Teknolojisiz hayatın tadı

Mountain School'un ahşap binalarının Batı New Hampshire dağlarından bile daha uzakta göründüğü kampüsün bazı yerlerinde cep telefonları az da olsa çekiyor. Öğrenciler burada teknolojisiz hayatın tadını çıkarıyor.

Mountain School'un ahşap binalarının Batı New Hampshire dağlarından bile daha uzakta göründüğü kampüsün bazı yerlerinde cep telefonları az da olsa çekiyor.  Öğrenciler burada teknolojisiz hayatın tadını çıkarıyor. Öğretmen Doug Austin, "Biz burada medeniyetin sınırlarında geziniyoruz" diyor. Ancak bu durum, değişmek üzere. Okul, lise birinci sınıf öğrencilerine doğayla baş başa kalabilecekleri bir yarıyıl sunuyor. Öğrenciler tek başlarına yakınlardaki bir dağa giderek, bir ya da iki günlüğüne kamp yapıyor ve GPS cihazı olmadan yön bulma yeteneklerini geliştirmeye çalışıyor.

ÖĞRENCİLERİN GELİŞİM SÜRECİ HAKKINDA HER ŞEY

Çiftlik hayvanlarına bakıyor ve odun kesiyorlar. Bu süre içinde dakikada bir Facebook'a bakma al ışkanl ığından da kurtuluyorlar. Amerika'nın büyük bir bölümü yüksek hızlı internete kavuşurken, 730 kişinin yaşadığı Vershire bölgesi geride kaldı. Ancak yakında teknisyenler ilçeye yüksek hızlı internet getirmek için fiber optik kablolar döşeyecek ve cep telefonu bağlantısının da kısa süre içinde kurulması bekleniyor. Bu, Mountain School için bir zorluk teşkil ediyor: Doğayla ve birbirleriyle bağ kurmak için burada olan gençlerin sürekli olarak dikkatini dağıtan akıllı telefonların ve diğer cihazların kullanımı nasıl kontrol edilecek? Okul, öğrencilerine ve mezunlarına nasıl bir politika takip etmesi gerektiğini sordu. Telefonları yasaklamak, kullanımı sınırlamak ya da kararı öğrencilere bırakmak ihtimaller arasında. Öğrenci, mezun ve öğretmenlerin çoğu, Müdür Alden Smith'ten telefonları yasaklamasını istedi. Smith, "Ama ben buradakiler başta olmak üzere gençlerin, kendilerine yol gösterildiğinde ve gerçek sorumluluklar verildiğinde, doğru olanı yapacağını düşünüyorum" diyor. Kampüsten arama yapmak için öğrenciler telefon kartlarını kullanarak, sırayla yurtlarındaki telefon kulübelerine gidiyor. İnternet hizmeti yalnızca okul binasında var. Cep telefonunun kampüste kullanılmaması gerektiğine inanan New Hampshire'daki Phillips Exeter Academy'den 17 yaşındaki Calais Larson, "Burada bilgisayar başında fazla vakit geçirmek tuhaf karşılanıyor" diyor. Öğrenciler kendilerini dış dünyadan tamamen soyutlamış değil. Seattle'dan 16 yaşındaki Julia Christensen, internetin yoğun olduğu sabah saatlerinden önce Taylor Swift'in yeni albümünü indirebilmek için saat 7'de kalmayı planlıyor. Ama bu bir istisna. Okul, öğrencilerin taslak halindeki bir cep telefonu politikasına onay verdiğini söylüyor: Öğrenciler okula geldiklerinde cep telefonlarını okul yönetimine teslim edecek ve kampüs dışındaki gezilerde telefonlarını geri alacak; yarıyılın ilk ayından sonra da istedikleri takdirde telefonlarını geri alabilecekler. Öğretmenler amaçlarının öğrencileri teknoloji kullanımıyla ilgili dikkatli düşünmeye sevk etmek olduğunu söylüyor. Smith, "Amacımız, her şeyin daha iyi olduğu günlere değil, hayatın zenginliğinin yediğiniz yemek, kurduğunuz dostluklar ve yaptığınız işlerle belirlendiği günlere geri dönmek" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:11 Aralık 2012Yayınlanma Tarihi:12 Aralık 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.