Her şeyin sorumlusu bu hormon

"Oksitosin" hormonu erkeklere sevgilisini çekici kılıyor.

"Oksitosin" hormonu erkeklere sevgilisini çekici kılıyor.

hormonAlmanya'nın Bonn Üniversitesinde yapılan araştırma, tıpta "flörtöz kimyasal" olarak adlandırılan "oksitosin" hormonunun, erkeklerin sevgililerini daha çekici bulmasına neden olduğunu ortaya koydu. Araştırma kapsamında, erkeklere önce aşık oldukları kişilerin fotoğrafı gösterildi, ardından da gönüllü katılımcılara burun spreyi ile "oksitosin" hormonu verildi. Hormonun verilmesinden sonra yine aynı fotoğraflar gösterildi ve sevgililerini ne kadar çekici buldukları soruldu. Değişimin izlenebilmesi için katılımcı erkeklerin beyin MR'ları çekildi. Araştırmaya gönüllü katılan erkeklere tanımadıkları veya uzun süredir tanıdığı iş arkadaşı kadınların fotoğrafları da gösterildi. Araştırma sonunda, erkeklerin oksitosin verildikten sonra partnerlerini diğer kadınlardan çok daha çekici buldukları, beyin MR'larında belirlendi. Oksitosin hormonunun, sadece partnerler üzerinde etkili olduğu, yabancılar ya da sevgili dışındaki arkadaşlarda çekiciliğe neden olmadığı ifade savunuldu. Alman araştırmacılar, oksitosin hormonunun tek eşliliği sağlamak gibi bir görevi olduğunu ileri sürüyor.

"SADAKATİN, ERKEKLERDE HANGİ FAKTÖRLERE BAĞLI GELİŞTİĞİ BİLİNMİYOR" Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksun Ayvaz, araştırmanın sonuçlarını değerlendirirken, oksitosinin beynin hipotalamus denilen kısmında salgılanan ve düz kasların kasılmasını sağlayan bir hormon olduğunu söyledi.

Ayvaz, hormonun bu özelliğiyle, doğum sırasında rahmin kasılarak bebeğin doğum kanalında ilerlemesini sağladığını ve loğusalıkta süt bezlerinde diğer hormonlar aracılığıyla salgılanmış sütün dışarı atılmasına yardımcı olduğunu belirtti. Uzun yıllar hormonun bu fonksiyonlarının dışında başka bir görevi olmadığının düşünüldüğünü, ancak bunun için araştırma yapıldığını ifade eden Ayvaz, en son hayvan ve insan üzerindeki çalışmalarda, oksitosinin sosyalleşme ve özel olarak eşlerle ilişkide rolünün olabileceğinin ortaya konulduğunu vurguladı. Ayvaz, "Örneğin, eşlerin kucaklaşması, sosyal destek alınması, masaj yapılması halinde oksitosin seviyelerinin arttığı, ayrıca hormonun sevgililerde sevgilisi olmayanlara göre daha yüksek düzeylerde bulunduğu gösterilmiştir" dedi. Tek eşliliğin çok nadir olarak hayvanlarda ancak esas olarak insanlarda olan bir özellik olduğunun altını çizen Ayvaz, şöyle devam etti: "Tüm canlılarda ve insanlarda çift oluşturmanın nasıl bir mekanizma ile oluştuğu hakkında çok az bilgi vardır ancak oksitosinin bunda rol oynayabileceği düşünülmektedir. Sadakatin özellikle de erkeklerde hangi faktörlere bağlı olarak geliştiği de pek bilinmemektedir. Yapılan çalışmalarda insanlara burun spreyi ile oksitosin verilmesinin sosyal uyarıların beyinde işlenmesini artırdığı ve güven, hafıza, sadakat ve heyecan gibi sosyal duyguları ayarladığı gösterilmiştir. Bunun aksine oksitosinin erkeklerde dışarıdan gelen itici, istenmeyen sosyal uyarılardan da koruduğu belirlenmiştir." Alman bilim insanlarının yaptıkları çalışmada kadın ve erkek arasındaki romantik cazibenin oluşmasında oksitosinin rolünün olduğuna dair bulgular elde edildiğine dikkat içeken Ayvaz, "Oksitosin hormonu verildikten sonra kendi sevgili veya eşlerinin ve diğer tanıdıkları kadınların fotoğrafları gösterilmiş ve fonksiyonel beyin MR'ları çekilerek erkeklerin kendi eşlerinin yüzlerini daha çekici buldukları anlaşılmıştır. Bu yolla erkeklerin eşlerine ve ilişkilerine olan sadakatlerinin artabileceği belirtilmiştir" dedi. Ayvaz, "Belki de bir gün monogami ve eş sadakati konusunda dünya üzerindeki ender canlılardan biri olan insanın, özellikle de erkeklerin, oksitosin hormonu veya bunun salgılanmasını artıracak ilaçlar vererek daha sosyal olmaları, eşlerini daha çekici bulmaları ve eşlerine daha sadık olmaları sağlanabilir" diye konuştu. A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:03 Şubat 2014Yayınlanma Tarihi:18 Şubat 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.