Büyüme geriliğinde erken tanının önemi

Çocuklara büyüme geriliği tanısının nasıl konduğunu ve erken tedavinin önemini, uzmanlar anlattı.

Anormal boy kısalığı olan ve boy uzaması yaşına ve cinsiyetine göre geri olan çocuklarda, mevcut durumu açıklayacak bir hastalığı yoksa(böbrek, kalp, karaciğer hastalığı gibi) büyüme hormon eksikliği akla gelmelidir. Tanıyı kesinleştirmek amacı ile bazı özel testler yapılarak; büyüme hormonu ve büyüme faktörlerinin serumdaki düzeylerine bakılmalı, hormon eksikliği tespit edilmişse tedaviye başlanmalıdır. Bu testlerin, çocuk endokrinoloji kliniklerinde deneyimli ekipler tarafından yapılıp yorumlanması, tanısal hataları önleyecektir.

Testler sonrasında, çocuk için büyüme hormonu eksikliği tanısı konulmuşsa, büyüme hormonu ile tedaviye başlanmalı ve 3 aylık aralıklarla hasta takibe alınmalıdır. Çocukların sağlıklı büyüyebilmeleri ve gelişebilmeleri için; dengeli beslenmeleri, spor yapmaları, temiz bir çevrede ve sevgi ortamında yaşamaları gereklidir. Bütün bunların sağlanabilmesi tabii ki, belli bir sosyoekonomik düzey gerektirmektedir. Sosyoekonomik düzeyi iyi olan ülkelerde beslenme bozukluğuna bağlı büyüme gerilikleri çok az görülürken, üzülerek söylemek gerekir ki, ülkemizdeki büyüme geriliklerinin önemli bir kısmı 'nutrisyonel boy kısalığı' olarak adlandırdığımız, beslenme yetersizlikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Büyüme geriliklerinde, zeka geriliği olması beklenen bir durum değildir.

BÜYÜME GERİLİĞİNDE ERKEN TANI ÖNEMLİ

Tanısal yaklaşımda hastanın detaylı bir şekilde öyküsünün alınması önemlidir. Annenin hamilelik döneminde veya doğumda bir sorun yaşayıp yaşamadığı, büyüme geriliğinin ne zaman başladığı, beslenme bozukluğu olup olmadığı, geçirilen hastalıklar ve kullandığı ilaçlar, travma öyküsü, ailede benzer çocuklar ve kısa boylu bireyler olup olmadığı sorgulanarak, elde edilen ipuçları değerlendirilmelidir.

Daha sonra hastanın; boy kısalığının derecesi, genetik boy potansiyeli, vücut oranlarının değerlendirilmesi ve sistemik muayenesi yapılmalı ve elde edilen veriler ışığında gereken laboratuar testleri istenmelidir. İlk aşamada büyüme geriliğine neden olacak; kansızlık, karaciğer, böbrek hastalıkları, çölyak hastalığı, idrar muayenesi ve tiroid hormonlarına bakılır. Gerekirse büyüme hormon testlerine başlanabilir veya bir süre izleme alınabilir. Hekim, buna tüm elde ettiği verilerle karar verir.

TÜM ÇOCUKLARIN DOĞUMDAN SONRA BOY VE KİLOLARI TAKİP EDİLMELİ

Boy kısalığını açıklayacak bir neden bulunmuşsa, buna yönelik tedavi başlanmalı ve hasta mutlaka 3-6 aylık periodlarla izleme alınmalıdır. Büyüme geriliklerinde izleme çok önemlidir. Boy kısalıklarında, doğru tanı koyabilmek için ideal olarak çocukların belli aralarla izlenmeleri gerekmektedir. Tüm çocukların, doğumdan itibaren 2-3 ayda bir boy ve kilo artışlarının düzenli olarak izlenmesi ve boyu kısa bulunan veya boy uzamasında duraklama olan çocukların değerlendirilmeleri gerekmektedir. Maalesef bu ideal yaklaşım, ülkemizde bütün çocuklara uygulanamamaktadır. Bu nedenle; ailelerin bilinçlendirilmesi, konu ile ilgili eğitim almaları, okul taraması gibi yöntemlerle daha erken dönemde boy kısalığı olan çocuklar tespit edilerek nedenleri araştırılmalı ve gereken tedaviler önerilmelidir. Yaşıtlarına göre boyunun kısa olduğunu fark eden veya büyümesinde bir duraklamadan şüphelenen ailelerin, çocuklarını doktora götürmeleri de önemlidir. İlk değerlendirmeler bir çocuk hekimi tarafından yapılmalı ve ciddi bir boy kısalığı saptanırsa, çocuk endokrinoloji uzmanları tarafından da incelenmelidir. Bu tespitlerde hormon eksikliği bulunan çocuklar, tedaviye alınmalıdır. Erken tanı ile sorunu tespit edilen alan çocukların, uygun tedavi ile boyları kabul edilebilir şekilde normal düzeye getirilebilecektir.

HÜRRİYET SAĞLIK


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:30 Haziran 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.