DEPRESYON TEDAVİSİNDE ÖNCEDEN BAŞARI TAHMİNİ

Kognitif davranışçı tedavinin depresyondaki kişiye yardım edip edemeyeceği, beynin görüntülenmesi ile önceden tahmin edilebiliyor.

Dr. Pınar Uysal Onganer ;

Her yıl toplumun neredeyse %10-20'si hayatlarında en az bir kere depresyona giriyor. Bunlardan tedavi yolları arayan % 40-60'ı önerilen ilaç veya terapiye yanıt veriyor. Ancak kimin kognitif davranışçı tedaviye (CBT) yanıt verip kimin vermeyeceğini önceden tahmin edebilmek hastalığın tedavisinde önemli bir basamak olabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre depresyon 2010 yılında insanları en çok etkileyecek hastalıklardan olacak. Depresyon yaşa ve sosyal konuma bakmaksızın toplumun genelini etkiliyor. Ancak en çok etkilenenler kadınlar. American Journal of Psychiatry* dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarlarından Dr. Greg Siegle 'depresyon tedavisi için kesin etki edecek bir ilaç veya belli bir terapi bilinmiyor. Ancak, depresyondaki kişilerin beyinlerinin belli bir bölgesinde artmış aktiviteye rastladık. Kişiye özel terapi gibi duygusal uyarılar ile bu aktivitenin azalabildiğini saptadık. Eğer bulgularımız doğru ise bundan sonra görüntüleme teknolojisinden yararlanarak hangi tür terapinin kişiye daha uygun olduğunu tahmin edebileceğiz' diyor. Depresyon tanısı konmuş, ancak tedaviye başlanmamış 14 kişi ile kontrol grubu olarak seçilen hayatlarının hiçbir döneminde depresyona maruz kalmamış 21 kişi çalışmaya dahil edilmiş. Ardından depresyonlu 14 hastaya, 3 ay süresince 16 seans CBT uygulanmış.

Kontrol grup ile sonuçlar karşılaştırıldığında, önceden depresyon tanısı konmuş 14 hastanın 9'unun beyninde, negatif kelimelerin okunmasının ardından, 'subgenual singulat korteks' adı verilen bölgedeki aktivitenin azaldığı görülmüş. Bu 9 hastanın 7'sinin depresyonları CBT ile tedavi edilmiş. Beyinlerinin söz konusu bölgesinde aktivite azalmasına rastlanmayan geriye kalan 5 depresyonlu katılımcının sadece biri CBT'ye yanıt vermiş. Yine negatif kelimelerin okunması sonucu beynin 'amigdala' olarak bilinen bölgesinde artmış aktivite saptanan hastalarda ayrıca daha iyi/hızlı iyileşme süreci tespit edilmiş.

Amigdala, insanlarda limbik halkanın altında, beyin sapının üzerinde bulunan ve birbirleri ile bağlantılı yapılardan oluşan badem şeklinde bir kütledir. Sağ ve sol olmak üzere iki lobtan oluşmuştur. Nörolog Joseph E. LeDoux 'un yaptığı çalışmalardan birinde amigdalayı kesmiş ve beynin diğer kısımlarından ayırmıştır. Bunun sonucunda, amigdalası alınan insanın yaşamı keskin bir değişime girmiş, olayların duygusal anlamını değerlendirmekte bir yetersizlik, bir anlamda duygusal bir körlük oluşmuş.

"Amigdala duygusal anlamda etrafımızdaki birçok şeyi tanımamıza yardımcı olur. Depresyon hastaları olumsuz durumlar ile karşılaştıklarında, amigdalaları bir şeylerin olumsuz olduğunu ilettikten hemen sonra kapanması gerektiği kadar hızlı kapanmıyor. Subgenual singulat korteks ise duygularımızı düzenliyor ve amigdalanın kapanıp açılmasından sorumlu" diyor Dr. Siegle. Bu durumda, eğer amigdala kapanmazsa, depresyondaki kişi olumsuz en küçük bir olay karşısında bile bu bilgiyi ve getirilerini tekrar tekrar yaşıyor. CBT, bu tür tekrarların nasıl önlenebileceğini öğretiyor. Bu durumda, amigdalalarını, beklenenin aksine hemen kapatamayan kişilerde CBT'nin iyi bir tedavi alternatifi olması olağan.

*Siegle GJ, Carter CS, Thase ME. Use of FMRI to predict recovery from unipolar depression with cognitive behavior therapy. Am J Psychiatry. 2006 Apr;163(4):735-738.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.