Hamilelerin korkulu rüyası erken doğum

Hamilelerin korkulu rüyası olan erken doğum sebepleri nelerdir, kimler risk grubundadır?

Hamilelerin korkulu rüyası erken doğum

PRETERM (ERKEN) DOĞUM

Anne adayının son adet tarihinin ilk gününden itibaren başlatılmak kaydıyla 40 hafta süren gebelik sürecinde, doğum eyleminin 37. gebelik haftasından önce olması durumuna preterm doğum diyoruz. Gebelik sürecinin kötü bir sürprizi olabilen erken doğum sıklığı % 5-10 arasında verilmekte, ne var ki günümüzdeki tüm tıbbi gelişmelere rağmen sıklığı azaltılamamakta hatta tam tersine artış göstermektedir. Prematürite, maalesef bebek için ciddi bir risk durumu olup birlikte ortaya çıkan komplikasyonlar ölümcül olabilmektedir.

22-23. gebelik haftalarında doğan bebeklerin yaşam şansı, gelişmiş ülkelerde bile %20’lerde verilmekte olup ülkemizde daha da düşüktür. 28. gebelik haftasına doğru ilerledikçe yaşam şansı artmakta, olabilecek komplikasyonların insidansı ise düşmektedir.

PRETERM DOĞUMA SEBEP OLAN NEDİR?

Preterm doğumun oluşma mekanizması halen tam olarak aydınlatılamamıştır. %25 oranında bir grubu, bebeğin ve annenin iyilik hali için tıbbi zorunlulukla erken doğurtulan vakalar olarak incelemekteyiz.

Kendiliğinden erken doğuma giden vakalarda sebep olarak hormonsal etkiler, infeksiyonlar, çoğul gebelikler, rahimde oluşan gerilme gibi pek çok mekanizma düşünülmektedir.

HANGİ KADINLAR PRETERM DOĞUM İÇİN RİSK GRUBUNDA OLABİLİR?

-Daha önce erken doğum yapmış olanlar

-Çoğul gebeliği olanlar (ikiz, üçüz )

-Rahim ya da rahim ağzı anormallikleri olanlar

-17 yaşından küçük ya da 35 yaşından büyük olanlar

-Sigara, alkol ya da ilaç kullananlar

-Gebelik sırasında hekim kontrolüne girmeyenler

-Hipertansif ya da Diabetli olanlar

-Stresli yaşamı olan ya da kötü beslenenler

-Alt genital sisteme ait infeksiyonu olanlar

Prematüre bebeklerin en sık karşılaşılan problemleri nelerdir?
-Solunum yetmezliği sıkıntısı (akciğer hasarı)
-Beyin içi kanamalar
-Kalp damar problemleri
-Barsak problemleri- yaygın hasar-
-Körlük
-Sarılık
-Anemi(kansızlık)
-İnfeksiyonlar
-Beyin hasarına bağlı spastisite

PREMATÜRİTE RİSKİNE KAŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER NELERDİR?

Gebelik planlayan tüm kadınların gebelik öncesi doktor kontrolünden geçmeleri gerekmektedir. Bu sayede anne adayının ileride erken doğum yapmasına neden olabilecek önemli bir sağlık problemi( yüksek tansiyon ya da diabet gibi) olup olmadığının tespiti mümkün olabilmektedir.

Yine gebelik planlayan tüm kadınların henüz hamile kalmadan önce ve gebeliklerinin 3. ayına kadar günde 400 mikrogram Folik asit kullanmaları gerekmektedir. Son çalışmalar, gebelikten 1 yıl öncesinde başlanan folik asitin prematürite riskini belirgin ölçüde azalttığını göstermektedir. Folik asit aynı zamanda beyin ve nöral tüp anomalilerini de azaltmaktadır.

Anne adayları gebelikten önce sigarayı bırakmalı, kullanılan ilaçlar hekime danışılarak düzenlenmeli, obes ya da aşırı düşük kiloya sahip olanlar ise kilolarını optimum seviyeye getirmelidirler, gebelik boyunca ortalama olarak 10-13 kg alınmalıdır.

PREMATÜRE BEBEKLERİN MEDİKAL PROBLEMLERİ ÖNCEDEN ÖNLENEBİLİR Mİ?

Erken doğuracağı öngörülen gebe hospitalize edilerek bebeğin akciğer gelişmesini sağlayabilmek için kortikosteroid tedavisine başlanır, doğum eylemi bu tedavi süresince durdurulabilirse, akciğer yetmezliği, beyin içi kanama ve ölüm riski azaltılmış olabilir.

Tokoliz dediğimiz doğum ağrılarını geçici olarak durdurma tedavisi için kullanılan çeşitli ilaç protokolleri her hasta için özel olarak seçilmelidir. Kısa süreli olsa da bu erteleme bize kortikosteroid tedavisi için zaman kazandırmaktadır .

Prematür doğan bebekler çoğu zaman yoğun bakım ünitesine ihtiyaç göstereceği için bu riskin olduğu durumda bebek yoğun bakım ünitesi iyi gelişmiş bir merkezde doğum yaptırılması bebeğin daha sonra yaşayabileceği komplikasyonları azaltma yönünde önemli rol oynayacaktır…

PEMBENAR


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:11 Ocak 2016Yayınlanma Tarihi:31 Ağustos 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.