İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DİKKAT

Hürriyet

Bilimcilerin iklim değişikliğinin etkileri üzerine yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçlar kaygı veriyor.


Kavurucu yaz sıcakları hayatı çekilmez hale getirirken, bilim adamlarının küresel iklim değişikliğinin etkileri üzerine yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçlar kaygı veriyor.

Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde duyurduğu ‘Küresel iklim değişikliği ve insan sağlığına etkileri’ adlı araştırma raporunda, küresel iklim değişikliğinin bir düzine virüs ve enfeksiyon hastalığının yayılmasına neden olacağı ve milyonlarca insanın hayatını tehdit edeceği belirtiliyor. Seyfullah Çelik, Hayreddin Bacanlı, Hüsnü Görgeç’in hazırladığı raporda, 20 yıl önce yapılan Uluslararası İklim Değişikliği Konferansı’nda dünyanın ortalama sıcaklığının 2030 yılına kadar 3 santigrat derece yükseleceği, okyanus sıcaklıklarının artmasıyla buzulların eriyip, 21’inci yüzyılın ortalarında deniz suyunun 10- 32 santimetre yükseleceği, 2050 yılına kadar UV B radyasyonun yüzde 20- 25 artması, sıcak dalgaları, fırtınalar ve taşkınların olabileceği öngörüleri hatırlatıldı.

Hayvanlardan insanlara geçen hastalıklara, humma ve sıtma riskine dikkat çekilen raporda, kuş gribi, kene, kolera, ebola, parazitler, veba, lyme, zararlı deniz yosunları, kızıl humma-sıtma, uyku hastalığı, verem, sarıhumma-sıtma hastalıkları yayılım gösterebileceği öngörülüyor. Raporda ayrıca sıcak dalgalarının direkt olarak insan fizyolojisini ve kalp damar sistemini etkilediği, çevre sıcaklığına paralel olarak vücut ısısının da yükseldiği, hastalıklara ve kalp rahatsızlıklarına neden olduğu, sıcaklık değeri başlangıç ortalamalarına göre 1 santigrat derece yükseldiğinde ölüm oranlarının yaklaşık yüzde 0.2- 5.5 oranında yükseldiği kaydedildi.

TÜRKİYE’YE İLİŞKİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SENARYOLARI

Çevre ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan, ‘İklim Değişikliği ve Yapılan Çalışmalar’ başlıklı raporda ise küresel ısınmanın Türkiye’ye olası etkileri üzerine senaryolar yer aldı. Sıcaklıklarda, yaz mevsiminde güney ve batı bölgelerinde artışların daha fazla olacağı öngörülen senaryolarda, en fazla ısınmanın 2070- 2099 döneminde, Türkiye’nin güney batısı ve Güneydoğu ile Doğu Anadolu bölgelerinde olacağı tahminine yer verildi. Rapora göre, yaşanacak yağış azlığı nedeniyle ülkenin en önemli su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirlerinin havza akışlarında azalma meydana gelecek. Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca yağışlar azalacak, Karadeniz kıyısında ise artacak. İç Anadolu Bölgesi yağışlarında ise değişiklik ya az olacak ya da hiç değişmeyecek. Raporda iklim değişikliğinin Türkiye’ye yansımalarına ilişkin şu tahminlerde bulunuldu:

“Kış yağışları, Türkiye’nin bölgedeki su kaynakları bakımından son derece önemli olan Fırat ve Dicle havzasının üst bölümlerini de kapsayacak şekilde ülkenin güney bölümlerinde azalacak. Doğu Karadeniz’de kıyı bölgeleri, önemli ölçüde daha fazla yağış alacak. Yaz yağışlarında büyük değişiklik bulunmamasına karşın, sonbaharda hafif artışlar görülecek. Kar derinliğinde yani kar- su eşdeğerinde, Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek bölümlerinde ve Karadeniz dağlarının doğusunda kalan bölümde 200 milimetreye ulaşan azalmalar olacak. Bu da Fırat ve Dicle nehir havzası akışlarında azalma anlamına geliyor. Fırat ve Dicle nehirleri, evsel ve sanayi kullanımı için olduğu kadar enerji için de bölgenin ana su kaynaklarıdır. Son 30 yılda buraya kurulan barajlar ve sulama sistemleri büyük arazi kullanımı değişikliklerine yol açmıştır. Bu sebeple, iklim tahmin sonuçlarının, bölgedeki su kaynaklarına ve dolayısıyla enerji üretimi ve zirai üretime önemli yansımaları olabilecek. Yağışla buharlaşma arasındaki farkın yüzde değişimine bakıldığında, Türkiye’nin kuzeyinde artışlar bekliyor. Yani yağış buharlaşmadan çok daha fazla olacak. Buna karşılık, güneyde yüksek oranlara ulaşabilecek azalışlar görülecek.”

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:08 Ağustos 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.