HİPERTANSİYONA ÇOK DİKKAT

Hürriyet

Önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan hipertansiyon, birçok kalıcı rahatsızlığın da başlıca nedeni.

 


Hipertansiyon basit olarak yüksek kan basıncı demek. Normal olan kan basıncı, istirahat halinde 120/80 mmHg. Kan basıncı sürekli 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa hipertansiyondan bahsetmek gerekir.

Kan basıncı uyku sırasında düşüktür, sinirli ve heyecanlı iken ya da efor sırasında yükselir. Özellikle kalp hastalıkları açısından önemli risk arzeden hipertansiyon, eğer tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar, göz ve böbrek  hastalıkları için ciddi oranda hastalık ve ölümlerde artışa neden olur. Konuyla ilgili sorularımızı Levent Cerrahi ve Tanı Merkezi İç Hastalıkları Uzman Dr. Hasan Kuseyrioğlu yanıtladı:

- Hipertansiyona neden olan faktörler nelerdir?
Eğer belli bir organik böbrek rahatsızlığı gibi ya da hormonal hastalık yoksa bunun dışında olan yüksek tansiyonlara esansiyel yani hiçbir nedene bağlı olmayan hipertansiyon diyoruz. En önemli faktörlerden biri kalıtsal sebepler. Anne babadan her ikisinin ya da birinin hipertansiyon olması yeterli. Çevresel faktörler, kilo, bel çevresinin kalın olması, sigara, kontrolsüz alkol, ağır yemekler, stres sebepler arasında sayılabilir.

- Hipertansiyon yüzünden hangi organlar tehdit altında?

Hipertansiyonda hedef organlar vardır. Beyin, kalp, böbrekler ve göz. Halk arasında inme dediğimiz felçler hipertansiyondan kaynaklanır. Kalpte de koroner hastalığından tutun, kalp büyümesine, kalp yetmezliğine kadar çeşitli hastalıklara neden olur.

- Böbrek ve gözde nasıl etkili olur?
Böbrekler yüksek tansiyon altında çalıştığı zaman hipertansif nefropatiye yani hipertansiyona bağlı böbrek bozukluğuna neden olur. Tedavi edilemezse böbrek fonksiyonlarını tamamiyle yitirecek duruma gelir. Gözde de çeşitli kanamalardan tutun, göz sinirlerinde bozukluklar, retinanın yırtılması şeklinde etkiler.

- Hipertansiyonun tedavisi nedir? Tamamen iyileşir mi?
Hipertansiyon geçmez. Hastaların düştüğü en büyük yanılgı bu. Ancak kontrol altına alınabilir. Kişi kilo vermekle, beslenme düzenine dikkat etmekle, sigarayı bırakmakla, alkolü çok çok az tüketmekle kontrol altına alınabilir. Önemli olan tansiyonu mümkün olduğu kadar ilaçsız tedavi etmek.

- Nasıl bir kontrol altında tutmaktan bahsediyoruz? Hasta nelere dikkat etmeli?
İlk başta yapılacak olan tuz kısıtlamasıdır. Yiyeceklere dikkat etmeli, mesela potasyum açısından zengin yiyecekler tüketilmeli, muz, kayısı, patates gibi. Kilo kontrolü sağlıyoruz. Yani hastanın ideal kiloya ya da ideal kilosuna yakın bir kiloda olması gerek. Stres varsa bunu psikolojik destekle yine ilaç tedavisi olmadan çözüyoruz. Bütün bunlara rağmen tansiyon kontrol altına alınamıyosa o zaman ilaç tedavisi uyguluyoruz.

- İlaç aşamasına en son geçiliyor o zaman.
Evet. Bir de bir ilacın çok yüksek doz verilmesinden ziyade kombine ikili ilaç uygulaması çok önemli. Diyelim ki bir ilacı 20 miligram kullanıyorsunuz. Bunu 40/60 miligrama çıkarmaktansa yanına 20 mg başka ilaç verilmeli.

- Hipertansiyon hastaları spor yapabiliyor mu?

Yürüyüş, yüzme, fazla tempolu olmamak kaydıyla koşu bandı öneriyoruz.

- Hipertansiyon hastalarının en çok zorlandıkları dönem yaz mevsimi olsa gerek. Sıcak havalarda ne gibi önlemler alınmalı?
Hipertansiyon hastalarının mümkün olduğu kadar direk olarak güneşe maruz kalmamaları lazım. Kesinlikle alkol alınmamalı. Kahve içilmemeli, bol sıvı tüketilmeli.

- Hipertansiyon konusunda Türkiye ne durumda? Bölgelere göre farklılık arzediyor mu?
Türkiye'de hipertansiyonun görülme oranı yüzde 31.8. Kadınlarda yüzde 36, erkeklerde 27.5. Hipertansiyon en çok 40-80 yaş arası kadınlarda erkeklerle kıyaslandığında daha çok. En çok İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde görülüyor. 2000 yılı nüfus verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 15 milyon hipertansiyonlu kişi bulunuyor.

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:02 Eylül 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.