Kahve hakkında bilinmeyenler

Kahveyi çok mu seviyorsunu? Mutlaka okuyun.

Kahveyi çok mu seviyorsunu? Mutlaka okuyun. • Enerji içeceklerini unutun gitsin. İnsanlara canlılık kazandıran maddelerin en özgün biçimi ilk binyılın bir aşamasında Etiyopya’da (eski adıyla Habeşistan) yaşayan göçebe Galla kabilesinin öğütülmüş kahve çekirdekleri ve hayvansal yağlardan ürettikleri enerji çubukları olabilir. • İS yaklaşık 1000 yılında Arap tüccarlar kahve çekirdeklerini Afrika’dan anavatanlarına getirdiler ve suda haşladıkları bu çekirdeklerden oluşturulan içeceğe de “uyku önleyici” anlamına gelen qahwa adını verdiler. • Filmi hızla ileriye sarıp 1930’lara gidelim. Bu tarihte Alman hekim Max Gerson karaciğerin zehirden arındırılması, metabolizmanın canlandırılması ve kanserlerin sağaltımı amacıyla hastalarına günlük kahve lavmanları önermeye başladı. • Daha yakın bir geçmişte, Britanya’da Prens Charles kahve lavmanlarına methiyeler yağdırdı ve Amazon.com Kendin Yap kitleri satmaya başladı. • Ancak sizleri şimdiden uyaralım: ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre, Gerson’un öne sürdüğü görüşü destekleyen somut bir kanıt yok. Amerikan Kanser Derneği de kirli kahve lavmanlarının, eskimiş elektrolitlerin ve bağırsak zarı delinmelerinin hastalıklara, hatta ölüme yol açabileceği yönünde uyarıda bulunuyor. • Bunun yerine bir fincan kahve için. Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Fakültesi tarafından 2011 yılında yayımlanan bir rapora göre, yaklaşık 48 bin erkek denek üzerinde yapılan ve 22 yıl süren bir araştırma sonucunda günde altı ya da daha çok fincan kahve içenlerin prostat kanserinden ölme olasılıklarının yaklaşık %60 daha düşük olduğu ortaya kondu. • İsveç Lund Üniversitesi’nde 2008 yılında yapılan bir araştırma da kahvenin, en azından CYP1A2 geninin hem östrojen hem de kahvenin metabolize edilmesine yardımcı olan oldukça yaygın bir değişkesini taşıyan kadınlarda, meme kanseri riskini azalttığını gözler önüne serdi. • Ne var ki, aynı yıl insanların asıl ilgisini çeken konu fincanın boyutu oldu. Aynı İsveçli ekip söz konusu gen değişkesini taşıyan ve günde üç ya da daha çok fincan kahve içen kadınlarla küçük göğüsler arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. • Fincanın boyutu kahve içicilerin dert ettikleri en son şey olsa gerek. Britanya’daki Durham Üniversitesi ruhbilimcileri, 2009 yılında, günde üç fincan kahve içen öğrencilerin sesler duyma ve beden dışı deneyimler yaşama olasılığının üç kat daha fazla olduğunu gözler önüne serdiler. • Bach kahve sevdasını bir kantatına yansıttı. Librettosu Christian Friedrich Henrici tarafından kaleme alınan Kaffeekantate (Kahve Kantatı) ilk kez 1732-1735 yılları arasındaki bir tarihte Almanya’nın Leipzig kentinde sahnelendi. • Soprano bölümünün dizeleri “Öyle haşin olma Baba!/ Günde üç fincan kahvemi/İçemezsem eğer/ Acılar içinde pörsüyüp gideceğim/ Tıpkı bir parça keçi rostosu gibi. • Amerikalılar da ezgilerinde kahveye övgüler yağdırıyorlar. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, ABD’de insanlar kahveye yılda 40 milyar dolar harcıyorlar. • Dünya çapında günlük kahve tüketimi yaklaşık 1.6 milyar fincanı buluyor. • Dünyaca ünlü Starbucks kahve mağazaları zincirinde satılan orta boy bir kahvenin (grande) 9,5 kutu kolaya eşit miktarda kafein içeriyor olması da küresel bir olgu. • Kahve çekirdeklerinin yetiştirilip işlenmesi için gerekli girdiler hesaba katılacak olursa, tek bir fincan kahvenin hazırlanması için yaklaşık 140 litre suya gerek duyulur. • Londra Kıraliyet Botanik Bahçeleri’nden araştırmacılar kahvenin en çok yetiştirildiği bölgeler olan Etiyopya ve Güney Sudan’ın yüksek kesimlerindeki ormanların dağların tepeleri ısındıkça yok olduğuna dikkat çekiyorlar. 2080 yılına gelindiğinde bu nemli ekosistemler yeryüzünden tümden silinmiş olabilirler. Kaygı uyandırıcı bir durum, ama bu kahvenin sonu anlamına gelmiyor. Kahvemiz için gereksindiğimiz evcilleştirilmiş bitki türlerinin genelde güvende oldukları belirtiliyor. • Doğal olarak bu durum bir hastalık tehlikesi belirmediği sürece geçerli. Günümüzde içtiğimiz kahvenin yaklaşık %70’i yabanıl Arabica, ya da Coffea arabica filizlerinden elde ediliyor. Bu türde ticari kültür bitkilerinin yeniden üretilebilmesi için gerekli genetik bilgilerin çoğunu içeriyor. • Kamerun’da yetişen coffea charrieriana’nın bilinen tek doğal kafeinsiz kahve türü olduğu belirtiliyor. • Kahve çekirdeklerini içinde barındıran kahve kirazı, ya da meyvesi fillerin en gözde çerezi. Kahve çekirdekleri- kabuklarından arınmış olarak- filin dışkısından toplanabiliyor. Yumuşak içimli, karamel tadındaki fil dışkısı kahvesinin yarım kilosu, bilindiği kadarıyla, yaklaşık 500 dolardan satılıyor. • Kahvenin ağzınızı kötü kokuttuğunu mu düşünüyorsunuz? 2009 yılında, Tel Aviv Üniversitesi araştırmacıları salya örneği dolu bir tabağa kahve eklediklerinde kahvenin ağız kokusuna yol açan bir bakterinin gelişimini önlediğine tanık oldular.

CUMHURİYET BİLİM TEKNOLOJİ EKİ


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:26 Nisan 2013Yayınlanma Tarihi:01 Mayıs 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.