Egzersiz yapın depresyona son verin!

Düzenli yapılan egzersiz 'serotonin' adı verilen mutluluk hormonunun salgılanmasını artıyor. Egzersi yapın depresyona son verin!

Düzenli yapılan egzersiz 'serotonin' adı verilen mutluluk hormonunun salgılanmasını artıyor. Egzersi yapın depresyona son verin!

Hacettepe Üniversitesi Tıp  Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Demirel,  düzenli yapılan egzersizin 'serotonin' adı verilen mutluluk hormonunun  salgılanmasını artırdığını belirterek, “Böylece hayattan keyif almaya  başlıyorsunuz. Hayattan keyif almaya başlayan birey daha çok egzersiz yapmaya  başlıyor. Yani düzenli egzersiz yapılması depresyonun önlemesinde etkili oluyor”  dedi. Demirel, yaşadığımız çağda insanların  iş yükü ve ekonomik stres gibi etkenler nedeniyle son derece içine kapanık  olduklarını belirterek, bunun en önemli olumsuz etkisinin de depresyon olduğunu  söyledi.

DEPRESYONLA İLGİLİ BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN...

Günlük yapılan egzersizin, yaşama daha olumlu bakmayı ve öz güveni  artırdığını ifade eden Demirel, şunları söyledi: “Bu açıdan egzersiz depresyonu olumlu yönde etkiliyor ve depresyon  tedavisinin de olumlu bir parçası olarak kabul ediliyor. Ayrıca düzenli egzersiz  yapıldığında 'serotonin' adı verilen mutluluk hormonunun salgılanması artıyor.  Böylece hayattan keyif almaya başlıyorsunuz. Hayattan keyif almaya başlayan birey  daha çok egzersiz yapmaya yöneliyor. Yani düzenli egzersiz yapılması depresyonun  önlemesinde etkili oluyor. Stresten uzaklaşıyorsunuz. Kendinize ayırdığınız zaman  diliminde vücudunuzu dinliyorsunuz. Egzersizi kendi başınıza yapmak yerine  arkadaşınızla yaptığınızda sosyalleşiyorsunuz. Bütün bunlar depresyonu engelleyen  önemli faktörler.” Demirel, bu kapsamda arzu edilenin, egzersizi yaşamın içine sokmak  olduğunu belirterek, “Mümkünse haftanın her günü yarım saat belli bir tempoda  yürüyüş yapılabilir. Bunlar daha çok kalp dolaşım sistemi dayanıklılığını  geliştiren, biraz daha mutlu olmamızı ve hayata daha iyi bakmamızı sağlayan  egzersizler” dedi. Egzersizin, günlük hayatın içinde birçok şekilde yapılabileceğini  kaydeden Demirel, “Fiziksel aktivite ile egzersizin ayrı tanımlar olduğunu  unutmamalıyız. Fiziksel aktivitede önemli olan yaşam alışkanlıklarını  değiştirmek. Mesela, işe gelip giderken kullandığımız aracı değiştirmek veya bir  üst kattaki mesai arkadaşınıza söyleyeceğiniz şeyi merdivenden çıkarak söylemek  gibi. Ama egzersiz günlük, düzenli, belirli bir zaman diliminde yapılıyor.  Özellikle egzersiz, bu açıdan çok daha önemli” şeklinde konuştu. Günlük düzenli egzersiz yapamayanlara da günde en az 10 bin adım  atmalarını öneren Demirel, bu adım sayısının 1-1,5 saatlik yürüyüşe eş değer  olduğunu dile getirdi.

EGZERSİZ İNSAN ÖMRÜNÜ UZATIYOR

Türkiye'de insanların aktiflik oranının düşük olduğunu belirten Demirel,  “Bizim yaptığımız bir çalışmaya göre, Türkiye'nin üçte biri aktif. Yani çok  aktif bir toplum değiliz. Kırsal kesimde insanlar biraz daha aktif olabiliyorlar  ama özellikle büyük şehirlerde hareketsizlik çok daha fazla. Aktivite daha çok iş  merkezli aktivite. İş dışı aktivite süresi gerçekten oldukça düşük. Ancak  egzersiz ile insan ömrü uzuyor” dedi. Demirel, insan ömrü uzadıkça kronik hastalıkların görülme sıklığının da  arttığını kaydederek, “Kalp damar hastalıkları, diyabet, kanser, şişmanlık,  diğer damar sistemini ilgilendiren hastalıklar, inme, ileri yaşlarda kas erimesi,  kemik erimesi gibi hastalıkların görülme sıklığı yaşla birlikte çok artıyor.  Yaşın da uzadığını düşünecek olursak 50'li yaşlardan itibaren toplumda bu  hastalıkların görülme sıklığı ciddi bir şekilde artış gösteriyor. Egzersiz  gerçekten de birçok hastalık için tam bir ilaç. Özellikle kronik hastalıkları  yüzde 30-40 önlüyor” şeklinde konuştu.  A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:24 Şubat 2012Yayınlanma Tarihi:01 Mart 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.