Bunları unutuyorsanız dikkat!

50 yıldan beri sahip olduğunuz ve son yıllarda içinde yaşamadığınız ev ya da evlerin var olduğunu ya da nerede olduklarını unutuyorsanız (1 kere bile olsa) bu tehlike işaretidir.

Gündelik olarak sık kullandığınız eşyaların yerlerini hatırlama konusunda zorluk yaşıyorsanız, bu tehlike
işaretidir. Siyasetten konuşurken 15-20 yıl önce ölmüş bir cumhurbaşkanını şimdikiyle karıştırıyorsanız, bu tehlike işaretidir.

Bunları unutuyorsanız dikkat!Daha önceden iyi tanıdığınız ve ölmüş olduklarını da bildiğiniz insanlardan yaşıyormuş gibi söz ediyorsanız, bu tehlike işaretidir.

Çok fazla sayıda olmayan (5-6 kadar) torunlarınızın adlarını ve yaşlarını karıştınyorsanız, bu tehlike işaretidir.

Yukarıda sayılanlar size söylendiğinde unuttuğunuzu kabul etmiyorsanız, bu tehlike işaretidir.
Hepimiz bir şeyleri unutuyoruz. Bu, bir yere kadar normal kabul edilse de normal dışı durumları dikkatten kaçırmamak gerekiyor. Torunların adlarını karıştırmak, 50 yıldır yaşanılan evin yerini bulamamak, en önemlisi de unuttuğuna inanmamak 'tehlikeli unutkanlıklar' olarak görülüyor

UNUTKANLIĞIN sık görüldüğü toplumlarda, öncelikle "Neden unutuyoruz?" sorusunu yanıtlamak gerekiyor. Yaşamın devamı süresince beyne her gün artan sayıda veri giriyor. Zihin, akışkanlığını sürdürebilmek için bu verileri sınıflandırıyor. Benzer olanlarla olmayanları, tekrar edenlerle etmeyenleri, az görülenlerle sık görülenleri, heyecan yaratanlarla yaratmayanları, tehlike arz edenlerle etmeyenleri birbirinden ayırıyor. Verilerden olağan sayılanlar, birbirlerine benzeyenler ve tekrar edenler, kişinin yarını için daha az önem arz edenler daha zor hatırlanıyor. Buna 'unutma' adı veriliyor.

FARKINDALIĞIMIZ ARTIYOR' *

Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ "Son yıllarda unutkanlığımızda bir artış mı meydana geldi yoksa farkındalığımız mı arttı?" sorusuna "İkisi de" karşılığını veriyor ve ekliyor: "Yaşamın karmaşıklığı, bilgi ve veri akışı arttıkça doğal olarak daha fazla şey unutuyoruz. Bu verilerin son yıllarda medya, internet ve eğitim ortamlarına yansımalarının artmasıyla, farkındalığımız her konuda olduğu gibi unutkanlık konu\ sunda da artış gösteri riyor. Yaşam süresinin artmasıyla insanların unutkanlık konusuna gösterdikleri ilgi konuya duyulan ilginin çoğalmasına yol açıyor."

Menopoz, unutkanlığı artırıcı nedeıı olarak görülüyor

KADINLARLA erkeklerin unutma nedenleri arasında fark bulunmasa da unutma oranları arasında fark olabiliyor. Kadınların erkeklerden ortalama 10 yıl daha fazla yaşadıkları belirtiliyor. Bu durum yaşlılık ve unutma ilişkisi açısından bir unutma fazlalığı nedeni olarak değerlendiriliyor.

Diğer yandan, unutmayı tetikleyen etkenler arasında sayılan kansızlık ve B12 vitamin eksikliği ile hipotiroidi ve depresyon da kadınlarda daha sık görülüyor. Menopoza bağlı östrojen hormonunun azalması ise unutkanlık artırıcı başka bir neden olarak görülüyor.

BOŞANMA, ölüm, işten ve okuldan atılma vb. olayların da unutkanlık üzerinde etkisi bulunuyor. Sayılan bu etkenlerin hepsinin öncelikli depresyon nedeni olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, kronik depresyonun Alzheimer riskini en az ikiye katladığını gösteriyor.

OLASILIKLAR ARAŞTIRILMALI'

Bu ilişki unutkanlık üzerinden kuruluyor. Unutkanlık gösteren birçok erken Alzheimer vakasının depresyon tanısı aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, "Burada dikkat edilmesi gereken nokta, 60 yaşlarından sonra yaşanan acı ve kayıpların ardından dikkat çekici biçimde ortaya çıkan unutkanlığın sadece depresyon olasılığı yönünden değil, Alzheimer olasılığı açısından da araştınlması gerektiğidir" diyor.

Uzun yaşayan toplumlarda daha fazla görülüyor

ALZHEIMER uzun Somali'de daha az rastyaşayan toplumlarda landığını söylemek yandaha fazla, kısa yaşa- lış olmuyor. Bu sosyal yan toplumlarda daha ve tıbbi bir konu olarak az görülüyor. Bu ger- görüldüğü için genetik çekten yola çıkıldığında ve ırk özellikleriyle bir İsveç'te daha fazla, ilişkisi bulunmuyor.

HABERTÜRK


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:11 Kasım 2018Yayınlanma Tarihi:06 Haziran 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.