Fiziksel egzersiz ruh halini nasıl etkiliyor?

Fiziksel egzersiz ruh halini etkiler. Araştırmalar bize ruh hali ve fiziksel sağlığın ilişkili olduğunu söylüyor ve ruh hali, benlik saygısı da dahil olmak üzere birçok yönden refahın bir göstergesidir.

Benlik saygısı, bir kişinin kendisi hakkında ne kadar olumlu hissettiğini içerir. Duygusal becerilerin bu yönü, bireyin düşünceleri, duyguları, değerleri ve hedefleri alanlarında zihinsel sağlığı etkiler.

•    Fiziksel aktivite depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltır.
•    Fiziksel aktivite, düşünme, öğrenme ve yargılama becerileri dahil olmak üzere bilişsel işlevleri geliştirir.
•    Fiziksel aktivite sağlıklı büyüme ve gelişme sağlar.
•    Fiziksel aktivite genel refahı artırır.

Ergoterapistler fiziksel aktivitelerde hangi hareketlerin ve egzersizlerin bireyin becerilerine uygun, güvenli ve ergonomik olduğunu belirleyebilir.

Depresyon, Beck tarafından “insanların tam olarak başa çıkamadıkları olaylar karşısında verdikleri olağan tepki” olarak ortaya konmuştur. Depresyon teşhisi konan bireyler, günlük okupasyonlarına katılma yeteneklerini etkileyen semptomlar yaşarlar. Bu semptomlar genç bir kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını engelleyebilir; günlük yaşam, aktivite performans ve genel refah ile ilgili zorluklara neden olabilir.

Ergoterapistler, günlük yaşamın tüm uğraşı alanları üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle, gençlerde depresyonun ele alınmasında önemli bir rol oynar. Ergoterapistler gençlere, ailelere ve diğer disiplinlere ev, okul ve topluluk gibi çeşitli ortamlarda rehberlik,  destek ve müdahaleler sunmaktadır.
Genç bireylerde fiziksel aktivite düzeyinin değerlendirilmesi ile  akademik hayatı destekleyip, depresyonla mücadeleye destek olacak egzersiz ve terapi programları ile iyilik halini ve refahı attırmak mümkündür.

Depresyona sahip bireylerin sağlık profesyonellerince değerlendirilmesinde interdisipliner çalışmanın büyük bir önemi vardır.

- Ergoterapistler değerlendirme yaparken birey merkezli hareket eder.
- Hastanın ve ailesinin tedaviye katılımı tedavinin başarısı açısından oldukça önemlidir.
- Bir ergoterapistin rolü, danışanların hedeflerini belirlemelerine ve bu hedeflere ulaşmalarına yardımcı olacak stratejiler uygulamalarına yardımcı olmaktır.
- Ergoterapist, bir rolün gerekliliklerinin neler olduğunu analiz ederek, danışanın işlevini yerine getirmesine ve istihdamda başarılı olmasına yardımcı olmak için rutin, iş rolü veya ortamdaki değişiklikler hakkında tavsiyelerde bulunabilir.

Akademik eğitim gören gençlerin fiziksel aktivite ile ilgili farkındalıklarının arttırılması, bu konuda gerekli yönlendirmelerin yapılması ve gençlerin fiziksel aktivite düzeylerinin arttırılması konusunda teşvik edilmesinin önemi büyüktür.

Bir ergoterapistin depresyonlu danışanlara nasıl yardımcı olabileceğine dair bazı örnekler şunları içerir:

•    Depresyona eşlik edebilecek yorgunluğa yardımcı olacak öğretim stratejileri. Bu, gevşeme, ilerleme hızı ve önceliklendirmeyi içerebilir. Bu stratejiler masa başında ders çalışmaya yönelik olarak genç bireyler üzerinde uygulanabilir.

•    Rutinleri ve ileriye dönük planlama tekniklerini uygulamayı içerebilir. Akademik hayatın günlük hayat içerisinde uygun dağılımının sağlanacağı programlamaların yapılması ve hedefe yönelik motivasyonel destek sağlanması genç bireyler için faydalı olabilir.

•    Danışanların günlük yaşamlarını ve çevrelerindeki dünyayı yönetmek ve daha donanımlı hissetmeleri için güvenini ve öz saygısını geliştirmek. Bireysel kaynaklı olan maneviyatın keşfedilip buna yönelik geliştirici aktiviteler (fiziksel aktiviteler de olabilir) ile desteklenmesi gençlerin yetişkinliğe geçiş dönemi için faydalı olabilir.

•    Küçük, gerçekçi ve ulaşılabilir hedeflere odaklanarak motivasyonu artırmak. Özellikle akademik ve iş hayatlarının karar aşamasında olan gençler için oldukça önemlidir.

Genç bireylerin psikolojisini destekleyecek ve fiziksel aktivitesini arttıracak uygulamalar yapılabilir:

•    Ev düzeninde motive edici ve kişiye uygun hareketleri arttırıcı düzenlemeler

•    Depresif hissettiği anların tespit edilmesi ve o anlarda kendisine uygun rahatlatıcı rutinlerin belirlenmesi

•    Sosyal çevresinin katılımı ile depresyon önleyici sosyal aktiviteler

•    Fiziksel aktivite performansını psikolojik kaynaklı olacak şekilde olumsuz etkileyen faktörlerin tespiti ve uzaklaştırılması

•    Kişiye uygun aktivite seçimi için gerekli yönlendirilmelerin yapılması ile motivasyonun yüksek tutulması vb.

Literatürdeki çalışmaya göre lisans eğitimine devam eden  gençlerin yalnızca %15’inin yeterli düzeyde aktif  olduğu ve %52.1’inin çeşitli düzeylerde depresyon  tanımladığı belirlenmiştir. Fiziksel aktivite düzeyi ile  akademik başarı ve depresyon düzeyinin ilişkili  olduğu ve fiziksel aktivite düzeyi arttıkça  öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin arttığı,  depresyon düzeylerinin düştüğü bulunmuştur. Lisans eğitimine devam eden  genç bireylerin aktivite düzeylerinin oldukça düşük  olduğu ve yarısında hafiften şiddetliye depresyon  tanımlandığı belirlenmiştir.

Literatürdeki benzer  çalışmalara bakıldığında; üniversite öğrencilerinde  yapılan bir çalışmada fiziksel aktivite düzeylerinin  orta düzeyde aktif olduğu, uyku kalitelerinin kötü  olduğu ve depresyonlarının olmadığı gözlemlenmiştir.

Fiziksel aktivite düzeyi yeterli olan gençlerin akademik başarılarının daha yüksek ve depresyon düzeylerinin daha düşük olabileceği bulgusunun; kendilerini fiziksel olarak daha sağlıklı ve mutlu hissetmeleri, günlük yaşam ile ilgili streslerini daha iyi tolere edebilmeleri, disiplin duygularının gelişmiş olması, günlük planlamalarını daha iyi yapılabilir durumda olmaları gibi birçok etmene bağlı olabileceğini düşünmemiz gerekiyor.

Fiziksel aktivite düzeyi yeterli olan genç bireylerin depresyon düzeylerinin daha düşük ve akademik başarılarının daha yüksek olması eğilimi aileler ve toplum açısından önemli bir bulgu olup, çocukların daha küçük yaştan itibaren fiziksel aktivitelerinin arttırılması ve spor yapma alışkanlığı kazandırılması yönünde desteklenmeleri gerektiği sonucunu ortaya koymaktadır.


Sevilay TUNÇ
Süeda SÖNMEZ
Zehra Beril CANAN

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:11 Nisan 2022

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.