Bu besinleri tüketin yaşlanmayın!

Vücut yaşlanmasını geciktirmek için diyetimize eklememiz gereken temel besinleri biliyor musunuz? Bu besinleri tüketin yaşlanmayın!

Vücut yaşlanmasını geciktirmek için diyetimize eklememiz gereken temel besinleri biliyor musunuz? Bu besinleri tüketin yaşlanmayın!

meyvelerZamanla yarışan ve zamanın olumsuz etkilerine karşı gelmekte zorlanan insan vücudunun en önemli yaşlanma karşıtı faktörlerinden biri doğru besinler ve doğru beslenmektir. Uzm. Diyetisyen Yeşim İşgüzar, vücut yaşlanmasını geciktirmek için diyetimize eklememiz gereken temel besinlerden bahsediyor. Ahududu-böğürtlen-vişne-kiraz-yaban mersini: Cilt yaşlanmasını geciktiren en önemli besinlerden olan kırmızı renkli meyveler, içerisindeki flavanonlar ve antosiyaninler sayesinde vücuda zarar veren oksidatif strese karşı mücadele etmekte aynı zamanda antikarsonejen etki göstererek çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etki yaratmaktadır. Domates: İçeriğindeki kırmızı rengi veren likopen sayesinde cilt kuruluğunu ve yaşlanmasını geciktirmekte ve güneşin zararlı UV ışınlarına karşı korumaktadır. Aynı zamanda vücut bağışıklığını geliştirerek daha fit bir görünüm için yardımcı olmaktadır.

YAŞLILIK KORKUSUNDAN KURTULUN

Brokoli-karnabahar-Brüksel lahanası: Yapısındaki lutein ve zeaksantin sayesinde göz hücrelerini, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korumakla birlikte; sülforofan adlı bileşen özelliği sayesinde tümor ve kanser oluşum riskini azaltarak antiaging özellik göstermektedir. Yoğun A ve C vitamin kaynağı olduğundan cilt ve göz yapısının genç kalmasında etkili sebze türleridir. Aynı zamanda vücuttaki toksinlerin atımında oldukça etkilidirler. Nar: Folik asit ve B vitamin kaynağı olan bu meyve sinir sistemimizi güçlendirerek daha zinde olmamızı sağlamakta ve faydalı bileşenleri sayesinde vücut yaşlanması karşıtı etki göstermektedir. Demir eksikliği anemisinden koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Morina Balığı: Omega-3 yağ asidinin oldukça yoğun bulunduğu soğuk su balığı morinanın tüketimi, saçların daha sağlıklı ve hızlı uzamasına yardımcı olmaktadır. Yaşlanmış cilt hücrelerinin yenilenmesinde ve cildin genç kalmasında oldukça etkilidir. Siyah çekirdekli üzüm: İçeriğindeki antosiyanin, C ve E vitamini ile cildi besleyen, cilt yenilenmesini sağlayan ve kronik hastalıkları karşı bağışıklığı güçlendiren bir etkisi vardır. Güzel görünebilmek adına günlük diyette mutlaka bulundurulmalıdır. Tazesinin bulunamadığı dönemlerde küçük bir avuç dolusu kuru çekirdekli üzüm tüketilmelidir. Zeytinyağı: Omega-9 kaynağı olan cilt, saç ve tırnak sağlığına çok olumlu etkileri olan zeytinyağı günlük diyetimizde mutlaka yer almalıdır. Böylece ileriye dönük cilt kırışıklığı ve saç dökülmesi gibi yaşlanma belirtileri en az şekilde kendini gösterecektir. Sebze ve meyve tüketimi: Daha parlak bir cilt, daha sağlıklı saç ve tırnak yapısı, daha zinde ve formda bir vücut için gerekli ve vazgeçilmez olan A, C, E, K ve selenyum vitamin kaynakları olan sebze ve meyveler günde en az 5 porsiyon kadar tüketilmelidir. D vitamini: Son günlerin en çok konuşulan antiaging etkisi olan vitaminlerden birisi olmakla birlikte, cildin hafif güneş ışığı görmesi ve beslenmemizde yer vereceğimiz deniz ürünleri ile D vitaminin yaşlandırma karşıtı etkisinden faydalanmış olacaksınız. Su tüketimi: Günde 2 litre ile 3 litre arasında su tüketmeye özen gösterin. Su tüketimi ile birlikte vücut yaşlanmasında oldukça etken olan toksinler, idrar ve ter yoluyla atılabilmektedir. Zararlı besinler: Çeşitli mekanizmalarla vücudun direkt yaşlanmasına sebep olan abur-cubur, aşırı karbonhidratlı besinler, asitli içecekler, nitrat içeriği yüksek sucuk-sosis-salam, salamura besinler, katkı maddesi içeren besinler (monosodyum glutamat), katı yağlar ve işlenmiş rafine besinleri diyetinizden mutlaka uzaklaştırmalı ve tuz tüketiminizi sınırlandırmalısınız. HÜRRİYET AİLE

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:23 Temmuz 2013Yayınlanma Tarihi:25 Temmuz 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.