Yaz Aşkı mı Kış Aşkı mı

Kış aylarında insanlar güneş ışınlarından fazla yararlanamadığı için enerjide azalma görülür. Yazla birlikte insanlarda enerji artışı hem sosyal ilişkilerde ve sosyal aktivitelerde artışa neden olur. Bunun paralelinde de yeni tanışmalar ve yeni başlangıçlar daha sık yaşanır.

Havanın güzel oluşu insanların kapalı alanlardan daha çok açık alanlara yönlendirir. İnsanlarla daha fazla bir arada olur ve paylaşımlarımızı arttırırız. Bu yakın ilişkilere yönlenmek anlamında motivasyon sağlar.

Yaz tatillerine insanlar iş yaşantısının yoğunluğundan, sorumluluklarından ve sorunlarında uzaklaşmak, dinlenmek amacıyla  çıkarlar. Tatil boyunca zamanlarını stressiz ve rahat geçirmek isterler. Bu süreçte edinilen sevgililerle ilişki de daha az sorunlar olur. İş, aile yaşamının başlaması ve sorumlulukların artmasıyla yazın caydırıcı havası kaybolur ve sorunlar başlar. Bu da kişiler tarafından karşısındaki kişinin değişimi gibi algılanıp tartışmalara neden olur. İlişkiyi de olumsuz etkilemeye başlar. Sorunlar çözülemeyince de ilişki biter. Yazın tatil mekanlarında başlayan ilişkiler de sevgiliyi bulunulan mekanın dışında da tanımak  önemlidir.

Yaz aşklarına ilişkin inançlarımız da ilişkilerde belirleyicidir. “Yaz aşkı kısa sürer.” “Tatilde başlayan ilişki uzun sürmez” şeklindeki önyargılar kişinin ilişkisinde belirleyici olabiliyor. Bu önyargılar çiftlerin birbirlerini aramamalarına, davranışlarını sınırlandırmalarına neden olabiliyor. Bu beklenti içinde başlayan ilişkilerde de kopuşlarda hızlı olabilir. Bunu gözden kaçırdığınız da mutsuzluk kapıda bekliyordur.

Zaman içinde aşkın binlerce tarifi yapılmıştır. Geçmişten bugüne geldikçe aşkın “uzun süreli duygusal beraberlik”, “kısa süren cinselliğin ön planda olduğu süreç”, şeklinde tanımlamaları olmuştur. Bu tanımlar doğrultusunda yazın daha kısa süreli cinselliğin ön planda olduğu ilişkiler yaşanabiliyor. Aşk bu şekilde tarif edilip buna uyan ilişki yaşama arzusu ile yazlık yerler tercih edilebiliyor.

Yazın tatil dönemi olduğu için işe, okula ayrılan zamanda azalma olduğundan dolayı kişi tamamen ilişkisine yoğunlaşabiliyor. Bu hızlı doyumla birlikte kopuşlar da hızlı olabiliyor.  Hızlı değişime uyum sağlayamama, kopuşun getirdiği mutsuzluk kişiyi depresif sürece götürebilir.

Kışın zamanımızın çoğunu iş, okul, arkadaş ve aile çevresi içinde geçiririz. Arkadaş çevresi, iş ortamında başlayan ilişkilerin daha ciddiye alındığı, daha çok önemsendiği ve uzun süreceğine inancı vardır. Buda ilişkinin devamlılığını etkileyen faktörlerdendir.

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:15 Mayıs 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.