

DR. ADNAN ÇOBAN 
  PSK. ORHAN GÜMÜŞEL
Zehirlenmeler
Yoksunluk belirtileri
Bilinç bozuklukları
Kalıcı bunamalar
Bellek bozuklukları
Ruhsal bozukluk ve hastalıklar
Duygu durumu bozuklukları
Kaygı bozuklukları
Cinsel işlev bozuklukları
Uyku bozuklukları
Biriminizde bu bilgilerin ışığında nasıl bir yaklaşım sergilenmektedir?
Alkol ve madde  kullanım bozuklukları psikiyatri dünyasında hekimin çaresiz kaldığı ve sınırlı  imkanlara sahip olduğu hissini veren bozukluklardır. Bu kategoride yer alan  kişiler genellikle tedavi edilemeyecek derecede kişiliği bozuk bireyler olarak  algılanırlar. Hatta sağlıkçıların arasında bile bu kişiler için gizli bir  damgalama yaklaşımı vardır. "Madde kullanım bozuklukları zaten tedavi edilemeyen  bozukluklardır, madde alan kişiler genellikle problemli olduklarından uyumları  da bozuktur. Dolayısıyla bir şeyler yapmaya çalışalım, ama pek sonuç  alınabileceğini sanmıyorum" düşünceleri birçok defa zihinlerden geçmektedir.  Hâlbuki iflah olmaz diye nitelendirilen kişilik bozuklukları madde kullananların  sadece yüzde 30'unu oluşturmaktadır. Geri kalan yüzde 70'lik kesim tedavi  potansiyeli olan kişilerdir. Bu bilginin ihmal edildiği bu yaklaşım tarzı,  haliyle tedavi başarısını olumsuz yönde etkilemekte ve daha yolun başında  ümitsizliği körüklemekte, madde kullanım bozukluklarının tedavisinde en önemli  etken olan cesareti baltalamaktadır. Madde tedavisinin birinci kuralı hekimin  hastasını iyileştireceğine inanması, hastasına inanması, hastanın da hekimine ve  iyileşeceğine inanmasıdır. 
  Tedavide başköşeyi tutan bu duygusal birlik  aşamasını başarıyla geçtikten sonra maddeyle somut mücadele başlamaktadır.
  
Paylaş