Yenilik arayanlar mutluluğu buluyor

Yeterince bilgi almadan karar veriyor musunuz? Çabuk mu öfkeleniyorsunuz? Kolay mı sıkılıyor sunuz? Unutmayın! Yenilik arayanlar mutluluğu buluyor.

Yeterince bilgi almadan karar veriyor musunuz? Çabuk mu öfkeleniyorsunuz? Kolay mı sıkılıyor sunuz? Unutmayın! Yenilik arayanlar mutluluğu buluyor.

Bunlar, dikkat eksikliği, kumar düşkünlüğü ve suça eğilim gibi sorunlarla bağlantılı bir kişilik özelliği olan yenilik arayışını ölçmek amacıyla sorulan sorulardan bazıları. Son zamanlarda araştırmacılar, bu kişilik özelliğinin mutluluğun önemli bir habercisi olabileceğini idrak ediyor. Bu özelliği ölçmek için kişilik testleri geliştiren Psikiyatr C. Robert Cloninger, "Yenilik arayışı, sizi sağlıklı ve mutlu tutan, yaşlanma sürecinde kişilik gelişimini güçlendiren özelliklerden biri. Eğer bu maceraperestliği ve merakı, sebat ve her şeyin kendinizden ibaret olmadığı hissiyat ıyla birleştirirseniz, bütün olarak toplumun da yararına olan bir tür yaratıcılık elde edersiniz" diyor. Bu özelliğin çok önemli olduğunu düşünenler ona "neofili" adını veriyor. Gazeteci Winifred Gallagher "Yeni: Yeniliğe ve Değişime Duyduğumuz İhtiyacı Anlamak" adlı kitabında, neofilinin insanın özündeki hayatta kalma yeteneği olduğunu savunuyor. İnsanları neofobikler, neofiller ve en aşırı haliyle, neofilyaklar diye sınıflandıran Gallagher, "Kişiliğinizi en net yansıtan şey, yeniliğe ve değişime zaman içinde ve pek çok farklı koşul altında verdiğiniz karakteristik duygusal tepkidir" diyor. Neofilyakların bir "göç geni" taşıyor olma ihtimali daha fazla. Californiya Üniversitesi'nden Biyokimyager Robert Moyzis'e göre, yaklaşık 50 bin yıl önce modern insanlar Afrika'dan dünyanın dört bir yanına dağılırken oluşan bir DNA mutasyonu bu. Mutasyonlar, en uzağa gitmiş nüfuslarda (sözgelimi Bering Boğazı'nı geçen neofilyakların mirasçısı olan Güney Amerika'daki Yerli kabileleri) daha baskın. Araştırmacılar, yenilik arama eğiliminin yetiştirilme tarzına, yerel kültüre ve kaç yaşında olduğunuza bağl ı olduğunu keşfetti. Bazı tahminlere göre yenilik arzusu 20 ile 60 yaşları arasında yarı yarıya azalıyor. Washington Üniversitesi'nden Psikiyatri ve Genetik Profesörü Cloninger, yirmi yıl önce geliştirdiği bir kişilik testini kullanarak insanların izini sürdü. Mutlu bir yaradılış için olmazsa olmaz üç kişilik özelliği buldu:

YENİLİK ARAYANLAR MUTLULUĞU BULUYOR

Yenilik arayışı, sebat ve "kendini aşmak". Cloninger, "Sebat sahibi insanların başarı ihtimali daha yüksektir, çünkü kısa dönemde bir ödül almama ihtimalinde bile ilgilendikleri şey üzerinde çalışmaya devam ederler. 'Bu kez kazanmadım, fakat bir dahaki sefere kazanacağım' diye düşünürler. Peki ya koşullar değişirse? O zaman yeni bir şeyler denemeniz daha hayırlıdır. Başarılı olmak için dürtülerinizi uyarlayabilmek istersiniz, bir yandan da yeni bir şeyler denemeniz halinde geleceğin neye benzeyeceğini görecek düş gücüne sahip olmanız gerekir" dedi. Kendini aşmak ise insana daha geniş bir perspektif sağlıyor. "Bu, sevdiğiniz şeyi yaparken kendinden geçme, doğayla, insanlıkla ve evrenle bağlantı kurduğunu hissetme kapasitesidir" diyor Cloninger ve ekliyor: "Buna bazen olgunlaşmamış ve çok sayıda hüsnükuruntu ve pembe hayallerle yaşayan dağınık insanlarda rastlanır. Fakat sebat ve yenilik arayışı ile birleştiğinde kişisel gelişime yol açar ve kendi ihtiyaçlarınızla etrafınızdaki insanların ihtiyaçlarını dengelemenizi sağlar". Fakat yenilik arzusu kötü yöne de sürükleyebiliyor. "Neofili bizi uyum sağlamaya, keşfetmeye ve teknoloji ve sanat yaratmaya teşvik eder. Fakat uç noktada kronik bir huzursuzluk ve dikkat dağılmasını da tetikleyebilir" diyor Gallagher. Hem Gallagher hem de Cloninger neofi l lere seçici olmalarını tavsiye ediyor. Gallagher, "Çok dağılmayın ve önemsiz ayrıntılar içinde sığlaşmayın" diyor ve ekliyor: "Neofilinizi sizin için önemli olan meselelerin derinine inmek için kullanın." THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:27 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.