İŞSİZLİK SARSIYOR

A.A
İşsiz kalan kişilerin kendine olan güveni azalıyor ve bu da ruhi çöküntüye yol açabiliyor.
Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mücella Uluğ, küresel mali krizin etkisiyle işten çıkartılanların psikolojik durumunu değerlendirdi.İçinde bulunulan durumdan en az zararla çıkmak için doğru düşünce tarzına sahip olunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Uluğ, şunları söyledi:
“Sürekli bir işi ve uğraşı olan kişi, işsiz kalınca evde oturmaktan kaynaklanan sıkıntıya girer. Bu durum süreklilik arz ettiğinde kişinin ruhi çöküntü yaşamasına neden olabilir. İşsiz kalan kişi ruhi çöküntü yaşamamak için, küçümsenme duygusuna kapılmadan kendini geliştirecek uğraş içerisine girmeli. İşsizliğin geçici bir dönem olduğunu düşünerek 'bu dönemden en karlı nasıl çıkarım' diye düşünmeli. Mesleğine yakın uğraşlar bularak hem kendini geliştirmeli hem de yeni insanlar tanıyarak iş bulma şansını artırmalı.”
“Bu psikoloji, daha sonra çevreye karşı şiddet içeren tepki vermeye de dönüşebilir. Bu noktada en önemli görev aileye düşüyor. Aile desteğiyle içinde bulunulan durumun olumlu yönleri analiz edilerek iş aranmalı. İşsizliğin geçici bir süreç olduğu anlatılmalı ve kişinin sürekli negatif düşünceler içine girmesi engellenmeli.”
“İŞ VERENLER UYGUN DİLLE ANLATMALI”
Prof. Dr. Mücella Uluğ, iş verenlerin de işçi çıkarma kararını açıklarken karşısındaki kişiye açık davranması gerektiğini bildirdi.
Yaşanan durum atlatıldıktan sonra yeniden iş birliği yapılabileceği yönündeki telkinlerin işten çıkartılanları kısmen rahatlatacağını kaydeden Prof. Dr. Uluğ, şöyle konuştu: