Ailedeki huzursuzluk büyümeyi yavaşlatıyor

Ailedeki huzursuzluk ve evde sıkça yaşanan sorunlar büyüme hormonunun yetersiz salgılanmasına, bunun sonucunda da çocuğun kısa boylu kalmasına yol açabiliyor.

Ailedeki huzursuzluk ve evde sıkça yaşanan sorunlar büyüme hormonunun yetersiz salgılanmasına, bunun sonucunda da çocuğun kısa boylu kalmasına yol açabiliyor.

Haber1Ailevi boy kısalığı veya yapısal büyüme gecikmesi gibi etkenler boyun yeterli oranda uzamamasına yol açan en önemli nedenleri oluştursa da, psikososyal ortam da son derece önem taşıyor. Örneğin ailedeki huzursuzluk ve evde sıkça yaşanan sorunlar büyüme hormonunun yetersiz salgılanmasına, bunun sonucunda da çocuğun kısa boylu kalmasına yol açabiliyor!

ÇOCUK-AİLE İLETİŞİMİ İLE İLGİLİ BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN..

Günümüzde çeşitli etkenler nedeniyle yeni neslin daha uzun olduğu gözlense de, kısa boy hala sıkça rastlanan bir sorun. Anne babanın kısa boylu olması, özellikle ilk 3 yılda yetersiz beslenme, hormonal sorunlar ve solunum ile kalp gibi kronik hastalıklar boyun yeterli oranda uzamamasına yol açan en önemli nedenleri oluşturuyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nden Çocuk ve Ergen Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Semiz, çocuğun sağlıklı büyümesinde aynı zamanda içinde bulunduğu psikososyal ortamın da son derece önem taşıdığına dikkat çekerek, "Anne ve/veya baba yoksunluğu, özellikle aile içindeki huzursuz ortam, evde sıkça yaşanan sorunlar" büyüme hormonunun yetersiz salgılanmasına yol açabiliyor. Bunu sonucunda da çocuk kısa boylu kalabiliyor." uyarısında bulunuyor!

BÜYÜMEYİ HİPOFİZ BEZİ SAĞLIYOR

Vücudumuzdan büyüme ile gelişmeyi ve diğer pek çok yaşamsal fonksiyonları düzenleyen hormonlar salgılanıyor. Büyümeyi düzenleyen hormonların başında ise hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu ve tiroit bezinden salgılanan tiroit hormonu geliyor. Tiroit fonksiyonları normal olan bir çocukta, büyüme hormonu ve büyüme hormonu bağımlı büyüme faktörleri, kemik uçlarında yer alan büyüme plağına etki ederek büyümeyi sağlıyor.

SEVGİSİZ VE İLGİSİZ KALMAK KISA BOY NEDENİ!

Aile içindeki huzursuz ortam, evde sıkça yaşanan kavgalar, anne babadan uzak yaşamak veya yeterince ilgi görememek büyüme hormonunun yetersiz salgılanmasına neden olabiliyor. Bunun sonucunda da çocuğun boyu kısa kalabiliyor. Örneğin yapılan bilimsel çalışmalar; yuvada yaşayan çocuklarda büyüme hormonu salgısının yavaşladığını, uygun aile ortamı sağlandıktan sonra bu çocuklarda büyüme hormonu salgısının arttığını ortaya koydu. Bu tür çalışmalar sevgi yoksunluğunun büyüme hormonu salgılanmasının azalmasında önemli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle çocuklara mümkün olduğunca ideal bir aile ortamı oluşturmak gerekiyor. ÇOCUKLARDA 0-6 YAŞ GELİŞİMİ İLE İLGİLİ HER TÜRLÜ BİLGİ İÇİN TIKLAYIN...

ÇOCUKLARIN BOYU NEDEN KISA KALIYOR?

-Boy kısalığının yüzde 80'ini, ailevi boy kısalığı veya yapısal büyüme gecikmesi oluşturuyor. -Kronik böbrek, kalp, karaciğer hastalıkları ve kansızlık gibi sistemik kronik hastalıklar da boyun kısa kalmasına neden oluyor. -Tiroit ve büyüme hormonu eksikliği, böbrek üstü bezi hormon fazlalığı ve erken ergenlik gibi hormonal sorunlar da çocuğu kısa bırakabiliyor. -Psikososyal nedenler boy uzamasında etkili olan bir diğer faktörü oluşturuyor.

PANTOLONUN ERTESİ YIL KISA GELMEMESİNE DİKKAT!

Yıllık büyüme hızı yaş gruplarına göre değişiyor. Bebeğin ilk yılda 25 santim, ikinci yılda 10-12 santim 3 ve 4. yıllarda 6-8 santim, ergenliğe kadar olan dönemde de yılda 5,5-6 santim uzaması bekleniyor. Ergenlik döneminde ise büyüme sıçraması oluyor ve bu süreçte toplam 20-25 santimlik bir boy kazancı elde ediliyor. Rutin çocuk muayeneleri sırasında boy takip çizelgesine bakılarak çocuğun yeterli düzeyde uzayıp uzamadığı tespit ediliyor. Bunun yanı sıra çocuğun boyunun yeterli düzeyde uzamadığını gösteren çeşitli işaretler de oluyor. Örneğin bir önceki yılda çocuğun vücuduna uygun olan giysi, örneğin pantolon veya etek boyu ertesi yıl da uyuyorsa, yani küçük gelmiyorsa, bu durumun uyarıcı bir işaret olarak görülmesi gerekiyor. Büyüme hızının altında boy artışı fark edildiğinde de büyümenin değerlendirilmesi için mutlaka bir çocuk endokrinoloji uzmanına başvurmak gerekiyor.

TEDAVİ İLE İDEAL BOYA ULAŞMASI SAĞLANABILİYOR!

Boy kısalığı, bu soruna yol açan patolojik bir durum saptanır ve tedavi edilirse, kader olmaktan çıkabiliyor. Tedavide amaç, çocuğun ideal boya yaklaşmasını sağlamak. Çocuk ve Ergen Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Semiz, boy kısalığında altta yatan soruna yönelik tedaviler uygulandığını belirterek, "Örneğin bir bağırsak emilim kusuru ya da tiroit hormonu eksikliği varsa, bu hastalıklar tedavi ediliyor. Hastalık ortadan kalkınca çocuğun boyu yeniden uzamaya başlıyor. Eğer boy kısalığı nedeni büyüme hormonunun eksik salgılanması ise ancak o zaman büyüme hormonunu yerine koyma tedavisi uygulanabiliyor. Gerçek büyüme hormonu eksikliği vakaları, büyüme hormonuna özellikle tedavinin ilk yıllarında oldukça iyi yanıt veriyor. Öyle ki çocuk bir yılda 10-12 santim uzayabiliyor. Ancak altta yatan neden ne olursa olsun, tedavide başarılı olunabilmesi için erken dönemde bir hekime başvurmak şart!

BOYUN KISA KALMASINI ÖNLEMEK İÇİN…

Prof. Dr. Serap Semiz, çocukların boylarının kısa kalmasını önlemek için alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor: "Yeterli ve dengeli beslenmesine özen gösterin. Bunun için günde 500 ml süt ve süt ürünleri, 1 öğün et içeren yemek, haftada 3-4 gün yumurta, yeterli sebze ve meyve ile bakliyat tüketmesini sağlayın. "Çocuğunuzun her gün kaliteli ve yeterli süre en az (8-9 saat) uyumasına dikkat edin. "Her türlü egzersiz, hem obezitenin önlenmesi hem de kemik kitlesinin kazanılmasında son derece önemli bir rol oynuyor. Her gün düzenli egzersiz yapması için onu teşvik edin. "Sanılanın aksine vitaminler boy uzatan etkiye sahip değiller. Üstelik bazı vitaminler vücutta birikerek sağlığı da tehdit edebiliyor. Bu nedenle hekiminiz önermediği sürece çocuğunuza asla vitamin takviyesi vermeyin. "Sağlık Bakanlığı onayı olmayan, boy uzattığı söylenen bitkisel ürünlere hiçbir şekilde itibar etmeyin. Hürriyet

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:17 Ocak 2012Yayınlanma Tarihi:18 Ocak 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.