Evlilik seksi öldürüyormuş!

Beyoncé’nin beşinci albümü müzik piyasasının son zamanlarda gördüğü en ‘cool’ hareket olabilir. Tabii müzik piyasası dediğimiz şeyin klişeler imparatorluğu olduğunu unutmazsak.

Beyoncé’nin beşinci albümü müzik piyasasının son zamanlarda gördüğü en ‘cool’ hareket olabilir. Tabii müzik piyasası dediğimiz şeyin klişeler imparatorluğu olduğunu unutmazsak.

evlilikseksBeyoncé kendi adını taşıyan son albümünü cin bir pazarlama numarasıyla ‘sessiz sedasız’ çıkardı. 13’üncü cumada iTunes’a düşen 14 şarkı birkaç saatte 80 bin kez indirildi. Şu anda bu sayı milyonlarda. Bu ‘sessiz sedasız’ numarası müzik piyasası için yeni bir şey değil. 2007’de Radiohead ‘In Rainbows’ için aynı şeyi yapmıştı. Zaten ancak hiç ses etmeden attığınız adımın olay yaratacağını garanti edecek bir kariyere yıllarınızı adarsanız bu işi başarabilirsiniz. Beatles’ın bir çatıda konser verme cesareti gibi Beyoncé de hiç haber vermeden beşinci albümünü çıkarma yolunu seçti ki her şey planlandığı gibi nefis sonuçlandı. Basın bülteninde söylendiği kadarıyla ‘müziği algılama anlayışımızı değiştirmesi’ planlanan ‘Beyoncé’, görsel/işitsel/sosyal duyularımıza en ‘cool’ biçimlerde hitap etmek için tasarlanmış. 14 şarkının her birine zamanımızın ultra havalı yönetmenleri birer video çekmiş. Ve Beyoncé her birinde, o Güneyli, hafif tombul, iyi ama cilveli kız havasını deri değiştirir gibi üzerinden atmış. Bu anlamda albüm, Beyoncé’nin alter egosu Sasha Fierce’in dizginleri ciddi anlamda eline aldığının kanıtı. Hip Hop dünyasının, hatta artık iş, spor ve moda dünyasının en önemli adamlarından biri olan Jay-Z’nin karısı, çocuğunun annesi olmasının albüme güçlü bir yıldız yağmuruyla sonuçlanması dışında, ‘Beyoncé’nin evlilikle işi yok. Kocasıyla düet yaptığı ‘Drunk in Love’, çok içilen bir gece mutfak tezgâhında ne aradığını sorguluyor, Blow’da dudaklarını yalayarak daha fazlası için yalvarıyor. Her bir video, Beyoncé’nin çocuk doğurduktan sonra eski kıvrımlarına geri döndüğünden emin olmamız için özenli bir çaba içinde. Ve evet, Beyoncé her zamankinden güzel görünüyor.

SON TOPLAMDA BİR RIHANNA DEĞİL

Fakat tanıtıma harcanabilecek tüm paranın prodüksiyona gitmesinin akıllı bir hamle olmasının yanında, beklendiği gibi müziği algılama biçimimizde bir şey değiştiği yok. Beyoncé’nin bu albümde yaptığı çoğu görsel numarayı iki yıl önce Rihanna’dan gördük. Hatta onun bu albümde bir araya gelip, kimyasının asla Rihanna kadar tutmadığı Drake’in katkısını ‘What’s My Name’de tükettik. O asimetrik saç kesimini de 80’lerin altın aksesuarlarını da kumlarda yarı çıplak ve sarhoş sürünmeleri de, Beyoncé’den daha genç, daha pervasız Rihanna’da izledik. Pharrell’in, Timbaland’in albüme katkısı da yeni, çığır açan şeyler değil. Küçük kızı Blue Ivy’nin albümde annesine eşlik etmesi çok şirin olsa da, bunu da seneler önce Eminem kızı Hailey ile yapmıştı. Yani süper divanın son albümü aslında bu havalı girişin ardından bize çok da içi dolu bir şey vaat etmiyor. Yalnızca Beyoncé’nin o Teksaslı ciciliğinden sıyrılıp, ‘lüks porno’ semalarını keşfe çıkmaya cesaret ettiğini anlıyoruz. Yine de dördüncü albümün içine kapanıklığından sonra bu seksi çıkışın çok daha sağlam bir etkisi olacağı kesin. İçindeki kullanıla kullanıla eskimiş temalara rağmen, Beyoncé’nin günümüzde hiçbir kadın vokalde görmediğimiz çaptaki gücü, yorum çeşitliliği, bu ‘kendini yeniden keşfetme’ albümünü değerli kılıyor. Akılda kalan ritimler, erotik mırıldanmalar, siz daha ne olduğunu fark etmeden bir divanın oktav oktav yükselen nefes kesici anlarına dönüşebiliyor. Beyoncé, yeni bir şey söylemese de bilmek istediğimiz bir şeyi bize hatırlatıyor. Hem de çok seksi bir biçimde. HÜRRİYET CUMARTESİ

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:25 Aralık 2013Yayınlanma Tarihi:27 Aralık 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.