Aşırı tüylenmenin nedeni psikolojik

Uzmanlara göre 'Hipertrikozis' veya 'hirsutizm' olarak adlandırılan tüylenme sorununa bir sağlık sorunu gözüyle bakmak gerekiyor.

Yüz ve vücuttaki tüylerin artışı kadınlarda iki farklı tipte görülüyor. Bunlardan birincisi çocukluktan itibaren veya sonradan ayva tüylerinin daha yoğun ve koyu renkli olması şeklinde görülen 'hipertrikozis', diğeri ise kadınlarda sakal, bıyık, göğüs arası, göbek bölgesi, kol ve bacak tüylerinin erkeklerde görülen kıllara benzer yoğunluk ve kalınlıkta olmasına neden olan 'hirsutizm'. 

Hhipertrikoz' denilen soya çekime bağlı tüylenmelerde bazen hastalık, ilaçlara veya altta yatan farklı rahatsızlıklara da bağlı olabiliyor. Erkek tipi kıllanma olan ‘hirsutizm’ ise genellikle ergenlik döneminde veya daha sonra görülen bir sağlık problemi olarak ortaya çıkıyor.

TÜYLENME DEPRESİF YAPIYOR

Uzmanlar, ergenlik çağındaki gençlerde tüylenmenin ağır psikolojik gerilimlere neden olduğunu ve özellikle genç kızların, tüylenmeden dolayı kendilerini çirkin ve farklı hissederek aşağılık kompleksi, depresyon, arkadaş ve aileden uzaklaşma, öfke, içe kapanma gibi değişik ruhsal sorunlar yaşadıklarını söylüyor. Uzmanlara göre, bu sorunlar okul başarısını, arkadaşlık ilişkilerini zedeliyor; genç kız mutsuzluk içinde içe kapanıyor hatta intihar eğilimi görülebiliyor. Bu nedenle Ukşal tüylenmenin, basit bir kozmetik sorununun ötesinde önemli bir sağlık problemi olarak görülmesi ve mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor.

YUMUŞAK, AYDINLIK GÜNEŞİN ÖPTÜĞÜ BİR CİLT

Güneşin ilk ışıklarıyla beraber kalın giysilerden kurtulur kurtulmaz veya tatile gideceğimiz zaman solgun göründüğümüzü fark edip otobronzanlara başvuruyoruz. Dokuları, formülleri ve kokularıyla yeni nesil otobronzanlar, vücutlara en az güneşin verdiği doğal bronzluk kadar etkili bir renklendirme sunuyor. Çabuk kuruyan, kullanımı kolay, çizgi izleri bırakmayan özellikleriyle yeni otobronzanların kullanımı şimdi çok keyifli.

Günümüz otobronzanların kullanımı artık hiç olmadığı kadar kolay. Anlayacağınız, banyoda saatlerinizi harcayarak otobronzan uygulaması yapmaya çalıştığınız günler geride kaldı. Artık yeni ürünler hemen giyinip günlük yaşamınıza dönebilmeniz için, çabuk sonuç veren formülleri sayesinde saniyeler içinde kuruyor. Bacak arkalarınız gibi uygulama yapması güç bölgeler bile artık eskisi kadar zor değil.

- Renk; korneyum tabakasındaki keratin proteinlerinin, DHA’lar ile reaksiyona girmesiyle oluşuyor.

- İçerik; DMS (Derma Membrane Structure) cildin zar yapısının pullanmış katmanı, DHA ile beraber kullanılıyor.

- Bileşim; cilt yüzey yapısını taklit edip ciltte DHA ulaşımını ideal seviyeye ulaştırıyor.

Harika hissedin

Yumuşak, esnek bir cilt başarılı bir otobronzan uygulamasının başlangıç noktası. Otobronzanlar cildi muhteşem bir bronzluğa kavuşurken aynı zamanda cildinize gerçek bir bakım yapıyor. Başarılı bir otobronzan uygulamasının başlangıç noktası ise arındırma ve nemlendirme olarak öne çıkıyor.

* Otobronzanlar her zaman "güneşsizlik" anlamına gelmiyor. Cildinize ekstra özen göstererek, sonrasında güzelliğinizi korumanıza yardımcı oluyor.

Ürünlerin içeriğindeki SPF 6 koruması, cildi UV ışınlarından koruyor.

RPF kompleksi, patentli doğal bitkisel özlü antioksidan ile erken yaşlanmanın başlıca kaynağı olan serbest radikallerin yüzde 80’ini nötralize ederek cildin üst seviyedeki savunma sistemini kopya ediyor.

Ananas özü, uygulama sonrasında ciltte dalgalanma oluşmaması için, daha pürüzsüz ve daha yumuşak bir cilt için doğal arındırma sağlıyor ve hücre yenilenmesini hızlandırıyor.

"Aquafill" teknolojisindeki, bitkisel nemlendirme ajanlarının zengin olduğu oligosakkaridleri kullanarak, ideal nemlendirme için dermis ve epidermis arasındaki doğal su akışını canlandırıyor.

Kavun; vücudunuzun nem seviyesini optimum seviyede tutmak için doğal rezervuar görevi görüyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:02 Nisan 2021Yayınlanma Tarihi:24 Haziran 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.