Nöropsikofarmakoloji Araştırma ve Uygulama merkezi

Üsküdar Üniversitesi nörolojik, psikiyatrik ve psikolojik birçok hastalığın genetik yatkınlıklarını araştırmak ve bu hastalıklar için ilaç geliştirmek amacıyla Nöropsikofarmakoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni kurdu.

Üsküdar Üniversitesi nörolojik, psikiyatrik ve psikolojik birçok hastalığın genetik yatkınlıklarını araştırmak ve bu hastalıklar için ilaç geliştirmek amacıyla Nöropsikofarmakoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni kurdu.

Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esra Sağlam, yaptığı yazılı açıklamada, Santral Sinir Sistemini ilgilendiren nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların 20'nci yüzyılın ikinci yarısına kadar insanoğlu için bir sır olarak kaldığını ifade etti. Sağlam, yüzyılın ikinci yarısından itibaren psikiyatrik hastalıkların da biyolojik temellerinin olabileceği yönünde ön görülerin ortaya çıktığını belirtti. Bu amaçla başlayan çalışmaların nöropsikofarmakoloji disiplininin doğmasına neden olduğunu vurgulayan Sağlam, bu kavramın nöroloji, psikiyatri, farmakoloji bilimlerinin birlikteliğini ifade ettiğini kaydetti. Sağlam, merkezin amacının, psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların beyinde meydana getirdiği değişiklikleri tanımlamak ve meydana gelen bu değişiklikleri geri döndürecek, böylece beyni normal yapısına kavuşturabilecek ilaçları araştırmak olduğunu vurgulayarak, Üsküdar Üniversitesi olarak bu alanda önemli bir adım attıklarını bildirdi.

MERKEZDE YAN ETKİLERİ DAHA AZ İLAÇ GELİŞTİRİLECEK

Doç. Dr. Sağlam, günümüzde kullanılan antidepresan ve antipsikotik ilaçların psikofarmakoloji disiplininin ürettiği bilgi birikimi ile bulunduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Fakat hepimizin bildiği gibi bu ilaçlar hastalarda tam bir iyilik hali meydana getiremediği gibi önemli yan etkilere sahiptir. Nöropsikofarmakoloji disiplininin amacı daha etkili ve yan etkileri çok daha az yeni ilaçlar geliştirmektir. Psikiyatrik ve nörolojik hastalıklar, genetik yatkınlığı olan, aynı zamanda da kişinin yaşadığı çevresel faktörlerden de çok etkilenen hastalıklardır. Kişilerin yatkınlık derecelerinin saptanması, çevresel faktörlerin düzenlenmesi ya da hastalık başlamadan koruyucu tedaviler uygulanması durumunda psikiyatrik hastalıklar önlenebilir.  Dolayısıyla bu hastalıklara genetik yatkınlıkların saptanması çok önemli."

"KİŞİYE EN UYGUN İLAÇ BELİRLENECEK"

Psikiyatrik rahatsızlıkları olan hastaların yüzde 60-65'inin tedaviye cevap verdiğini bildiren Esra Sağlam, şunları kaydetti: "Hastaların en uygun ilaca en kuvvetli yanıtı verebilmesi için birtakım genetik testlerin yapılması gerekli. Farmakogenetik adı verilen bu çalışmalar sonucu tedaviye cevap vermeyen hastalar, tedavi şansına kavuşurlar. Üsküdar Üniversitesi bünyesinde kurulan Nöropsikofarmakoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, ülkemiz için bir ilktir. Çağımızın hastalıkları olan depresyon, anksiyete, alzheimer, parkinson, psikoz, şizofreni gibi hastalıkların nedenlerini, bu hastalıklara olan genetik yatkınlıkları araştırmak ve bu hastalıklar için ilaç geliştirmek amacıyla kurulmuş olan merkezimizin benzerleri dünyada da çok azdır. Merkezimiz oldukça güçlü bir altyapıya sahip olup, son teknoloji ile donatılmış hayvan ve araştırma laboratuvarına sahiptir." A.A