RİSKLİ BİR KEYİF

THE NEW YORK TIMES

Hayvanlarla uyuyanlar, duygusal kazancın çok fazla olduğunu söylüyor.

 


Kathy Ruttenberg son bir yıldır 7 kiloluk Vietnam domuzu Trixie ile uyuyor.

New York'un yaklaşık 170 kilometre kuzeyindeki bir kasaba olan Woodstock yakınlarında yaşayan 53 yaşındaki ressam Ruttenberg, "Kıpırdamadan durursanız size çok iyi sarılıyor. Ancak fazla hareket ederseniz sinirleniyor. Toynakları çok keskin" diyor.

Farklı araştırmalar farklı rakamlar veriyor ancak Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) geçenlerde yayınladığı bir çalışmaya göre, ABD'deki 165 milyon kedi ve köpeğin yüzde 14 ila 62'si sahipleriyle beraber uyuyor. Nedeni ise gayet iyi biliniyor. Birincisi, bir insana veya hayvana dokunmak vücuttaki oksitosin seviyesini yükseltiyor ve hoşnutluk hissi veriyor. Ve elbette, koşulsuz seven bir hayvanın yatakta sunduğu huzur hissi de var. Sevdiği hayvanın ölümünün kaydını tuttuğu "Köpek Yılları" adlı hatıratın yazarı Mark Doty, "Hayvanlar karmaşık varlıklar değil ve bizi şimdiki zamanda tutuyor. Wally hareket edemeyecek kadar hastaydı. Ancak onu patisini kaldırıp bebek labradorumuz Beau'yu okşadığına tanık oldum" diyor.

Doty gibi hayvan sahiplerinin CDC'nin yayınladığı son çalışmayı umursamıyor görünmesi hiç şaşırtıcı değil. Hâlbuki söz konusu raporda Californialı iki doktor hayvanların yatakta uyumasına izin vermenin tehlikeli olabileceği ve hayvandan insana geçen hastalıkları ve patojenleri yayabileceği uyarısında bulunuyor. California Üniversitesi'nden Profesör Bruno B. Chomel ve California Halk Sağlığı Dairesi'nden Ben Sun'a göre risk az ancak tehlike gerçek. Kedilerdeki pirelerin veba bulaştırdığı vakalardan söz ediyorlar. Kedi tırmalamasından kaynaklı yüksek ateşin yanı sıra çeşitli menenjit, Pasturella zatürreesi ve başka enfeksiyon türlerinin de tehlike arz ettiğini belirtiyorlar. Ancak birçok insan için evcil hayvanlarını yataktan atmak bir seçenek değil.

Bir rutin oturttuktan sonra hayvanın yeniden eğitilmesi son derece zor. Houston'dan Erica Lehrer ve Richard Goldman, odalarına pahalı bir siyah halı döşedikten sonra üç kedilerini yatak odasının dışında tutmaya çalışmış. 52 yaşındaki yazar Lehrer, "Protestoya başladılar. Bütün gece ağladılar ve kapıyı tırmalayıp durdular" diyor. En azından onların kedileri ev hayvanı. Bu, fare ve diğer yaratıkların yatakta gezinme riskinin son derece düşük olduğunu gösteriyor.

Köpeklere gelecek olursak, gün içinde üzerinde yürüdükleri her şeyi patileri sayesinde yatağa getirmeleri nasıl bir risk oluşturuyor. Manhattan'daki West Willage Hayvan Hastanesi veterinerlerinden Lucy O'Byrne, "Bence onları silerseniz sorun kalmaz" diyor. Ancak Chomel bazı uyarılarda bulunuyor. Evcil hayvanların öpmesi veya yalamasının getirdiği bazı riskler var. Chomel'e göre bir yaranız varsa veya bağışıklık sisteminiz zayıfsa, hayvanların yalamasından kaçınmak gerekiyor. Evcil hayvanlar bebekler için de sakıncalı. Ayrıca hayvanların ameliyat sonrası kesikleri ve yaraları yalayarak dirençli stafilokok bakterisi bulaştırdığı vakalar var. Bu yüzden hayvanların nekahet döneminde yatağa girmesine izin verilmemesi tavsiye ediliyor. Diğer yandan Patricia Garcia-Gomez ciddi bir ameliyatın ardından yatağında köpeği olmaksızın ne yapardı? Bir adama aşık olmuş ancak onun köpeği bundan hiç hoşlanmamış.

Adamın köpeği Sylvie, evine gelen yeni misafirden hiç hoşlanmamış ve Garcia-Gomez'in gözlerinin içine bakarak halıya idrarını bırakmayı huy edinmiş. Ancak 6 ay sonra Garcia-Gomez ciddi bir ameliyat sonrası yatakta kendini toparlamaya çalışırken köpek yatağa atlayıp yanına kıvrılmış. Garcia-Gomez de bu yakınlıktan çok keyif almış. "O zamandan beri de yatakta bizimle," diyor Garcia-Gomez. Yalama riskine rağmen birçok araştırma, ev hayvanlarının kişinin ömrünü uzattığını ve bağışıklık sistemini güçlendirebildiğini gösteriyor. "Köpeklere Fısıldayan Adam" adlı televizyon dizisiyle tanınan köpek eğitimcisi Cesar Lillan yatağı bir köpekle paylaşmanın iyi olduğunu söyleyenlerle hemfikir. Ancak köpeğin çağrılmadan yatağa atlamama konusunda eğitilmesini tavsiye ediyor.

Köpek patronun kim olduğunu bilmeli. Ancak Manhattanlı ressam Tracy Rudd'un keşfettiği üzere, bazen tatlı rüyalara dalmak mümkün olmayabiliyor. Yıllar önce flört ettiği bir adam hırlayan Chihuahuasını kaptığı gibi yatak odasından atmış.

Sonrasında bütün giysilerinin çişle ıslanmış olduğunu görmüş. 47 yaşındaki Rudd şu anki kocası ile tanıştığında onun doğru insan olduğunu anladığını söylüyor, zira gece yatakta kendisine sarıldığında köpek yine hırlayıp dürtüklemiş fakat kocası hiç oralı olmamış. "Sadece köpeğin kendi alanını savunmasına saygı duyduğunu söyledi" diyor Rudd. Sonuçta köpek de ona saygı duymuş ve bu sayede kalıcı bir evlilik doğmuş.
 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:23 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.