Hırçın genç halkın önünde efsane oldu

"Küçük göğüsler, kısa bacaklar, kazma dişler. Emin olun, benden manken olacağını düşünmüyordum."

"Küçük göğüsler, kısa bacaklar, kazma dişler. Emin olun, benden manken olacağını düşünmüyordum."

Primrose Hill'deki Yunan lokantası Lemonia'nın üst katındaki özel yemek odasında otururken, Kate Moss kibritle Marlboro Light sigarasını yakıp soruyor: "Sence sorun ederler mi?" Hayır, etmezler. Kate Moss'un ne yapacağını artık pek kimse takmıyor gibi görünüyor. Kendisinin kötü kız imajı ticari olarak her zaman işe yaradı. Kariyerinin başındaki "eroinşık" diye anılan sıska görüntüsüne verilen tepkiler bile onun adına olumlu ses getirdi. Moss bugün 38 yaşında. Moda sektöründeki en şanslı isimlerin bile geri plana düştüğü bu yaşta, o hâlâ sayısız reklam şirketiyle yaptığı işlerle, hakkında hiçbir meslektaşının kaldıramayacağı kadar çok sayıda yazılmış yazıyla, yeni bir kocayla (Kills müzik grubundan Jamie Hince), Kuzey Londra'da eski sahipleri arasında afyonkeş şair Samuel Taylor Coleridge'in de bulunduğu 13 milyon dolarlık bir evle ve elbette Vanity Fair dergisinin Aralık kapağıyla övünebilir. Dergi, İtalyan yayınevi Rizzoli'nin mezartaşı kalınlığındaki Kate Moss kitabından fotoğraflar kullanıp aynı başlığı atmış: K ate. K itap, Moss'un moda şöhretine dönüştüğü son 25 yıldaki en iyi işlerinin derlendiği bir albüm. Neredeyse tamamı önemli fotoğraf sanatçılarının deklanşöründen çıkan çalışmalar, Moss'un zamana meydan okuyan çekiciliğine övgü niteliğinde. Moss kayıp bir çocukken kamuoyunun gözleri önünde podyum tanrıçasına, rockçı dilbere ve efsaneye dönüştü. Bu arada ticari bir imparatorluk kurdu ve güzel dudaklarını pek açmayarak halkın üzerindeki mistik büyüsünü taze tutmayı başardı. Artık nihayet konuşuyor. Asla eroin kullanmadığını, anoreksik olmadığını, kendi görünüşüne dayanamadığını, üstsüz Marky Mark'ın (Mark Wahlberg) Calvin Klein reklamlarına çıkması istendiğinde ergenlik travması geçirdiğini anlatıyor. "İnsanlar işe gittiğimi unutuyor" diyor Moss. Bir zamanlar aktör Richard Burton'ın "kâbus gibi özelliksiz banliyö" diye nitelediği Craydon'dan bir seyahat acentecisi ile bir barmaidin kızı olarak dünyaya gelip Coleridge evini satın aldığını unutuyorlar. Moss'la bir kısa film çeken yönetmen Mike Figgis, onun albenisine akıl sır erdiremediğini belirtiyor. İzlenimini "Başka birinin üzerinde bir ceket sadece bir ceketken, Kate Moss'un üzerindeki ceket büyülü şekilde ödünç alıp giymek istenilen bir şeye dönüşüyor" diye aktarıyor. Moss ise Coca Cola kutusundan bir yudum çekerken "Sınıftaki en güzel kız değildim. Küçük göğüsler, kısa bacaklar, kazma dişler. Emin olun, benden manken olacağını düşünmüyordum" diyor. Sadece Vogue'un İngi ltere versiyonunda 30 kez kapak olan Moss, "Artık görünüşümün düzeldiğini, yerli yerine oturduğunu düşünüyorum. Ama asla kendimi seksi bulmadım" diyor. Erkekler beğensin ya da beğenmesin, kameralar hep beğendi. Moss gülerek, "Başlangıçta ne gerekirse yapacağım diye düşünürdüm. Craydon'dan çıkmak için ne gerekiyorsa…" diyor. Menajerlerinin eski erkek arkadaşları ve skandallar hakkında konuşmaması yollu emirlerini öğle yemeğinde elinin tersiyle itip, tabloidleri sessiz kalarak terbiye etmeyi Johnny Depp'ten öğrendiğini belirtiyor. Geçenlerde fotoğrafçı Jürgen Teller, onun için "Hâlâ sektörün zirvesine kalmayı nasıl başardığını açıklaması çok zor. Bir an için fotoğraflardan uzaklaşacağım ve kişi olarak nasıl biri olduğundan söz edeceğim" diyor. "Moss'ta inanılmaz bir özgür ruh, bir hayvansılık var" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Kasım 2012Yayınlanma Tarihi:28 Kasım 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.