Hileli gıda ürünleri nasıl tespit ediliyor?

Gıda uzmanları piyasada çok sayıda hileli ürün bulunduğunu söylüyor.

Yemeklere tat vermek için kullanılan keklikotu kurusu Belfast'ta bir üniversite laboratuvarında kızılötesi sensörle inceleniyor. Paketin üzerinde yazan şey ile içindeki maddenin ne kadar örtüştüğüne bakılıyor.

Sensörün ışığı malzeme üzerine yansıtıldığında özel bir bilgisayar programı bu maddeyi tahlil ediyor. Bu pakette yazılanlar doğru çıkıyor, ama bazı paketlerde 'kuru keklikotu' yazsa da içeriğin yüzde 40'ı başka otlar ya da zeytin yaprağı olabiliyor.

Burada sorun sadece pakete kuru yaprak ekleyerek insanların kandırılması değil, bu yaprakların çoğunlukla temiz yıkanmamış ve insan tüketimine uygun hazırlanmamış olması.

Kuzey İrlanda'daki Queen's Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü müdürü Chris Elliot tarım ürünlerinin fazla miktarda kimyasal madde ve haşere ilacı içerdiğini söylüyor. "Keklikotu paketinin beşte birinin farklı maddeler içermesi demek, belli oranda haşere ilacı da içerdiği anlamına geliyor aynı zamanda" diyor.

GIDA PİYASASI HIZLA BÜYÜYOR

Dünya gıda piyasası 4 trilyon doları buluyor ve hızla büyüyor. Bazı tahminlere göre bu rakam 2020'de 8 trilyon dolara çıkacak. Bunların tüketiciye ulaşması karmaşık bir ikmal zinciri gerektiriyor ve bu halkaların her birinde asıl ürüne ucuz ve hileli maddeler katarak insan sağlığını tehlikeye atma riski artıyor.

Laboratuvarda ölçüm yapmak için pahalı cihazların yanı sıra çok sayıda şişe kullanılıyor.  2013'te İngiltere gıda piyasası at eti skandalıyla çalkalanmıştı. Bazı burgerlerde ve donmuş lazanyada yüksek oranda at eti bulunmuştu. Hükümet Elliot'u bu konuda bir rapor hazırlamakla görevlendirmişti.

Elliot, at etinin Avrupa çapında organize suç şebekeleri tarafından piyasaya sürüldüğü kanısındaydı. Onların hileli ürünlerini satın alan tüketicilerin sırtından milyonlar kazanıyorlardı. Bugün at eti sorununun ortadan kalktığını, ama başka hileli ürünlerin piyasada var olmaya devam ettiğini söylüyor Elliot.

ZARARLI KİMYASALLAR

Laboratuvarda yapılan testler pahalı cihazlar gerektiriyor. Bunlardan biri gıda numunelerini 9700 derecede buharlaştırırken bir başkası kızılötesi ışınla gıda moleküllerinin kendine özgü titreşimlerini inceliyor. Başka bir test ise hileli gıdaların zehirli madde içerip içermediğini inceliyor.

Her tür gıda ürününe zararlı kimyasallar katılması mümkün. Örneğin bazı baharatlara rengini daha parlak yapmak için kimyasal boya ekleniyor. İçerdiği protein miktarına göre fiyatı artan süte ise su katılarak pirinç proteini, hatta hayvan derisinden yapılma ürünler eklenebiliyor.

Sıcak ülkelerde ulaşım sırasında sütün bozulmaması için formaldehit gibi oldukça zehirli koruyucu maddeler katıldığı bile oluyor.

NTV


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:28 Mart 2017Yayınlanma Tarihi:31 Ağustos 2016

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.