Üniversiteden 84 yaşında mezun olacak

Üsküdar'da yaşayan 84 yaşındaki Fatma Mihriban Aktarı, 61 yıl sonra afla döndüğü en büyük hayali Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden bu yıl mezun olacak.

Üsküdar'da yaşayan 84 yaşındaki Fatma Mihriban Aktarı, 61 yıl sonra afla döndüğü en büyük hayali Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden bu yıl mezun olacak. Göçmen bir ailenin kızı olan Aktarı, 1931'de Balıkesir'in Edremit ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu burada okuyan Aktarı, ailesinin işlerinin bozulması nedeniyle ortaokulu İstanbul'da bitirdi. Cumhuriyet Kız Lisesi'nde okurken, 1945'te Çapa Öğretmen Okulu'na geçiş yapan Aktarı, bu okulun enstitüye dönüşmesi sonucu Konya'dan öğretmen diplomasıyla mezun oldu.

universiteAktarı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde resim bölümüne girmek istedi ancak mezun fazlalığı gerekçesiyle Fransızca bölümüne kayıt yaptırmak zorunda kaldı. Ancak okula başlayacağı gün babası vefat etti ve okulu bıraktı.

17 YAŞINDA ERZİNCAN'A ÖĞRETMEN OLARAK ATANDI

Hayat hikayesini anlatan Fatma Mihriban Aktarı, maddi imkansızlıklar yüzünden okula devam edemediğini söyledi. Üniversite okumanın o dönemde kolay olmadığını belirten Aktarı, "O zamanlar yardım kurumları yoktu. Öğrenciler kendi kazançlarıyla yaşayan kişilerdi. Burslar, devlet yardımı, okul yardımı yoktu. Çalışmak zorundaydım ve bunun için tayin isteyerek, ilk tayin yerim Erzincan'ın Refahiye ilçesinde öğretmenlik görevine başladım. Bir sene kaldım. Egeliyiz. Doğu ile Ege'nin farkını yaşamayan bilemez. Annem 37, ben 17 yaşındayım. Okul kapanınca istifa ederek, İstanbul'a geri döndük" diye konuştu. "VURUN KAHPEYE" FİLMİNİN AFİŞİNİ HAZIRLADI İstanbul'a döndükten sonra babasının çalıştığı bir şirketin matbaasında işe başladığını anlatan Aktarı, şunları kaydetti:

"Müdürlerimden biri akademinin meslek lisesi mezunlarını kabul ettiğini söyledi. Ben de öğretmen meslek okulu mezunuyum. Hayalim Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne 1951'de kabul edildim. Hem çalışıp hem okuyordum. Ancak okula devam mecburiyeti gelinci ortada kaldım. Çalışmam gerekiyordu. Ailenin tek çocuğuyum. İş yoğunluğu nedeniyle okulu bıraktım. İyi bir eleman oldum, piyasada aranan bir insandım. Matbaadan çıktıktan sonra başka matbaalarda çalışıyordum. Güzel para kazandım. 'Vurun Kahpeye' filminin afişini yaptım ama hiç arşiv yapma gibi bir huyum yok." Aktarı, yoğun iş temposu, stres ve üzüntü dolayısıyla dönemin en yaygın hastalığı vereme yakalandığını ve 1 yıl tedavi gördüğünü ifade etti. Kendisiyle aynı matbaada çalışan ve o zaman hukuk fakültesinde okuyan eşiyle tanıştığını anlatan Aktarı, şu bilgileri verdi: "O da okul masraflarını karşılamak için matbaada çalışıyordu. Eşim de hukuku bıraktı, ailesinin maddi durumu yoktu. Askerliğini yaptı. Tedavimin ardından evlendik. Eşim şeker fabrikasında işe girdi. Birçok ilde çalıştı. Ben de öğretmenliğe geri geldim. 16 yıl boyunca buralarda çalıştık. Tayin Doğu'ya çıkınca tekrar istifa edip, 1968'de İstanbul'a döndük. Sonra Üsküdar Paşakapısı'nda öğretmenlik yaptım. Burada 20 yıl çalıştım. Aynı dönemde Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitirdim. 1988'de emekli olup, maddi durumu bozuk ailelerin çocuklarını yetiştirdim. 2 oğlum var. Büyük oğlum grafiker Amerika'da yaşıyor, diğeri ise bilgisayar mühendisi." A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Mart 2015Yayınlanma Tarihi:22 Mart 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.