Anksiyete Belirtileri

Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Nedir? Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Belirtileri Nelerdir= Anksiyete (kaygı) Bozukluğu tedavisi Nasıl Yapılır? Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Hakkında her şey...

Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Nedir?  Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Belirtileri Nelerdir= Anksiyete (kaygı) Bozukluğu tedavisi Nasıl Yapılır? Anksiyete (kaygı) Bozukluğu Hakkında her şey...,

Anksiyete belirtileri nelerdir?

- Sinirli, gergin, huzursuz hissetme
- Kötü bir şey olacakmış gibi hissetme
- Panik duygusu
- Kalp atışlarında hızlanma
- Nefes alışın hızlanması
- Terleme
- Ellerde titreme
- Kendini zayıf, güçsüz hissetme
- Odaklanmakta güçlük
- Dikkati kaygı yaratan düşünceden uzaklaştırmakta zorlanma
- Uykuya dalmakta güçlük
- Özgüvensiz ve değersiz olduğunu düşünmek.
- Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanmak.
- Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinmek.
- Gergin, kaygılı, sıkıntılı ve tanımlanamayacak şekilde tuhaf hissetmek.
- İnsanların sözleri ile zihnini meşgul etmek.
- Çevreden kopmak, kaçmak istemek.
- Kas ağrısı çekmek.
- Mide problemleri, hazımsızlık
- Kaygıyı kontrol etmede güçlük
- Anksiyeteye neden olduğu düşünülen durumlardan kaçınma hissi
- Özgüvensiz ve değersiz olduğunu düşünmek
- Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanmak
- Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinmek
- Gergin hissetmek
-  Kaygılı hissetmek
- Sıkıntılı hissetmek
- Tanımlanamayacak şekilde tuhaf hissetmek
- İnsanların sözleri ile zihnini meşgul etmek
- Çevreden kopmak, kaçmak istemek
- Kas ağrısı çekmek
- Hızlı nefes alıp vermek
- Çabuk gerilmek
- Titremeye, sallanmaya başlamak
- Umutsuz hissetmek
- Devamlı ağlamak istemek
- Konsantre olamamak
- Çabuk yorulmak
- Uykusuzluk çekmek
- Hatırlamakta zorlanmak
- Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak
- Kan basıncının ve kalp atışının artması
- Kas gerilmesi
- Ürperme
- Gözbebeklerinin büyümesi
- Derinin solması ya da kızarması
- Terleme
- Sık tuvalete gitme
- Öğürme, geğirme, kusma
- Boğazda düğümlenme
- Açık havaya ihtiyaç duyma
- Sersemlik hissi
- Uyuşma ve karıncalanmalar
- Uyku bozukluğu
- Huzursuzluk
- Aşırı heyecan
- Endişe
- Düşünceleri toplamada güçlük
- Zihnin durması hissi
- Denetimini yitirme
- Ölüm korkusu

Anksiyete (kaygı) Bozukluğu

Anksiyete (kaygı) bozukluğu yaşayan kişilerdekaygı seviyesinin yükseldiği durumlarda yoğun bir panik duygusunun yanında ellerde aşırı terleme, kalp atışlarında hızlanma, nefes almakta zorluk çekme, şiddetli baş ağrıları, mide krampları, sık idrara çıkma gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.

Araştırmalar, genellikle çocukluk çağında ortaya çıkan anksiyete (kaygı) bozukluklarında hem genetik hem de çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar özellikle erken yaşta yaşanan travmatik olayların bireylerin korku işleme mekanizmalarında hassasiyete yol açarak stres tetikleyicilerine karşı aşırı duyarlı hale gelmelerine yol açtığını da belirtiyor.

Anksiyete bozuklukları (türleri) nelerdir?

Sık rastlanan anksiyete türleri:

- Obsesif - kompulsif bozukluklar,
- Panik atak
- Travmatik stres bozukluğu (TSSB),
- Genel anksiyete bozukluları,
- Sosyal fobi ve belirli bir obje ya da duruma karşı geliştirilen fobi çeşitleri olarak sıralanabilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Yaygın anksiyete bozukluğu, kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesine engel olacak şiddette yoğun ve süreğen bir kaygı durumu yaşamasıyla kendisini gösterir.Bu şiddetli ve yoğun kaygı duygusuna, huzursuzluk, sürek li yorgunluk hissi, konsantre olmakta güçlük, kaslarda kasılma ve uykuya dalmakta güçlük gibi semptomlar da eşlik edebilir. Yoğun kaygı oluşturan durumlar çoğunlukla günlük ev işleri, rutin toplantılar, işle ilgili olağan durumlarda da kendisini gösterir.

Panik Atak: Panik atak yaşayan kişiler ortada hiçbir neden ya da uyaran yokken birden ortaya çıkan yoğun bir korku ve panik hissine kapılırlar. Panik atak yaşayan kişilerde ayrıca ellerde terleme, göğüs ağrısı, fazla hızlı ya da düzensiz kalp atışları, nefes alamama gibi fiziksel belirtiler de görülebilir. Panik atak yaşayan kişiler çoğunlukla bu durumu “kalp krizi geçiriyorlarmış” ya da “boğuluyorlarmış” gibi ifade edebilirler. Panik atak ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz "Panik atak ile nasıl savaşabiliriz?" adlı blog yazımızı da okumanızı öneririz.

Sosyal Kaygı Bozukluğu: Sosyal fobi olarak ta adlandırılan sosyal kaygı bozukluğunda bireyler sosyal hayata karşı aşağılanacakları, reddedilecekleri ya da üstünlük taslanacakları gibi endişelerle yoğun bir kaygı duygusuna kapılırlar. Bu nedenle sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler insanlarla bir araya gelmekten kaçınabilirler. Sosyal kaygı bozukluğunun en belirgin örnekleri toplum önünde konuşmaktan aşırı korkma, yeni insanlarla tanışmaktan çekinme ya da toplum içinde yemek & içmekten kaçınma şeklinde kendisini gösterir.

Fobiler: Fobiler, kişide belirli bir obje ye da durumlara karşı gösterilen aşırı korku olarak ifade edilir. En sık rastlanan fobiler uçak fobisi, yükseklik fobisi, kedi- köpek fobisi, kapalı yerde kalma fobisi (klostrofobi), açık alanlara çıkma fobisi (agorafobi) olarak sıralanabilir. Fobiye neden olan objeye karşı duyulan korku bazen o kadar şiddetli olabilir ki kişiler günlük aktivitelerinde zorlanmaya başlayabilir.

Agorafobi: Agorafobi, kişinin panik atağa neden olacağını düşündüğü yerlerden ve durumlardan uzak durmasına neden olan bir anksiyete bozukluğudur. Agorafobisi olan kişiler kendilerini savunmasız hissettikleri için açık alanlarda olm aktan kaçınırlar.

Anksiyete Şiddetli Baş Ağrılarına Neden Olabilir

Anskiyete, şiddetli baş ağrıları ve migren sorunlarını da beraberinde getirebilir. ... Uzmanlar, özellikle yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin büyük bir bölümünde şiddetli baş ağrıları ve migrenin de beraberinde görüldüğünü belirtiyor.

Anksiyeteyi Tetikleyen Gıdalar

- Kafein
- Tuz. Yemeklerdeki tuzu kesme fikri, yaşamınızdaki oksijeni ortadan kaldırmak gibi hissettirebilir. ...
- Gıda katkı maddeleri
- Şeker
- Abur cuburlar
- Ekmek
- Makarna
- Glutenli ürünler
- Alkol

Anksiyete krizi nedir?

Yaygın anksiyete bozukluğu gibi oldukça yoğun, şiddetli ve sürekli yaşanan kaygı hali veya kalp atışlarında hızlanma, nefes darlığı, terleme, titreme gibi belirtileri olan panik atak gibi şekillerde anksiyete bozukluklarını görebiliriz.

Anksiyete ne kadar sürer?

Anksiyete bozukluğunda, aşırı endişe ve kaygı genellikle sağlık, aile, para ya da iş gibi konularıyla ilgilidir. Denetlenemez nitelikte olan bu endişe hali en az altı ay boyunca, hemen her gün ve gün boyunca sürer.

Anksiyetenin fiziksel belirtileri nelerdir?

Bu bozukluğu yaşayan kişiler, en çok bedensel yakınmalar nedeniyle hekime başvururlar. Bu belirtilerin başlıcaları, kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, boğulma hissi, göğüste rahatsızlık hissi, yutkunmada güçlük, ağız kuruluğu, baş dönmesi, mide bulantısı, terleme ve titreme, baş, göğüs ve kas ağrılarıdır.

Anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olan besinler

- Brezilya Fındığı
- Brezilya fındığı ruh halini düzenlemeye yarayan selenyum maddesini içerir
- Yağlı Balıklar
- Yumurta
- Kabak Çekirdeği
- Bitter Çikolata.
- Zerdeçal
- Fermente Gıdalar.

Alkol anksiyete etkiler mi?

Alkol anksiyete sorunlarında yatıştırıcı etki gösterse de depresyona eğilimi arttırır. Birkaç yudum alkolle başlayan iyilik hali alkolizm ve bağlantılı sorunlarla sonlanabilir. Bu bağlamda alkol ile anksiyete yönetimi hiçbir zaman önerilmemektedir.

Anksiyete kalp çarpıntısı yapar mı?

Semptomlar arasında huzursuz veya heyecanlı hissetmek, panik atak, konsantrasyon veya uyku sorunu, terleme, nefes darlığı, baş dönmesi ve kalp çarpıntısı da olabilir. Kaygı ile baş etmek çok zor ve bu etki zayıflatıcı olabilir.

Anksiyete nöbeti nedir?

Ortada görünür bir neden olmamasına rağmen, ani gelişen yoğun korku hissidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti, kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Kişi; çok kötü bir şey olacağını, sonunun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür.

Anksiyete Nedir Ne Demek?

Anksiyete veya endişe, canlılarca deneyimlenen kaygı, korku, gerilim, sıkıntı halidir. Nedeni belli olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete bazı kuramcılara göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazı kuramcılara göre öğrenilmiş davranışlardır.

Anksiyete nöbeti nedir?

Ortada görünür bir neden olmamasına rağmen, ani gelişen yoğun korku hissidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti, kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Kişi; çok kötü bir şey olacağını, sonunun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür.

Kahve anksiyete yapar mı?

Stres hormonu salınımının fazla olması, metabolizmanın sürekli olarak 'mücadele' modunda olmasına neden oluyor. ... Çünkü kafein, kalp atım hızını arttırarak metabolizmadaki stres belirtilerini tetikliyor ve beynimize daha fazla 'mücadele' sinyali göndererek anksiyete krizlerine neden olabiliyor.

Sigara içmek anksiyete yapar mı?

Sigara içen kişiler sigaranın rahatlamalarına yardımcı olduğunu söyleseler de, sigara içmeyen kişilere göre daha fazla kaygı yaşadıklarını da belirtmektedirler. ... Sonuçlara bakıldığında sigarayı bırakanların anksiyete düzeyinin düştüğü görülmüştür.

Anksiyete hangi hormon?

Kronik anksiyete rahatsızlığı olan kişilerin vücutlarında yüksek oranda, kalp sağlığını ciddi şekilde etkileyebilecek bir hormon/nörotransmitter olan noradrenalin bulunur.

Anksiyete ve strese ne iyi gelir?
Anksiyete ile başa çıkmak için doğal ilaçlar

- Melisa çayı Bu, anksiyete tedavisinde ve çok karmaşık bir günün ardından “sakinleşmek” için çok etkili bir bitkidir.
- Civanperçemi ve alıç çayı
- Şerbetçiotu çayı
- Sıcak elmalı smoothie.
- Kediotu çayı
-  Marul çayı
- Rahatlatıcı bitki çayı

Anksiyete tedavisi var mıdır?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modern çağın popüler hastalığı anksiyeteyi anlattı. Peki anksiyete nedir, belirtileri nelerdir, anksiyete nasıl anlaşılır?

Anksiyete nedir? Anksiyete tedavisi var mıdır?

Peki anksiyete nedir, belirtileri nelerdir, anksiyete nasıl anlaşılır? Anksiyeteye karşı neler yapılabilir? İşte 'İnsanların zihinsel yükü ile hayattan beklentisi arttı' diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın anksiyeteye ilişkin sözleri...

KO Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ezgi Aşık'a konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kibir, öz beğenidir. Bencil insanlar bu yüzden mutlu olamıyor. Çünkü insanın psikolojik doğası yalnız yaşamaya göre odaklanmamıştır. İnsan ancak sosyal yapının bir parçası olursa mutlu olabilir. Bu özellikleri nedeniyle insan muhakkak yalnızlığını giderme arayışındadır. Ve kendisine bağlanacak nesneler arar. İnsanın mutlu olabilmesi için kişinin kendisini tanıması gerekiyor. Öz beğeni de şu vardır; kişi kendi kusurlarını görmez. Sadece iyi taraflarını görür ve kendisini çok önemser.” diyor.

İşte Nevzat Tarhan'ın anksiyeteye ilişkin anlattıkları:

Toplum için anksiyete bozukluğu popüler bir hastalık haline geldi. Bu artışlar neden kaynaklıyor?

Yüz sene önceki insan ile şimdiki insanın günlük yaşamında çok fark var. Yüz sene önceki insanın günlük yaşamını düşünün; komşusunun kızıyla evleniyordu, babasının işini yapıyordu. Ve sakin bir hayatı vardı. Günümüzde gece ve gündüz döngüsü bile değişiyor. Geceler şu anda gündüz gibi… İnsanların zihinsel yükü ile hayattan beklentisi de arttı.

YAĞMUR EKTİ, FIRTINA BİÇİYOR

Beklenti düzeylerinin yükselmesiyle beraber sosyal dayanaklar azaldı. Bunun üzerine de insan yalnızlaştı, yalnızlaştıkça da anksiyete ortaya çıktı. Bu durum modern yaşamın bir sonucudur. İnsanlar kapital sistemin çalışma tarzının bedelini ödüyor. Çünkü kapital sistem ne diyor; rekabetin içerisinde üreteceksin. İnsanlar bunu kendine amaç edindi. Küçük ve sıradan şeylerden mutlu olmayan insanlar oldular. Modernizm bunun için yağmur ekti, şu anda fırtına biçiyor.

UYKUYU RAKİP OLARAK GÖRÜYOR

Peki, insanlar anksiyeteden nasıl kurtulabilir?

İnsanlar, kendini yönetme becerisi kazanmalıdır. Google kendi içerisinde bir laboratuvar kurdu. Adına da “İkna laboratuvar”ı diyorlar. Burada insanları bizi daha çok kullanmaları gerektiğine nasıl ikna ederiz, diye konuşuluyor. Sosyal medya kendisine rakip olarak sadece uykuyu görüyor. Bir insanı uykusuz bıraktığımız derecede başarılıyız, diyorlar. İnsanlar çocuklar gibi yataklarda telefonla oynuyorlar. Bu durum toplumun kaygı seviyesini yükseltti. Çünkü insanların birbirine olan ilgisi azaldı. Kaygının düzelmesini istiyorsak, önce nedenini bilmemiz gerekiyor.

KÜÇÜK ÇOCUKLARDA BİLE ANKSİYETE GÖRÜLÜYOR…

Evet, kaygı bozuklukları iki türlüdür. Birincisi, basit kaygı yani stres dediğimiz. Streste; akut stres ve kronik stres olarak ayrılır. Akut streste, bir şok olayı sonrası yaşadığınız durumdur. Anksiyete vücut bütünlüğümüzün bozulmasına karşı ruh yapımızın verdiği tepkidir. İnsanın bir yerde anksiyetesi varsa psikolojik dinamiklerinde yolunda gitmeyen durumlar vardır. Akut streste de anksiyete hissedebilir ve bunu yönetebilirsiniz. Stres, yok edilmesi gereken bir durum değildir, yönetilmesi gerekir.

KONTROL EDEBİLEN STRES İYİDİR
STRES GÜZEL BİR ŞEY MİDİR?

Kontrol edebildiğin stres faydalıdır. Kontrol edilemeyen stres zararlıdır. Stresini kontrol edebilen bir insan, korkmasın. Çünkü kontrol edilebilen anksiyete dikkati ve öğrenme hissini arttırıyor. Gamsız insan, tembel insandır. Amaca yönelik kontrol edebilen bir kaygı varsa bu bir anksiyetedir. Kişiyi üretken ve verimli yapar.

KENDİNİZİ DEĞİŞTİRİN

İnsanlar anksiyeteyi yok etmek yerine bunu mutluluğa dönüştürebilir. Modern çağın stresini yönetebilmek içini iki kelimelik klişe bir lafım var; “Dünyayı değiştirmek yerine kendinizi değiştirin” insanlar bu iki sloganı uygulasın, mutlu olabilir.

“KENDİNİ KIŞA HAZIRLA”

“Özgüvenli olmak iyidir ama fazla özgüven kibre kaçar” derler ya da mütevazı insanlar özgüvensiz gibi anlaşılır. Bu kavramlar arasındaki farklar ya da benzerlikler nelerdir?

Kibir, öz beğenidir. Bencil insanlar bu yüzden mutlu olamıyor. Çünkü insanın psikolojik doğası yalnız yaşamaya göre odaklanmamıştır. İnsan ancak sosyal yapının bir parçası olursa mutlu olabilir. Bu özellikleri nedeniyle insan muhakkak yalnızlığını giderme arayışındadır. Ve kendisine bağlanacak nesneler arar. İnsanın mutlu olabilmesi için kişinin kendisini tanıması gerekiyor. Öz beğeni de şu vardır; kişi kendi kusurlarını görmez. Sadece iyi taraflarını görür ve kendisini çok önemser.

KİBİRLİ İNSANLAR KENDİNİ DEĞİŞTİRMEZ

Özgüveni olan kişiler, olumlu ve olumsuz yönlerini görürler. Ama olumluya yönelik yaşarlar. Anadolu’da bir söz var ya “Kendini kışa hazırla” diye kendini kışa hazırlayacak ama kışı beklemeyeceksin. Hep yazda yaşayacak gibi yaşamakta doğru değil. İnsan için yaz da olur kışta… Bu; sen kışa göre hazırla kendini ama kış beklentisiyle yaşama, anı yaşa, tarzındaki bir yaşam biçimidir. Kibirli insanlar, kendilerini değiştirmez.

Özgüveni olan bir kişi eleştiri olduğu zaman o eleştiriyi alır, eleştiriye açıktır. Özgüvensiz insan eleştiriye açık değildir. Özgüveni olan kişi girişimcidir, ataktır, hesaplanabilir risklere girer. Kibirli insanda, zihinsel körlükler oluşuyor. Özgüveni olan kişi sınırını bilir ve hakkını kimseye yedirmez. Böyle bir insan mutlu olabilir. Alçakgönüllü olmak ise, düşük gönüllükle karşılaştırılabiliyor. Alçakgönüllü yani tevazu sahibi; kendi sınırlarını bilebilen kişidir. Diğer insanlardan kendini ne eksik görür ne de büyük görür.

PAZARLAMA TEKNİĞE DİKKAT EDİLMELİ

Son zamanlarda psikoloji eğitimi almadan insanlara yönlendirmeler yapanlar var. Kendilerine yaşam koçu diyorlar. Bu konuda insanlara neler söylemek istersiniz?

Bir insan tecrübesiz ve eğitimsiz bir kişiden rehberlik alırsa, sosyal ilişkileri bozuluyor. Çünkü kılavuzu karga olanın sonucu bellidir. Yaşam koçu olan kişiler birkaç tane kitap okuyarak, hitabet gücüyle insanları etkiliyorlar. Bu bir pazarlama tekniğidir. Bu yüzden yaşam koçu ya da kişisel gelişim uzmanlığı eğitimini almamış kişiler bu işi yaparsa, çok sakıncalıdır. Çünkü insana negatif yönlerini göstermiyorlar; sen çok iyisin, sen çok başarılısın, sen yaparsın gibi söylemlerle insanı yanıltıyorlar. Daha sonra insan yalnızlaşıyor. O an ki yapay mutluluk, yerini depresyona bırakıyor. Eğitimli kişiler yaparsa çok faydalı. Bu teknikler aslında insanı başarıya doğru götürür.

İnsanlar mutsuzluktan dert yanıyor. Bunu bazen hepimiz yapıyoruz. İnsanlar neden mutsuz ve psikolojide mutsuzluk kavramı nedir?

Mutsuzluk, depresyonun ön belirtisidir ve kişinin mutlu olmayı kaçırması durumudur. Yüzü gülmeyen ve hep bir savunma halinde olan insanlar var. Mutsuzluk arttığı zaman depresyona dönüşüyor. İnsanlara şunu soruyoruz; son zamanlarda kendini mutlu hissettiğin zaman mı çok yoksa mutsuz olduğun zaman mı? Bir insan mutlu hissettiğim zaman çok diyorsa olumluya daha yakın.

MUTLULUK İÇ NEDENLERE BAĞLI

Mutsuzluk diyorsa, depresyona daha yakındır. Bu yüzden mutsuzluk depresyonun öncüsüdür, kişinin hayatı es geçmesidir. Mutsuz insan, hayatı kayıp yaşar. Mutlu olmayı başaramayan insan sahip olduklarının da kıymetini bilemeyen insandır. Mutsuz insanların, yaşam felsefeleri yanlıştır. Mutluluk dış nedene bağlı olmaz, iç nedene bağlı olur. Küçük şeylerden mutlu olabilmeyi başarabilmek önemlidir. Mesela, 90 yaşındaki kadına sormuşlar; mutlu olmayı nasıl başarıyorsun? Çalışmayan organlarımı değil çalışan organlarımı düşünüyorum, demiş.

MODERNİZMİN SON SIĞINAĞI

Uzmanlar çocuk yetiştirme konusunda 0-6 yaşın çok önemli olduğu söylüyor. Siz de bu alanda önemli çalışmalar yapıyorsunuz, bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Ebeveynler iyi bir çocuk yetiştirmek istiyorlarsa, onlar için iyi bir ortam oluşturmaları gerekiyor. Evde gerginlik varsa ve ebeveynler mutsuzsa bu evde iyi bir çocuk yetişmez. Onun için önce çocuğa evi sevdirmek gerekir. Evi sevimli bir ortam haline getirmek gerekir. Modernizme karşı son sığınak ailedir. Toplumun sosyal duvarları yıkılmıştır. Çocuk yetiştirmede geleneksel çözümler yeterli olmuyor. Gerekli durumlarda uzmanlardan yardım alınmalıdır. Anne ve babanın kendini geliştirmesi gerekiyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:30 Kasım 2021Yayınlanma Tarihi:05 Haziran 2020

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.