Depresyonun tedavisi neşelendirmek değil!

Depresyonun tedavisi neşelendirmek değil! Neşelendirmek depresyonu tedavi etmiyor!

Hayatı zorlaştıran birçok faktör, depresyonu tetikleyebiliyor. Üzgün ya da suçlu hissetme, uyku ve iştah dengesizliği, intihar düşüncesi vb. durumların depresyonun yaygın semptomları olduğunu belirten uzmanlar, egzersiz ve aktivitelerin depresyon üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekiyor. Uzmanlar, depresyonda olan birine yardım etmenin yolunun onu neşelendirmek olmadığını, doktor ve ya ruh sağlığı uzmanlarıyla konuşmalarını sağlamak olduğuna dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, depresyon hastalığı ve etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Depresyonda olan birine yardım etmenin en iyi yolunun onu neşelendirmeye çalışmak olarak bilindiğini belirten Aloğlu, “Depresyondaki kişiye yardım etmenin yolu maalesef bu değil. Arkadaşınıza veya akrabanıza bir iyilik yapın ve onları doktorlarıyla veya ruh sağlığı uzmanlarıyla konuşmaları için teşvik edin. Desteğinizi paylaşarak, tedaviyle ve zamanla kendilerini daha iyi hissedebilecekleri umudunu verin” uyarısında bulundu.

Kadınlar, erkeklere göre daha çok üzülüyor

Depresyonun vücudu etkileyebileceğini ifade eden Aloğlu, “Herkes farklıdır. Bazı insanların fiziksel semptomları yoktur. Bazılarında ise baş ağrısı, diğer ağrılar, kramplar ve mide problemleriyle ilgili problemler vardır” diyerek,

“Kadınların kendilerini üzgün, değersiz ya da suçlu hissetme gibi belirtilere sahip olma ihtimali daha yüksektir. Depresyonda olan erkeklerin ise sinirlenmesi ve iş ya da hobilere olan ilgisini kaybetme olasılığı kadınlara göre daha yüksektir. Ayrıca, erkeklerin kendilerini depresif hissettikleri zaman alkol veya diğer ilaçlara yönelmeleri daha olasıdır” şeklinde konuştu.

Depresyonda yaygın görülen semptomlar nelerdir?

Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, depresyonda yaygın görülen semptomları şöyle sıraladı:

-“Sık sık üzgün veya suçlu hissetmek,
-Az ya da çok yemek ya da uyumak,
-Normalde sevdiğiniz şeylerin tadını çıkarmamak,
-Yorgun ya da huzursuz hissetmek,
-Konsantrasyon veya karar verme ile ilgili sorunlar,
-İntihar hakkında düşünme.”

İyileşme sürecinde kendinize zaman tanıyın

Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, danışmanlık ya da ilaç tedavilerinde sonuçların hemen yansımayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşam tarzı değişiklikleri ile (hafif depresyon için egzersiz gibi) kendinize zaman verin. İlk önce uyku ve iştahınız daha iyi olabilir.

“Depresyon, hüzünlerden daha fazlasıdır”

Depresyon, “hüzünlerden” veya herkesin yaşadığı iniş ve çıkışlardan daha fazlasıdır. Daha uzun sürme ve daha ağır hissetme eğilimindedir ve tedavi görmeden gitmesi daha zordur. Depresyon ruh halinizi etkiler ancak vücudunuzun geri kalanını etkilemez. Depresyonu olan kişilerde kalp hastalığı riski daha yüksektir. Depresyon fiziksel bir sağlık probleminden sonra da başlayabilir. Örneğin, kalp krizi geçiren her 5 kişiden biri depresyona girmektedir.”

Egzersiz ve aktivitelerden vazgeçmeyin!

“Ne kadar çok hareket ederseniz o kadar iyi. Depresyonda olduğunuzda, muhtemelen ilk başta böyle hissetmeyeceksiniz. Yine de yapmaya çalışın” diyen Aloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"’Planınla git, duygularınla git" sözünü duydunuz mu? Bu iyi bir tavsiye çünkü egzersiz hafif bir depresyon için bir tedavidir. Depresyondan kurtulmak için davranış aktivasyonu dediğimiz teknikler devreye girebilir. Depresyonda olan kişi eskiden keyif aldığı aktivitelerden keyif almamaya başlar; ancak bunun üzerine gitmek gerekmektedir. İstek ve keyif aktiviteyi yaptıktan bir süre sonra gelecektir. Her zaman isteğin önden gelmesi gerekmez, istek sonradan da gelebilir. Böylece olumsuz duyguların yerini olumlu duygular alabilir. Eğer davranışa geçip duyguların değişmediği görülüyorsa mutlaka bir uzmana başvurmak gerekmektedir. Durum farmakolojik tedaviyi gerektiriyor olabilir.”

 


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:03 Aralık 2020Yayınlanma Tarihi:30 Ocak 2019

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.