Çocuk felciyle savaş aksıyor

Küçükken geçirdiği çocuk felcinden dolayı aksayarak yürüyen Osman ilk üç çocuğunun hastalıktan korunması için önlem almış, fakat son çocuğu doğunca aşı görevlilerini geri çevirmiş.

Küçükken geçirdiği çocuk felcinden dolayı aksayarak yürüyen Osman ilk üç çocuğunun hastalıktan korunması için önlem almış, fakat son çocuğu doğunca aşı görevlilerini geri çevirmiş.

cocukfelciSebep, CIA'nin Usame Bin Ladin'i avlamak için düzenlediği sahte aşı kampanyasıydı. Osman çocuk felciyle mücadeleyi, yani tarihteki en uzun ve pahalı hastalık yok etme girişimini, Batılıların bir komplosu gibi görmeye başlamıştı. İki yaşındaki oğlu Müşerref Ocak'ta çocuk felcine yakalandı ve bu yıl, hastalığa tutulan dünyadaki ilk çocuk oldu. Peştun aşiretindeki birçok kişi gibi yalnızca adı olan 32 yaşındaki Osman, "Hata yaptığımı biliyorum. Ama siz Amerikalılar bize acı verdiniz. Çocuk felci kampan yasının parasını siz ödüyor olabilirsiniz ve bu iyi bir şey. Ama insani bir misyonu askeri bir amaç uğruna suiistimal eden de sizsiniz." Amerikan dış siyasetine duyulan öfke, dünyada çocuk felcine karşı verilen mücadeleyi sekteye uğratıyor. Aralık'ta dokuz aşı görevlisi öldürülmüş ve iki Taliban komutanı kendi bölgesinde aşı yapılmasını yasaklayarak, ancak insansız hava araçları (İHA) saldırılarının sonlandırılması halinde aşılara tekrar başlanabileceğini açıklamıştı. Ocak'ta da Nijerya'nın Müslüman kuzey kesiminde 10 aşı görevlisi öldürüldü. Ardından münferit öldürülme olayları da yaşandı (bir aktivist, bir polis memuru ve başka aşı görevlileri) ve bunların her biri kampanyayı kesintiye uğrattı.

ÇOCUK GELİŞİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Yılda bir milyar dolara mal olan ve en az beş yıl daha sürmesi beklenen çocuk felciyle mücadelenin geleceği bu aralar belirsiz. Seferberliğin başladığı 25 yıl önce, çoğu çocuk olmak üzere, yılda 350 bin kişi felç kalıyordu. Bu sayı geçen yıl 250'nin altına indi ve yalnızca üç ülkede (Afganistan, Nijerya ve Pakistan) hastalık hâlâ görülüyor. Pakistan en tehlikeli bölgelerde aşı görevlilerinin günlüğünü 5 dolara çıkardı, polis ve ordu eskortlarını artırdı ve acil müdahaleleri hızlandırmak için kontrol merkezleri kurdu. Nükleer silahtan kriket sporuna kadar her alanda rakip olan Hindistan'ın iki yıl önce çocuk felcini ortadan kaldırmasının da bunda etkisi var. Ağa Han Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde aşı uzmanı olan Doktor Zülfikar A. Butta, "Gururumuza çok dokundu" diyor. Kampanyanın en büyük özel bağışçısı olan ve hastalığı yenmek konusunda "en büyük hedefim ve en çok vaktimi ayırdığım konu" diyen Bill Gates'e göre Pakistan'ın bunu bir gurur meselesi haline getirmesi "büyük bir şans". Nitekim burada da hedefe çok yaklaşıldı. Bu yıl yalnızca 21 vaka görüldü. Birkaç yıl önce çocuk felci virüsüne ait 39 tür vardı; bugün yalnızca 2 tür kaldı. Aşı görevlileri için fazla tehlikeli olan bölgelerde 300 bin kadar çocuk yaşıyor, ancak buralardan alınan kanalizasyon örneklerinin neredeyse hiçbirinde virüs yok. Yine de nihai başarıda en önemli etken bireylerin cesareti. Örneğin, çocuklara aşı yaparken fotoğraf için poz veren imamlar. Ya da zengin Körfez ülkeleri için hazırlanan bir videoda, yoksul Müslümanlara aşı alınması için çağrı yapan (ve felçli oğlu Müşerrefle birlikte görünen) Osman. Ya da Karaçi'de bir aşı ekibi oluşturan Bibi ailesinin gönüllü kadınları. Onların ikisi, 18 yaşındaki Mediha ve 46 yaşındaki Fehmide, Aralık'ta öldürülmüştü. Televizyonlar onların naaşı başında ağıt yakan kadın akrabalarının görüntülerini yayınladı. Bu kadınların hepsi hâlâ aşı yapıyor, üstelik Mediha'nın 15 yaşındaki kız kardeşi de ablasının yerine gönüllü oldu. Ekibin başında olan 31 yaşındaki Gülnaz Şirazi, "Pakistan'ın çocukları hepimizin çocuklarıdır. Çocuk felcini yok etmek elimizde. Bunu burada bırakamayız" diyor. Batı karşıtı militanlığın kalesi olan Peşaver'de çocuk felci geçirenlerin hepsi, aşıya karşı direncin en yüksek olduğu Peştun aşiretlerinden. Askeri harekâtlar ve Amerikalıların İHA saldırıları yüzünden dağlardaki birçok Peştun kalabalık şehirlere akın ediyor. Peşaver'in durumu Dünya Sağlık Örgütü'nde çalışan ve normalde iyimser biri olan çocuk felci uzmanı Doktor Elias Durry'yi bile endişelendiriyor. "Yüzde 90'a aşı yapıyorsunuz, ama birkaç ay sonra oran yüzde 50'ye düşmüş oluyor. İnsanlar sürekli yer değiştiriyor" diyor Elias. Peştun aşiretlerinin direnci aslında yalıtılmışlık ve yoksulluklarından kaynaklanıyor. Birçok Peştun mahallesi sağlık merkezi veya yol gibi hizmetlerden mahrum olduğu halde billboardlar (Batılıların finanse ettiği) çocuk felciyle mücadeleye çağırıyor. CIA'nin 2011'de, Abbottabad'daki çocuklardan DNA örneği alması için yerel bir doktora para ödediği ve onların Bin Ladin'le kan bağını ortaya çıkardığı geçen yılın ortalarında öğrenilmişti. Vatana ihanetten 33 yıl hapis cezası alan Doktor Şakil Afridi orada sarılık aşısı yapmasına rağmen insanların öfkesi çocuk felci aşısına döndü. Aşı görevlilerinin İHAlar için hedef belirledikleri söylentileriyle zaten uğraşan kampanya önderleri için bundan ağır bir darbe olamazdı. O günden beri yeni taktikler uygulanıyor. Doğu Karaçi eski mülki amiri Doktor Gazi Can Muhammed, Peştun nöbetçiler aşı görevlilerini silahla kaçırdığı için bazı apartmanlara girilemediğini söylüyor ve ekliyor, "Polis aracılığıyla duyuru yaptık ve görevlilere izin vermezlerse tutuklanacaklarını söyledik". Muhammed, ekibinin arabalara yaklaşabilmesi için kavşaklarda trafiği de kesmiş ve bazen avuç dolusu para dağıtmış. Kendi sözleriyle, "Bir keresinde iki yaşındaki kız kardeşini taşıyan 11 yaşında bir kız gördüm. Ona 10 rupilik bir banknot verip, 'Kardeşine aşı yapmama izin verirsen bu parayla kendine şeker alabilirsin' dedim. Kız bunu bütün çocuklara yaydı. 'Biri herkese 10 rupi dağıtıyor' deyince hepsi koşarak yanımıza geldi. Orada 400 çocuğa aşı yaptım" diyor. Birkaç milyon kişinin yaşadığı Doğu Karaçi'nin kanalizasyonları artık virüssüz. Ülkedeki yeni kararlılıkla birlikte Rotary International da yine ön saflara döndü. Kulübün lideri olan 70 yaşındaki Aziz Memun ve yine kulüple ilişkili şirket yöneticileri mücadelede hız kesilmemesi için paralarını ve siyasi bağlantılarını devreye soktu. Ölen aşı görevlilerinin akrabalarına maddi destek verildi ve seferberliğin sürmesi için ailelerin çağrı yaptığı basın toplantıları düzenlendi. Karanlık çöktükten sonra çetelerin ve Taliban'ın kol gezdiği Karaçi'deki bir sanayi mahallesinde Abdülvahid Han, çalıştığı okul olan Naunehal Akademisi'nde Rotary adına bir çocuk felci kliniği açmıştı. Tek koruması, motosikletleriyle arabasına eşlik eden mahalleli gençlerdi. Han, Nisan'da, "Öldürülmem için fetva verdiler. Yahudi olduğumu söylediler. Ben de bir arkadaşıma, iyi bir Müslüman olduğumla ilgili başka bir fetva çıkarttım" demişti. Silahlı adamlar 13 Mayıs'ta Han'ı öldürdü, bir yaşındaki kızını da yaraladılar. Memun, kliniğin kapanmayacağını açıkladı. "Kimse Vahid'i geri getiremez ama hayat devam etmek zorunda" dedi. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:29 Temmuz 2013Yayınlanma Tarihi:31 Temmuz 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.