GENÇLİK VE RİSK ALGISI

GENÇLİK VE RİSK ALGISI“Gençler hayatı erişkinlerden daha heyecanlı yaşarlar”. Bu söz karşısına çok da çatlak ses gelmeyecek bir yargı olsa gerek Olsa olsa ekleme yapılabilir; “Hatta gençler heyecan işin yaşarlar” gibi.

 

İnsan denilen canlının riske bakışına ve riskli davranışlarına henüz net ve üzerinde tamamen uzlaşılan bir açıklama getirilememiştir.Bazı psikiyatristler, her insanda var olan, içten gelen bir ölüm arzusundan bahsederler.Bazıları da durumu ölümle kovalamaca oynamanın heyecan verici olduğuna bağlar. Hele gençlerin risk anlayışlarına dair daha çok çalışma olmasına rağmen daha az net bilgi vardır.Yine de ortaya çıkan sonuçlar yabana atılamayacak varsayılar içerir.Örneğin; “En azından bir kez şansını dene” eğilimi risk almak hatta kontrolsüz risk almak için iyi bir tuzaktır. Başka bir açıdan ise son derce cazip bir meydan okumadır.

 

İşin içine meydan okuma girince de gençlerin risk almalarının üzerindeki pus da biraz olsun açılmış oluyor aslında. Yumuşatılmış bir ifade ile bu meydan okumalara “yetişkin denemeleri” demek doğru bir ifade olur.

 

Peki nedir bu yetişkin denemeleri ve gençler neden bunları yapmaya çalışır? Yanıt çok basit. Gençler büyüdüklerini göstermek arzusu ve büyüme dürtüsü ile yetişkin gibi davranmaya çalışırlar. Hem neden sonuç analizlerinde hem de sosyal süreçleri tahmin becerilerinde bir yetişkin kadar donanımlı ve tecrübe birikimine sahip olmadıkları için kolayca risk alarak hataya açık davranışta bulunurlar.

 

Durumun pozitif tarafı; alınan riskin, hayati önem taşımadığında sağladığı öğreticilik ve tecrübe dökümanı olabilmesidir.

 

Gençlerin riskli davranışlarında önemli bir başka etken ise arkadaş grupları ve bu organizasyonlarda gencin ilişkilenme şeklinin ve boyutunun ne olduğudur.

 

Arkadaşlar arasındaki rekabet ve yer edinme çabası risk alma ile ilgili açık alandır. Ana kuzusu damgası yememek ya da grubun ortak davranışına ters düşmemek adına zorunlu olarak risk alınır. Hiç istemese bile. Tabi bir de birbirlerine üstünlük mesajı verme adına gösterilen cesaret gösterileri vardır. Bir başkasının yapmaya çekineceği korkacağı bir şeyi yaparak diğerlerine karşı egosunu yüceltmeye çalışabilir.

 

İster zorunluluktan ister yetişkinler gibi davranmak isterse de cesaret gösterisi olsun bir genç için limitleri zorlayarak yaşadığı heyecan onun için önemlidir. Çünkü tatmak, hissetmek ve yaşamak isteyecektir. Kısaca merak edecek ve sonucunda deneyecektir.

 

Neyi mi?!

 

Sigara içerken verdiğini düşündüğü büyüme mesajının yanında yakalanma heyecanını.

 

Diğerlerinden önce seks yapabilmek için ne olduğu ya da kim olduğunun önemli olmadan cinsel ilişkiye girmenin zevki ve ayrıcalığı yanında hastalık kapma ya da cinsel performans kaygısını.

 

Çalışmadan başarabilmeyi, kopya çekmeyi. Kolay yoldan haz alıp, aldatmanın zevkini ve suçluluğunu örtüşük yaşamayı.

 

Ne kadar hızlı olabileceğini görmek uğruna son gaz gitmeyi ve bununla övünmeyi. Ölümle kucak kucağa giderek ya da ölümü başkasına kucağına bırakabileceğini düşünebildiği halde korkuyla karışık zevk duyabilmeyi.

 

Daha çok adrenalin uğruna hayatla kumar oynamayı, dağları yaratmayı, komik duruma düşmeyi, aciz kalmanın acısını, pişmanlığı tatmayı… Kısacası risk almayı!

 

Aileler gençleri risklerden korumak adına neler yapabilir:

 

Gençlerin risk algılarını olgunlaştırma ve kontrollü hale gelmesinde ailelerinden alacakları direkt ve dolaylı desteğe kesinlikle ihtiyaçları vardır. Aileler verimli rehberlik anlayışları ile gençlerin risk algılarına müdahale edebilirler ve bu kesinlikle boşa gitmez.

 

Buradaki rehberlik sonuçlarının büyümede pozitif etkisi olabilen “Yapıcı risk”leri kullanmalarına imkan tanıyarak büyümede negatif etkisi olan “Yıkıcı risk”lerden korumaya çalışmak olarak açıklanabilir.

 

Risk Yönetimi olarak ele alabileceğimiz bu yaklaşımda dikkat edilmesi gereken bazı nüansları da şöyle açıklayabiliriz:

 

· Değişime ayak uydurun. Gençlerin değişimini be büyüme arzularına uzak durmak ya da anlayamamak gencin bunları bir şekilde ifade etmesini getirecektir. Hele bir de değişime ayak uydurmaya direnmek ve bunu otorite ile sınırlama çabası gencin kendisini anlatma çabasını davranış dili ile hem de size rağmen çoğaltacaktır. Bu davranışlarda genelde kendisini ispat çabası ile engellemeye çalıştığınız şeyi yapabileceğini ve zarar görmeyeceğini ispat etme çabası olacaktır. Çocuğunuzla geliştireceğiniz empati riskleri önlemekte son derece yardımcı olacaktır.

 

· Korumak adına boğmayın. Kuşkusuz hiçbir anne baba çocuğunun zarar görmesini ve üzülmesini istemez. Bunun için çaba harcarlar ve korumaya çalışırlar ancak farkında olmadan bu korumanın dozunu kaçırırlarsa çocuklarının değişim ve gelişim sürecini de kendi elleriyle engellemiş olurlar. Şöyle ki; anne babalar çocukları zorlandığında önlerindeki engeli göstermek ve nasıl aşabileceği ile ilgili yönlendirmek yerine engeli ortadan kaldırırlarsa çocuklarının zorluklarla baş edebilme ve problem çözme becerilerinin sınırlı ve yetersiz kalmasına zemin hazırlamış olurlar.

 

· Güven duyun ve insiyatif bırakabilin. Ailesi tarafından güven duyulduğunu bilmek hem gencin sorumlu davranış geliştirmesinde en önemli unsurlardan olan süper egonun gelişmesine hem de kendine olan güveni artırmak ya da test etmek adına risk eğiliminde olmasını engelleyecektir. Özellikle aile içinde aktif rol alabilen gençler bu çatışmalı dönemi hem kendileri hem de çevreleri ile barışık geçirirler. Pratik uygulamada genci ailede karar alma ve uygulama mekanizmasına dahil etmek verimli bir yöntemdir. Bu yolla hem gencin kontrollü davranması hem güven ve özsaygı gelişimi hem de başarı motivasyonunu kuvvetlendirmiş oluruz. Kontrollü olarak insiyatif kullanabilen bir genç elde edeceği tatmin duygusu ile yıkıcı risk alma gereği hissetmeyecektir.

· Bir şeyler yanlış gidene kadar beklemeyin. Risk yönetimi adına illaki ortaya somut sorunların çıkması gerekmez. Çocuklarının genel gelişimini iyi takip eden ve onları tanıma adına tutarlı ve süreklilik kazanmış bir gözlem ve paylaşım yaşantısı olan anne babalar çocuklarını da daha iyi tanırlar. Tecrübelerinin yardımı ile riskleri önceden görebilir ve önlem alabilmede avantajlı olurlar.

· Kontrollü ve sorumlu davranışın örneği olabilin. Çok önemli bir noktada gençlerin hayatı öğrenme biçimlerini anlamaktan geçer. Gençler ve çocuklar daha çok duyduklarını değil somut sonuçlarını gördükleri şeyleri daha rahat öğrenip içselleştirirler. Hele ki kendi yaşadıkları ise içselleştirme daha direkt olur. Bu yüzden sürekli öğüt veren ebeveyn olmak yerine yaşayış biçimimizle de mesaj vermek gereklidir. Ondan beklediklerimizi kendi hayatımızda da yaşıyor olursak ilke adına daha samimi ve güvenli olduğumuz mesajını fazla çabaya gerek kalmadan aktarmış oluruz.

· Sizinde yanlışlarınız olabileceğini kabul edin ve kişiselleştirmeyin. Sürekli yaptığı hataları söyler duruma düşmek hiç arzu etmesek bile can acıtıcı olur. Böyle bir durumda genç kendisini aşağılanmış hisseder ve egosunu korumak adına refleks olarak savunmaya çekilir. Bu savunmaların içinde sizin yanlışlarınızı yakalama ve yüzleştirme çabası da olabilir.İlişki de doğabilecek negativizm de doğru davranışın gösterilmesinde karşılıklı haklılık savaşlarına dönüşebilir. Ayrıca değişen yaşam şekilleri ve sosyoekonomik kaynaklar uygun olanın değişmesi olarak karşımıza çıkar ki objektif kalmamızı ve değişime ayak uydurabilmemizi engeller.

· Sorumlu davranış geliştirmenin saygınlık getireceğini öğretin. Çocuğunuzu en iyi tanıyan kişiler olduğunuzu aklınızdan çıkarmadan küçük yaşlardan itibaren sorumlu davranmanın özsaygı ve özgüveni artıracağı bununda sosyal beceri başarıları olarak geri döneceğini öğretin. Burada dikkat edilmesi gereken iyi bir empati, güven ortamı, sade ve net mesajların verilmesi ve yaşayarak aktarılmasıdır. Pozitif yönleri desteklenerek öğrenen bir genç kendisini de iyi tanıyacak ve limitleri aşırı zorlayacak eğilimlerden kaçınacaktır.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.