

Sayım, yaptığı yazılı açıklamada, her yıl Kasım ayının ikinci haftasının  “Dünya Çocuk Kitapları Haftası” olarak kutlandığını hatırlatarak, kitapların  kişinin, özellikle de çocukların gelişiminde önemli bir yere sahip olduğunu  anlattı. Her yaşta farklı beceriler kazanan, farklı düşünen ve davranan çocuğun,  bu yaşlarda anlaşılmaya ihtiyaç duyduğunu, burada ebeveynlere önemli görevler  düştüğünü, anlaşılma ihtiyacına cevap bulamayan çocuğun farklı arayışlara  yönelebildiğini aktaran Sayım, her gelişim döneminin özelliğini bilmenin ve  çocuğun o dönemdeki ihtiyaçlarını anlamanın önemli olduğuna dikkati çekti. Aynur Sayım, çocuğun materyal seçiminde ebeveynin sorumlu olduğuna işaret  ederek, kitapların çocuk gelişiminde önemli bir yeri olduğunu vurguladı. Sayım,  “Çocuk, masal kahramanını model alabiliyor. Çocuk, anne ve babasını model aldığı  gibi bir masal kahramanını ya da bir sanatçıyı da model alabilir. Kitabın  içindeki figürler, mesajlar, çocuğun öğrenmesinde önemli öğelerdir. Özellikle  eğitici değer taşıyan hikaye ve masallar çocuğun gelişimini olumlu yönde  destekler. Ayrıca aile ile çocuk arasındaki iletişimi de güçlendirir” ifadesini  kullandı.

Ailenin, kitap okuma alışkanlığını kazandırırken, çocuğa yaklaşım tarzının önem taşıdığını anlatan Sayım, çocukla bu konuda kesinlikte çatışmaya girilmemesi gerektiğine dikkati çekti. Sayım, çatışmaya girilmeden özendirici davranılması gerektiğini vurgulayarak, “Model olması önemli. Gelişim dönemlerini göz önüne alarak seçim yapmak önem taşıyor ama kitapların her zaman da eğitici anlamda seçilmesi gerekmiyor. Çocuğa seçim yaptırmak da onların karar verme yetilerini geliştiriyor” değerlendirmesinde bulundu. Çocuğun seçtiği kitabın ruh halini yansıttığını bildiren Sayım, çocuğun hep aynı kitabı ya da türünü okumak istemesinin bir sorunun ya da takıntılı ruh halinin ipuçlarını verebildiğini anlattı. Aynur Sayım, kitap okumayı sevmeyen çocukların bir kısmında dikkat eksikliği gibi psikiyatrik sorunların da gözlemlendiğini kaydederek, “Endişeli çocuklar korku içerikli kitaplardan ve filmlerden uzak duruyor ya da aşırı tepki gösterebiliyor. Şiddet içeren öyküler, olumsuz öğeler daha çok depresyonun işareti olabiliyor. İçine kapanık çocuklar ise karamsar ve kendileriyle özdeşleşen hikayelerden hoşlanabiliyor. Çocukların kitap seçimleri, bazen onların ihtiyaçlarını ifade ettiği gibi, ruh hallerini de ele verebiliyor” bilgisini verdi. A.A HÜRRİYET
Paylaş