İŞE SADAKAT KAVRAMI ÖLDÜ MÜ?

THE NEW YORK TIMES

Çalışanların şirketlerine olan bağlılığı öldü mü? İnsan kaynakları uzmanı Lynda Gratton kısa bir süre önce, öldüğünü iddia etti.

 


Söylediğine göre The Finantial Times gazetesinde ölmüştü. Süresi kısalan sözleşmeler, dış kaynak kullanımı, otomasyon ve kişilerin birden fazla kariyer hedefi peşinde koşması buna yol açmıştı. Bu değerli erdeme artık iş dünyasında yer olmaması üzücü. Ancak durum sandığımızdan daha karmaşık olabilir. Nasıl tanımladığınıza bağlı olarak sadakat ölmemiş olabilir ancak farklı şekillerde sergilendiği kesin. İstihdam danışmanı ve yazar Tammy Erickson, elli yıl önce çalışanların onlarca yıl aynı iş yerinde kaldığını söylüyor.

Çoğuna uzun vadeli iş olanağının yanı sıra sağlık sigortası ve emekli maaşı garantisi veriliyordu. Artık pek çok şirket böyle bir söz veremezken, çalışanlar neden sadık olsun? Fırsat varken yeteneklerini ve taşınabilir emeklilik hesaplarını başka bir yere götüreceklerdir. Gratton bu günlerde güvenin sadakatten daha önemli olduğunu söylüyor. "Sadakat gelecekle, güvense şimdiyle ilgilidir" diyor.

Günümüzde sürekli iş değiştirmenin normal kabul edildiğini söylüyor. Erickson'a göre modern çalışma hayatın işçi ile işveren arasında şöyle bir anlaşma var: Senin için çalıştığım sürece yeteneklerimi sergilemeye ve kendimi işime adamaya söz veriyorum. Karşılığında da bana hak ettiğimi ödemelisin ama 110 yaşıma geldiğimde bana bakmanı beklemiyorum. 1950'lerdeki nüfus patlaması sırasında doğanların bu değişimi kabul etmeleri zor.

Çoğu kariyerlerine aynı yerde uzun süre çalışacaklarını varsayarak adım attı. Deloitte'un İnsan Kaynakları Müdürü Cathy Benko, "Üretim potansiyeli ve motivasyonu yüksek olan eski elemanlar çok değerlidir" diyor. Buna karşın uzun süre bir şirkette çalışmanıza rağmen kendini işe veremeyen kişiler de olduğunu söylüyor. Benko, şirketinin çalışma süresinin uzunluğundan çok çalışanların işe kendini vermesine (ya da çalışanların en iyi performansı göstermek için ne derece motive olduğuna) odaklandığını söylüyor. Bir de ekonomik durgunluğun etkileri var. Pek çok işten çıkarma oldu.

Kalanlarsa daha iyi bir fırsat olmadığını düşünerek mevcut işlerinde kalıyor. İşverenler iş piyasası toparlandıkça çalışanlarını kaybetmeye kendilerini hazırlamalı. Ekonomi düzelirse işverenler en iyi çalışanlarını kalmaya nasıl ikna edecek? Zam işe yarayabilir ama her zaman değil. Erickson, özellikle gençler için daha fazla paranın şirkete daha çok bağlayamayacağını söylüyor. "Sadakati daha fazla parayla satın alamazsınız" diyor.

Bunun yerine işverenlerin işleri daha ilgi çekici hale getirmesi ve çalışanların yaratıcı olmalarına imkân sağlaması gerekiyor. Sadakat kavramı eskisinden farklı olabilir ancak çoğu şirket onlarca yıl kendileriyle kalacak en azından küçük bir grup insanla daha iyi bir konuma gelir. Eğer sadakat, her yaştan çalışanın başarısını, üretkenliğini ve ilgisini devam ettirmeye yönelik bir bağlılık yemini olarak görülüyorsa, hem çalışanın hem de işverenin lehine geliştirilebilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:09 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.