Ailede iletişimin sihirli kavramı pozitif iletişim

“Bilinçli Aile Olmak” kitabı hakkında konuşan Tarhan, Ailenin canlı bir yapı olduğu ve kişiliği bulunduğunu söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün online olarak düzenlediği ‘Yazar Okur Buluşmaları’ nın konuğu oldu. “Bilinçli Aile Olmak” kitabı hakkında konuşan Tarhan, Ailenin canlı bir yapı olduğu ve kişiliği bulunduğunu söyledi. Tarhan bu dönemde aile bireylerinin birbirlerine değer verip, anlayış göstermeleri ve fertlerin bir birleriyle daha fazla vakit geçirmeleri gerektiğini de kaydetti. Tarhan, ailenin huzurlu olmasını istiyorsak negatifle uğraşan değil de pozitiflerle uğraşan modeli seçmek gerektiğini de sözlerine ekledi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün online olarak düzenlediği ‘Yazar Okur Buluşmaları’ nın konuğu oldu. “Bilinçli Aile Olmak” kitabı hakkında konuşan Tarhan, Ailenin canlı bir yapı olduğu ve kişiliği bulunduğunu söyledi. Tarhan bu dönemde aile bireylerinin birbirlerine değer verip, anlayış göstermeleri ve fertlerin bir birleriyle daha fazla vakit geçirmeleri gerektiğini de kaydetti. Tarhan, ailenin huzurlu olmasını istiyorsak negatifle uğraşan değil de pozitiflerle uğraşan modeli seçmek gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Aile içi iletişimin sihirli kavramı pozitif iletişim”

Konuşmasında Amerika’da Nebraska Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmadan bahseden Tarhan, “Orta Amerika’daki bir bölgede mutlu evliliklerin üç ortak özelliği tespit edilmiş. Birincisi birlikte zaman geçirme fazla. İkincisi takdir ve onay gibi pozitif sözcüklerin çok kullanıldığı tespit edilmiş. Üçüncüsü ise çiftlerin birlikte kiliseye gitmeleri. Bu üç önemli nokta aslında insanın evliliğini mutlu hale getirmesi için yaşam felsefesi haline getirmesi gereken pozitif yaklaşım. Pozitif iletişim önemli. Örneğin aile içerisinde bir sorun ortaya çıktı. O sorunu çözerken pozitif yaklaşım göstermek, tehdit yönlü değil de o durumun nasıl fırsata dönüştürüleceğini düşünerek çözmeye çalışmak çok önemli. Bunu taraflardan biri yaptığında diğer taraf olumlu şekilde etkileniyor. Ailenin huzurlu olmasını istiyorsak negatifle uğraşan değil de pozitiflerle uğraşan bir eş rolünü seçmemiz önemli. Aile içi iletişimin sihirli kavramı pozitif iletişim diyebiliriz” diye konuştu.

“Sanal gerçeklik insanlık tarihinde tartışılan bir konu”

Dijitallaşme ve teknolojik yeniliklerin çocuklar üzerindeki etkisine değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Dijital bir nesil var şu anda. Dünyanın dijitalleşmesinin ekonomik, siyasi, küresel sonuçları var. En önemlisi bireye yönelik sonuçları var. Şu an dijital neslin yerlileri var. Bizim kuşaklar göçmen. Biz sonradan öğreniyoruz. Onlar dijital dünyanın içine doğuyorlar. 40-50 yaş insanlar onları anlamada zorluk yaşayabiliyor. Çünkü onların düşünce sitilleri farklı. Fiziksel gerçeklikten farklı olarak sanal gerçeklikle yaşıyorlar. Bu özellik insanlık tarihinde ciddi anlamda tartışılan bir konu.

“Psikolojik olarak iyi hisseden kişilerin beyinleri yaşlanmıyor”

Tarhan, hayattan zevk almanın sırlarından birinin kişinin pozitif duygu durum içinde olmak olduğunu vurgulayarak, “Seligman’ın pozitif psikolojiyle alakalı güzel bir tanımlaması, tarif ettiği PERMA modeli var. PERMA modelinin adımlarından biri de kişinin pozitif duygu durum içinde olması. Kişinin bakış açısı olumluysa çeşitli imtihanlardan geçtikleri zaman olayları daha güzel yönetiyorlar. Olumsuz bakış içerisinde olan kişilerin devamlı kaygıları yüksek, hayattan zevk almayan kuşkucu, olaylara negatif yönden baktıkları için kendilerini rahatlatamıyorlar. Süper yaşlılar var, doksan yaşında ama zekâsı pırıl pırıl. Onlar üzerinde yapılan araştırmada ortak bir özellik çıkmış. Psikolojik olarak kendini iyi hisseden, olumlu ruh duygu durumu yaşayan kişilerin beyinleri yaşlanmıyor.

“Sevgi olunca korku azalır”

Yatay ilişkiye değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ''Buyurganlık yerine birliktelik önemli. Günümüzde genç kuşağa buyurgan yaklaşmak onu kaybetmek demektir. Yanınıza alıp birlikte yürümeniz gerekiyor. Çocuk böylece değer verildiğini hisseder. Güven de bir ailede çok önemlidir. Eskiden aileye sevgi yuvası derdik şimdi güven yuvası diyoruz. Güvenin olması için sevgi olması lazım, sevgi olunca da korku azalır” dedi.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:25 Şubat 2021

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.