İnsanlık Mevlana'yı yeniden keşfederken: Mesnevi Terapi
Star Gazetesi Yazarı Aziz Üstel köşesinde Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın yeni çıkan kitabı “Mesnevi Terapi”yi kaleme aldı…

Star Gazetesi Yazarı Aziz Üstel köşesinde Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın yeni çıkan kitabı “Mesnevi Terapi”yi kaleme aldı…

İŞTE MESNEVİ TERAPİ KİTABI
Nevzat Tarhan, Mevlana’dan ilhamla bakın neler diyor: İnsanın gözü kördür ışık olmadıkça/Aşkın gözü kördür gerçekler olmadıkça/ Aklın gözü kördür ahlak olmadıkça/Hırsın gözü kördür terazi olmadıkça/ Şöhretin gözü kördür tevazu olmadıkça/Gücün gözü kördür erdem olmadıkça/ Paranın gözü kördür insaf olmadıkça/Menfaatin gözü kördür empati olmadıkça/ Adaletin gözü kördür hakkaniyet olmadıkça/Tabibin gözü kör dür tıp ahlaklı (etik) olmadıkça/ Medeniyetin gözü kördür bilgelik olmadıkça... “Bilgi çağından bilgelik çağına geçerken Mevlana’ya gerçekten de çok ihtiyacımız var. Çünkü DNA’larımıza iyilikle kötülüğü kodlayan genler yok.” Aklın rehber olduğu günümüzde, kalbe yolculuk yapmak isteyenler Mevlana’nın Terapisine muhtaç, bendenizin naçizane fikrine göre. Efendim, din bilginin yolu tımarhaneye düşer. ‘Gidip bir gezeyim, delilerin halini göreyim!’ diyerek kapıyı çalar. Girince elleri ayakları bağlı bir delinin sevinç içinde bağırıp çağırdığını, keyiften sarhoş olduğunu görür: ‘Yahu, elin ayağın bağlıyken bu neşe de nedir? Tutsaksın görmüyor musun halini?’ diye sorar. Deli, ‘Elim ayağım bağlı amma yüreğim bağlı değil. Gönlüm özgür olduktan sonra tutsak olmuşum ne çıkar? İki alem dediğin nedir? Bir deniz, adı da gönül. İşte o denizde hürüm ben.’ diye verir cevabını... Deli tutsak olmasına rağmen kendini özgür hissedebiliyor. Tersinden bakın hele. Görünürde tutsak olunmadığı halde insana özgür olmadığını hissettiren çok şey vardır. “İnsanların beklediği biçimde kurallara uyarsam bu benim özgürlüğüme engel olacaktır” gibisinden düşünceler bunlardan biridir. Bunlar ruhu altüst eden düşüncelerdir ki, tez elden kovulmalıdır. Gönül zenginliği içinde bakabilen dünyaya, eli kolu zincire vurulsa da, özgür olabilir. Mevlana, insanın asıl özgürlüğe arzu ve dürtülerinden kurtularak ulaşabileceğini anlatıyor, din bilginiyle deli öyküsünde. Duygusal özgürlüğün, insanı mutlu etmesi açısından, fiziksel özgürlükten daha önemli olduğunu vurguluyor. Demek ki insan, kendi özgürlüğünü dış değil iç nedenlere bağlamalı. Eğer “şu kurallara uymazsam özgürlüğüm kısıtlanır” derse, insan kendini, gücünü aşan nedenler yüzünden mahpus damına koyar! Uzun etmeyeyim daha fazla. Önce Nevzat Tarhan Bey’e teşekkür edeyim hepiniz adına, sonra size ricamı tekrarlayayım: Mesnevi Terapi’yi edinin tez elden. STAR
Bu yazı 2884 kez okundu
Yayınlanma Tarihi : 15 Haziran 2012 Cuma, 10:52
Güncelleme Tarihi : 15 Haziran 2012 Cuma, 15:18