DOĞRU İLETİŞİMİN YOLLARI

NTV

Sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisinin temeli, annenin ruh sağlığı ve çocuğa karşı davranışlarına bağlı.

 


Çocuğun bir yetişkin olduğunda kişilik özelliklerini oluşturan ve kendi çocuklarına karşı tutumlarını belirleyen bu özel iletişimi Uzm. Dr. Mehmet Yavuz anlatıyor.

Hamilelik sürecinde başlayan anne-bebek ilişkisi, doğumdan sonra fiziksel temas ve beslenme yoluyla daha da gelişerek ömür boyu sürecek bir iletişim haline gelir. Anneler Günü'nü kutlayacağımız bu haftada Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, hem anneler hem de anne adayı gençler için bu kutsal bağın önemine ilişkin bilgiler verdi. 

''Bir çocuğun ilk seveceği ve iletişim kuracağı kişi annesidir' diyen Dr. Yavuz, annenin çocuğunu beslemesinin, ilgilenmesinin ve onu hayata hazırlamasının çocukta sevgi ve güven duygusunu oluşturduğunu belirtiyor. Çocuğun yetişkin olduğunda bu iki temel duygu aracılığıyla ilişkilerine yön vereceğini söyleyen Yavuz, hayatı yorumlarken ilk olarak annenin örnek alındığını vurguluyor.

SAĞLIKLI İLİŞKİ ÖZGÜVENİ ARTIRIYOR

Anne-çocuk ilişkisinde fiziksel temasın önemine dikkat çeken Yavuz,  ''Annenin kokusu, vücut ısısı, sesi ve bakışları çocukla aralarındaki bağı güçlendirir. Bu duygulardan yoksun büyüyen çocuk, bir yetişkin olduğunda çeşitli ruhsal sorunlarla karşılaşabilir. Özellikle 0-3 yaş arası anne-bebek ilişkisi, çocuğun ruhsal hayatının ve özgüven duygusunun temelini oluşturur'' şeklinde konuştu.

Çocuğun anadilini keşfetmesi, yaşadığı dünyayı anlamlandırması ve davranışlarını kontrol etmesinin anneyi ''taklit'' yöntemiyle geliştiğini belirten Dr. Yavuz, soyut ve somut kavramların yine anneden öğrenildiğinin altını çiziyor.

''Her çocuk biyolojik ve genetik yapısı, zeka, duygusal ve sosyal gelişimi açısından başkalarından, hatta öz kardeşlerinden bile farklıdır. Bu nedenle çocuk yetiştirmenin en önemli noktası, her çocuğa farklı tutumlarla yaklaşabilmek ve içinde bulunulan şartlara göre hareket etmektir'' diyen Yavuz, özellikle ilk 18 ay içindeki eğitim biçimi, çocuğu yetiştirme şekli ve onunla kurulan duygusal etkileşimin çocukta güven veya güvensizlik duygularını oluşturduğunu söyledi.

ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE BUNLARA DİKKAT!

Bebeklik döneminde anneye bağımlı olan çocuk, 4-5 yaşlarından itibaren ''birey'' olmayı keşfeder ve bu dönemde annenin davranışlarının da değişmesi kaçınılmazdır. Bu sancılı dönemde ilişkinin sağlıklı devam etmesini sağlamak için annelerin yapması gerekenleri Yavuz şöyle sıralıyor;

DİNLEYİN VE CEVAPSIZ BIRAKMAYIN:


Dünyaya gözünü açar açmaz size güvenen çocuğunuzun anlattıklarını sabırla dinleyin ve sorularını kesinlikle cevapsız bırakmayın.

SAYGI SINIRINI NETLEŞTİRİN:

Çocuğunuzun odasına girerken kapıyı çalmanız, onun da aynı şekilde davranması konusunda size söz hakkı sağlar. Böyle küçük detaylara dikkat ederek çocuğunuzun özel hayata saygı kavramını geliştirebilirsiniz.

YUMUŞAK AMA KARARLI BİR ANNE OLUN:


Çocuğunuz ''hayır'' dediğinizde sinir krizleri geçiriyorsa sakin, yumuşak ama kararlı bir biçimde ona açıklama yapın.

BABA İLE İLETİŞİMİNE DİKKAT:


Evet, onu 9 ay karnınızda siz taşıdınız ve doğumundan itibaren onunla siz ilgilendiniz. Ama çocuğunuzun gelişiminde ''baba'' kavramının çok önemli bir nokta olduğunu ve baba-çocuk ilişkisine zaman ve zemin yaratmanın da yine sizin göreviniz olduğunu unutmayın.

MUTSUZ EVLİLİK ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNİ ZEDELİYOR


Yavuz'a göre anne-çocuk ilişkisine zarar verebilecek en önemli durum, çocuğun mutsuz bir evlilik içinde, plansız gebelik sonucu dünyaya gelmiş olması. Bu durumda savunmasız bir şekilde hayata gözlerini açan bebek, bir süre sonra annesi tarafından kabul edilse dahi babanın tutumları hem anneyi hem de bebeği olumsuz etkiler.

''Özellikle ülkemizde çocuğun cinsiyeti ve sayısı, ailede kabul görüp görmeyeceğini belirleyen temel nedenlerden biri'' diyen Dr. Yavuz, benzer durumlarla karşılaşan annelerin en kısa zamanda bir uzmandan yardım almaları gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:15 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.