İstanbul'un İnsanları

1895’te İstanbul’un nüfusu 1 milyon civarındaydı.

Bu 1 milyona yakın nüfusun sadece %45’i Müslümanlardan oluşuyordu.

1895’te dünyanın en büyük Rum şehri İstanbul’du. Atina’da bile daha fazla Rum yaşamıyordu.

1895’te dünyanın en büyük Ermeni şehri de İstanbul’du.

1914’te, Balkan muhacirlerinin akınıyla, Müslüman nüfus %55’e çıktı.

1915 olayları… 1924 mübadelesi… Varlık vergisi… 6-7 Eylül provokasyonları… 1960’larda Kıbrıs faciası…

Gayrimüslim nüfus eridikçe eridi.

1950’lerde, 80’ler, 90’larda Balkanlardan göç devam etti.

Modern İstanbul’a rengini veren, asıl Anadolu’dan göç oldu.

İstanbul en fazla Kürtün yaşadığı şehirlerden biri haline geldi.

İstanbul’un sadece binaları değişmedi. İnsanları de değişti. Baş döndürücü bir hızla…

Müthiş bir hızla gerçekleşen bu değişim elbette şehirde karmaşa da yarattı.

Ama Türk’le Kürtün neden birbirinden ayrılamayacağını da gösterdi.

***

2007’te İstanbul’un nüfusu 11 milyon 622 bin.

KONDA’nın Mart ayında Milliyet’te yayınlanan araştırmasına göre:

İstanbul’da yaşayan Kürtlerin ve Zazaların sayısı 1 milyon 571 bin.

Diyarbakır’ın nüfusu 677 bin.

Diyarbakır’da yaşayan Kürt ve Zaza sayısı 618 bin.

İstanbul’da, Diyarbakır’dakinden 2.5 kat daha fazla Kürt ve Zaza yaşıyor.

***

Doğu Karadeniz’de oturanların %96.54’ü oturduğu yerde doğmuş.

Güneydoğu’da da durum aynı: Güneydoğu’da yaşayanların %95.35’i bölgenin yerlisi.

Bu şu demek: Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu, son 50 yıldır hemen hiç göç almamış.

***

İstanbul’da tablo bambaşka:

İstanbul’da yaşayanların sadece %28.45’i İstanbul doğumlu.

Yani şehrin %70’inden fazlası göçmen.

Yerli nüfusun bütüne oranının en düşük olduğu şehrimiz.

Dünyada örneği var mı bilmiyorum…

***

Tarhan Erdem’in yönettiği aynı araştırmaya göre:

Türkiye’de 4.5 milyon Alevi var.

Alevilerin üçte biri İstanbul’da yaşıyor.

Her 10 Alevi’den 6’sı Türk, 2’si Kürt veya Zaza.

Alevi nüfusun aslında çok daha fazla olduğunu söyleyenler de var… Ama bu rakamlar bile çok çarpıcı.

***

İstanbul’a akan göçü, şehrin bozulduğu şeklinde algılayanlar az değil.

Artan suç oranları, her trafik ışığında araba camlarına hücum eden çocuklar, tinerciler… Göçe bağlı güvenlik endişesi yaratmıyor değil.

Ancak… Ne düşünürseniz düşünün…

Türk’ün, Kürt’ün, Zaza’nın, Alevi’nin, Sünni’nin böylesine iç içe girdiği İstanbul gibi bir şehrimiz varsa…

Biz ayrılamayız…

En büyük Kürt şehri İstanbul iken…

Kürt’ün Türkiye’den başka bir ülkesi olamaz…

Hep söylenir ya: Etle tırnak gibiyiz; bir arada yaşamaya, bir arada yaşamanın formüllerini üretmeye mecburuz. Bunu somut olarak ispatlayan şehir, İstanbul…

Demokrasiden başka sığınacak limanımız olmadığını gösteren şehir de, yine İstanbul…

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:12 Aralık 2007

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.