Deprem Travma Psikolojisi

Terörün psikolojik reçetesi ‘Birlik Olmak’

İstanbul Ortaköy’deki bir eğlence mekânında yeni yılın ilk saatlerinde yaşanan terör saldırısı toplumun her kesimini derinden sarstı.

Terörün psikolojik reçetesi ‘Birlik Olmak’

Terörün amacının toplumu parçalamak olduğunu belirten uzmanlar, “Hepimiz yaralıyız. Bu yüzden hepimiz birbirimizin yarasını ve sızısını anlayabiliriz. Birbirimizi ancak birlikte durarak iyileştirebiliriz” önerisinde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniğinden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, terör olaylarının temel güvenlik duygusunu sarstığını belirterek “Bu sarsıntı kişinin tedirgin ve tetikte olmasına yol açar. Bireyin sürekli olası düşmanı arar bir şekilde beklemesine sebep olur” dedi.

Tehdit ve tehlike duygusu hâkimken yorum hataları yapılabildiğini belirten Ünsalver, şu değerlendirmelerde bulundu:

Terörün en ağır etkisi herkesi düşman gibi görmek!

“Dost olduğundan emin olmadığınız herkesi ve her durumu düşman gibi görmeye başlayabilirsiniz. Bu hem insanlardan uzaklaşıp yalnız ve çaresiz hissetmeye hem de topluma karıştığınızda önyargılı olduğunuz kişilere abartılı tepkiler vermenize sebep olabilir. İşte terörün en ağır etkisi budur.

Sadece bir olay olmamıştır, o olay yarattığı duygular ve düşüncelerle yeni ve toplumsal karmaşayı artıracak saldırgan ya da aşırı savunmacı davranışların da pimini çekmiştir.”

Yakınlarınızla duygularınızı paylaşın…

Terör olaylarının sıklığı ve şiddeti arttıkça isyan duygusunun artmasının çok doğal olduğunu ifade eden Barış Önen Ünsalver, “Fakat yaraların çığ gibi büyümesini önlemek için geri çekilip, sakinleşmeye çalışarak tepkileri ertelemek daha uygun olabilir. Geri çekilirken yalnız kalmamaya da dikkat etmelisiniz. Sizinle benzer korkuları, endişeleri ve acıları yaşayan yakınlarınızla irtibatınızı arttırın. Duygu ve düşüncelerinizi paylaşın. Sevdiklerinizle daha sık bir araya gelin ve onlara verdiğiniz değeri gösterin” tavsiyesinde bulundu.

Sosyal medyadan uzak durun

‘Şiddet, sevgi yoksunluğundan doğar’ diyen Ünsalver, “Sevgi en iyi insanlar bir aradayken, aynı masanın etrafında, işyerinin kantininde, çarşıda, pazarda, kahvehanede karşılıklıyken iletilebilir. Sosyal medya bu noktada oldukça soğuk ve yetersiz kalmaktadır. Üstelik göz göze temasın olmadığı, ses tonunun duyulmadığı bu alemde herkes herkesi daha kolay düşman ilan edebilir. Sosyal medyada güvendiğiniz birkaç haber sitesi dışında fazla vakit geçirmemeniz zihninizin derli toplu kalmasını sağlayabilir” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Tanıdığımız tanımadığımız herkese sevgiyle, sade bir gülümsemeyle, bir iki hoş sözle yaklaşmamız, bizi parçalamak isteyen terör hastalığına karşı toplumsal bir kalkan yaratmamızı sağlayabilir. Hepimiz yaralıyız ve bu yüzden hepimiz ötekinin yarasının sızısını anlayabiliriz. Birbirimizi ancak birlikte durarak iyileştirebiliriz” diye konuştu.

Paylaş:



Bu yazıya 0 yorum yapıldı.

Cevap yazdığın kullanıcı:

İlginizi Çekebilcek Diğer Yazılar
  • Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan Bingöl Üniversitesi tarafından düzenlenen “Deprem ve Çocuk Sempozyumu”nda di
  • Travmatik stres yaratan olayların sonrasında toparlanma döneminde neler yapılması gerektiğini açıklayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir,
  • Ramazan’da uzun süren açlık sonrası iftar ve sahurda yanlış beslenme, mide rahatsızlıklarına yol açıyor.
  • Yaşam yolculuğumuzda bazı anlar vardır ki iyimser olmak, umutlanmak çok zordur. Ancak bazen de iyimser olmaktan, umut etmekten başka çare kalmaz. Zali
  • Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Şanlıurfa Öğretmen Gelişim ve Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen Eğitimci
  • Endişe verici bir olaydan sonra kendinizi kötü haberlerle ilgili makale üstüne makale okurken buldunuz mu? Doomscrolling, kötü haber okuma hastalığı.
  • Randevu Al