Her çocuğun bir doğa günlüğü olmalı

Hiç fırsatınız yoksa bile en az haftada bir gün çocuğunuzu, günlükle birlikte doğaya çıkarın ve gördüğü hayvanları, bitkileri not etmesini isteyin"

Hiç fırsatınız yoksa bile en az haftada bir gün çocuğunuzu, günlükle birlikte doğaya çıkarın ve gördüğü hayvanları, bitkileri not etmesini isteyin"

cocukdogaDoğa sporları uzmanı Serdar Kılıç, çocukların artık doğayı tanımadan yetiştiğini belirterek, çocukları "doğa günlüğü" tutmaya davet etti.

ÇOCUK GELİŞİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Çocuklar için ilk "Serüven ve Doğa Sporları Kampı"nı kuran Kılıç, şehirde büyüyen çocukların doğadan kopmaması için doğa günlüğü tutmalarını tavsiye ederek, bu günlüğün çocuklara doğayı sevdireceğini söyledi. Ailelerin çocuklarına bir defter ve kalem vererek onları doğaya çıkarmasını öneren Kılıç, "Çocuklarınızdan gördükleri bitkiyi, hayvanı not etmelerini isteyin. Bu onların doğayla teması için güzel bir başlangıç olacaktır" dedi. Doğa günlüğü tutmanın çocuklara bitki ve hayvan türlerini öğreteceğini dile getiren Kılıç, şöyle devam etti: "Çocuklar, ileride tuttukları notlara baktıklarında, birçok bitki ve hayvanın artık o alanda yaşamıyor olduğunu fark edecek. Bu durum, onların çevresel farkındalıklarının artmasını sağlayacak. Hiç fırsatınız yoksa bile en az haftada bir gün çocuğunuzu günlükle birlikte doğaya çıkarın ve gördüğü hayvanları, bitkileri not etmesini isteyin. Bundan 20 yıl sonra gördüğü birçok canlı, endemik tür olacak ve bir daha bu türleri görme fırsatları olmayacak."

"DOĞAYA TEMAS EDEN BİR İNSAN, GÜNLÜK SPORUNU YAPAR" "Çocuk toprakla temas ettiğinde kendi potansiyelini fark edecek" diyen Kılıç, doğanın bir çocuğa, anne babasından daha farklı, daha büyük bir dünya sunduğunu ve böylece çocuğun tüm duyularını kullanabildiğini ifade etti.

Doğaya temas eden bir insanın, günlük sporunu yaptığını dile getiren Serdar Kılıç, "Çocuklar 20 sene önce doğal yaşamın bir parçasıydı. Günümüzde ise çocuklar rüzgara değmiyor, ayağı ıslanmıyor, karda üşümüyor ve böylece çocuk nesli doğada tükeniyor" diye konuştu. Zihinsel ve bedensel gelişim için çocukların mutlaka doğayı hissetmeleri gerektiğini belirten Kılıç, doğal hayatın zaten hareketli olduğunu ve aslında "doğada spor" diye bir ayrımın olmadığını vurguladı. Kılıç, çocukların doğal hayatın içinde oynadığı tüm oyunlarda bedenini kullandığını ve bu hareketlerin spor dallarında olduğu gibi kategorilere ayırılmasına gerek olmadığını ifade ederek, "Bir çocuk ağaca tırmanırken bacak kasını, belini, karnını çalıştırdı, şu kadar mekik çekti yerine, çocuk doğayla hareket etti demek daha doğru" diye konuştu.

"İNSAN BİLGİ VE DENEYİMİYLE KORUNUR" İnsanı koruyanın, bilgi ve deneyimi olduğunu kaydeden Kılıç, çocuğa fazla korumacı yaklaşılmasının zarar getireceği uyarısında bulundu. Çocuğun küçük yaşlarda biraz olsun zarar görmesinin, ileriki yaşamı için kalkan vazifesi göreceğini savunan Kılıç, "Çocukları doğal ortamda biraz olsun kendi haline bırakmalısınız. Ebeveynler elbette tedbirli davranmalı fakat bunu abartmamalı" dedi.

"Birçok canlı türünde anne babalar, yavrularının yanına ancak tehlike anında gider" diyen Kılıç, "Ebeveynler doğal yaşamı gözlemleyerek ve canlıların davranış şekillerine bakarak çıkarım yapmalı. Doğada canlılar yavrusuna ancak tehlike anında müdahale eder, yoksa onu kendi haline bırakır. Biz niye çocuklarımıza farklı davranalım ki?" diye konuştu. A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Kasım 2013Yayınlanma Tarihi:29 Kasım 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.