir faktör yoksa zeka düzeyleri normaldir.

Bu çocuklarda ciddi bir kalp yetmezliği yoksa zaten herhangi bir ilaç kullanımı söz konusu değildir. Çünkü kalp yetmezliğinin ilaçla tedavisi yoktur. Sadece şikayetlerin azalması için ilaç verilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:15 Mart 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.