Bayramda eğlenceye değil ailenize vakit ayırın

Bayramlarda aile bağlarının güçlendiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Bayramda eğlenmek yerine, ailenizle mutlu olmayı deneyin" dedi.

Bayramlarda aile bağlarının güçlendiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu dönemde sevgi dilini kullanmaya ayrı bir önem gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle bu dönemde toplum olarak sevgi cömerti olmalıyız diyen Tarhan, eğlence yerine kişilerin aileleriyle mutlu olabilmesinin altını çizdi.

Üsküdar Üniversitesi REKTÖRÜ Prof. Dr. Nevzat Tarhan yayınladığı bayram mesajında; "Bayramlar aile bağlarını güçlendirildiği dönemlerdir. Her şeyi yolunda giden orta yaş grubundan ziyade çocuklar ve yaşlılar için çok daha önemlidir bayramlar.  Bayramlar aile bağlarını güçlendirecek olan alanlardır. Orta yaş grubu kendini düşünerek, genelde tatil ve eğlence gibi görebilmekteyken bayramları çocuk ve yaşlılar için ise daha farklı anlam taşır bayramlar. Gücü elinde bulunduran orta kesim o nedenle onları da mutlu edecek hareket ve davranışlarda bulunmalı.

Ramazan bayramı, Ramazan'ın verdiği dayanıklılık eğitimi, kazandırdığı iç disiplinin ardından kişinin kendini ödüllendirmesi anlamına da gelmekte. Ailecek kendini ödüllendirmedir. Bu ödüllendirme de duygu paylaşımıyla olur. O nedenle bu dönemde sevgi dilinin kullanılması çok çok önemli. Bu hediyeleşmek olur, takdir, onay ya da tebessüm dolu bir ifade olabilir.

Bayramları duygusal ziyaret bayramı olarak görmeliyiz. Ve bu dönemde sevgi cömerti olmalıyız her birimiz. Özellikle çocuklara ve gençlere bu değerleri vermeliyiz. Eğlenceler yerine kişiler aileleriyle mutlu olmaya gayret etmeli. Bu da bayramda beraber mutlu olma alışkanlığını getiriyor. Mesela çevremize baktığımızda herkes ah eski bayramlar der dikkat ederseniz. Yüz sene öncesi de iki yüz sene öncesi de aynı şeyi söyler. Ah o eski bayramlar…

Sosyolojik ve psikolojik değerlendirdiğinizde aslında kişi kendi çocukluğundaki bayramları özlediği için bunu söylüyor. Çünkü hemen hepimizin çocukluk bayramları güzel geçmiştir. Aile bağları güçlenmiş, şiddet öfke azalmıştır bu dönemlerde. Böyle bir dönemde ve ailede çocuk da kendini daha mutlu ve güçlü hisseder. O günleri hiç unutmaz. O nedenle kendi kültür ve değerlerimizin çocuklara aktarılması çok önemli. Böylece milli kimliğimiz ve değerlerimizin aktarıldığı bayramları korumuş oluruz. Eğer çocuklar bayramda ailelerinin yanında olamayacak ve bir yerlere gitmek zorundalarsa kesinlikle büyüklerinin gönüllerini almalılar. Bayram öncesi de olsa onları ziyaret etmeliler. Onların gönüllerini hoş tutarak gitmeliler gidecekleri yere. Çünkü onların en büyük psikososyal sorun o yaşlarda yalnızlık.

Bir yaşlıya verilecek en büyük hediye aranarak fikrinin sorulması, ona danışılmasıdır.  Fikri sorulduğunda onun kadar mutlu bir insan olmayacaktır. Çocuğun yapabileceği en büyük hediye de budur. Bayramda iyi ki varsınız diyebilmek çok önemli. Bu davranış aslında geri dönüşümlü bir yatırım. Çünkü senin çocuğun da aynı davranışta sana bulunacaktır. Gördüğünü sana uygulayacaktır. Seni modelleyecektir. Bu noktada hassas olunmalı. Yaşlılarla empati yapılmalı. Bayramın eğlence yanı var tabiiki ama fedakârlık yanı da unutulmamalı. Bu sorumluluğumuzu unutmamalıyız. Zevk almıyor olabiliriz. Sorumluluk yerine getirilmeli."

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:18 Ağustos 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.