Deprem Travma Psikolojisi

'Doğurmasa da annesi odur'

Evlat edindiği çocuğun nüfus cüzdanında biyolojik anne yerine kendi isminin yazılmasını isteyen kadın, AİHM’de açtığı davayı kazandı.

'Doğurmasa da annesi odur'

Evlat edindiği çocuğun nüfus cüzdanında biyolojik anne yerine kendi isminin yazılmasını isteyen kadın, AİHM’de açtığı davayı kazandı.

Gerekçe: Anne, oğluyla aile hayatı bağlamında ıstırap verici bir belirsizlikle karşı karşıya bırakıldı! dogurananneNİGAR Gözüm, Üsküdar Aile Mahkemesi onayıyla 22 Mayıs 2007’de, 5 Kasım 2003 doğumlu bir erkek çocuk evlat edindi. Kanun gereği, çocuğun kimlik kartındaki soyadı bölümüne o dönemde bekâr olan ‘Gözüm’, anne ismi kısmına ise ‘Nigar’ yerine biyolojik annenin ismi yazıldı. Gözüm, 23 Kasım 2007’de mahkemeye başvurarak anne bahsine kendi isminin yazılmasını talep etti. Başvuruda Gözüm, uygulamanın ayrımcı ve anayasaya aykırı olduğu, yasada bekâr ebeveynler açısından boşluk bulunduğu tezini işledi. İlk başvurusu reddedilince temyize gitti.

YASA ÇIKTI AMA...

Temyiz başvurusu karar beklerken, 15 Mart 2009’da yapılan yasal düzenlemeyle, evlat edindiği çocuğun annesi olarak kaydedilmesine imkân tanındı. Yargıtay ise 5 Kasım 2009’da aldığı kararda yasal düzenlemeyi görmezden gelerek Gözüm’ün talebini reddetti. Bu karar üzerine konu 12 Ocak 2010’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. Gözüm, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özel hayata ve aile hayatına saygıyı garanti altına alan 8, ayrımcılığı yasaklayan 14 ve adil yargılanmayı düzenleyen 6’ncı maddelerin Türkiye tarafından ihlal edildiğini savundu.

VE MUTLU SON

AİHM’ye başvurduktan sonra 9 Kasım 2010’da nüfus müdürlüğüne başvuran Gözüm’ün, çocuğun annesi olarak kaydedilme talebi kabul edildi ve tüm kimlik belgeleri buna göre yeniden düzenlendi. AİHM yaptığı incelemede bu tür davalarda karar vermenin zorluğuna dikkat çekerek çocuğun çıkarının en önemli unsur olduğunun ve yasadaki boşluğun doldurulmasına yönelik adım atılmadığının altını çizdi. Türk mahkemelerinin değerlendirmesinin eksik, gerekçeden yoksun ve kabul edilebilir manevra alanı dışında olduğu tespitinde de bulunan AİHM, kararın Gözüm’ü özel hayatı ve oğluyla aile hayatı bağlamında ıstırap verici bir belirsizlikle karşı karşıya bıraktığı yorumunu yaptı. AİHM, Türkiye’nin AİHS’nin 8’inci maddesini ihlal ettiğine hükmetti ve mahkeme masrafları da dahil olmak üzere toplam 2 bin 720 Euro ödemesine karar verdi. HÜRRİYET
Paylaş:



İlginizi Çekebilcek Diğer Yazılar
  • Seçim döneminde medya kullanımını kısıtlamak ruh sağlığı için önemli.
  • Nevrotik bozukluk güvensizlik, kaygı, huzursuzluk, nefret, odaklanamamak, plansızlık gibi belirtilerle ortaya çıkan bir duygu durum bozukluğudur.
  • Sorumluluk duygusu, insanın hayata adapte olmasını sağlayan bir duygu. Öyle ki henüz bir yaşından itibaren eğitimle çocuğa kazandırılması gereken bir
  • Sağduyu, huzur ve güvenliğin korunmasında önemli!
  • Bireysel kimliğin yitirilmesine yol açan zihinsel ve fiziksel bir sorun: Tükenmişlik Sendromu.
  • Belirsizliği çözmeye çalışmak öfke ve tahammülsüzlüğü arttırır. Belirsizliklerle yaşamayı öğrenelim ve onları kucaklayalım.
  • Randevu Al