Zor zamanlarda böyle iyimser kalın

İşte zor zamanlarda iyimser kalmanın 4 yolu.

İşte zor zamanlarda iyimser kalmanın 4 yolu.

Kendi işinizin patronu olmak tatmin edici ve enerji verici bir şeydir. Ancak bazen girişimcilik, duygusal bir hız trenine binmemize neden olup, dakikalar içinde kendini takdir etme duygusundan, kendinden şüphe etme (ve hatta çılgınca bir endişe) duygusuna geçmemize neden olabilir. Kısa süre önce verdiğim bir konferansın ardından, kafasındaki şu soruyla boğuşan bir katılımcıdan bir e-mail aldım: “Kendi içimde nasıl olumlu bir tavır edinip bunu koruyabilirim?” İşte hayatınıza daha fazla sakinlik ve olumlu düşünce getirmek için uygulayabileceğiniz dört strateji:

STRESTEN KOLAYCA KURTULUN

SAĞLIĞINIZA YATIRIM YAPIN

Stres hormonları bedeninizde akarken olumlu kalmak oldukça zordur. Yoğun bir şekilde çalışan girişimcilerin muhtemelen fiziksel sağlıkları için gerekli olan “en iyi egzersizleri” uygulayacak zamanları olmuyordur. Ancak hangi egzersizlerin sağlığınıza en iyi geldiğini bulun ve bunlara odaklanın. Deloitte’in Leadership Center for Inclusion’u (Katılım Liderlik Merkezi) yöneten meslektaşım Christie Smith sık sık seyahat ediyor ancak her sabah egzersiz yaparak önemli bir noktaya parmak basıyor. Kişisel olarak ben antrenman programım hakkında kendimi tembel hissediyorum. Ancak vejetaryen olarak, seyahat ederken bile sağlıklı yeme konusunda takıntılı biriyim. Bunun için de, düzgün beslendiğimden emin olmak için sağlıklı yemeklerin satıldığı yerlere ulaşmak amacıyla kilometrelerce yol gitmek de dahil, normal planımdan oldukça uzaklaşıyorum

OLABİLECEK EN KÖTÜ SENARYOYU ANLAYIN

Belki de iç sükuneti sağlamanın önündeki en büyük engel, olabilecek en kötü senaryoyu kafamızda bir “felaket” olarak canlandırmaktır. Müşteriniz size geri dönmüyor mu? Belki de anlaşmayı bozacaktır. Satış rakamlarınız mı düştü? Belki de rakipleriniz kalıcı bir şekilde pazar payınızı elinizden almıştır. Bir iş pozisyonunu doldurmak konusunda mı zorlanıyorsunuz? Belki de genel müdürlüğünüzün yerini değiştirmeniz ya da günümüzün rekabetçi ortamında yetenekleri kendinize çekmek için maaşları ikiye katlamanız gerekiyordur.

EVET, BELKİ DE…

Ancak aynı zamanda şu anda içinde bulunduğunuz durum – sadece göründüğü gibi de olabilir. Sakinleşmek için önünüzdeki endişelerinizle yüzleşmeniz önemlidir. Eğer müşteriniz gerçekten de anlaşmayı bozmak istiyor olsaydı, ne yapardınız? Hangi adımları atardınız? Genellikle, kafanızda korkunç senaryolar kurmak yerine gerçekle boğuşmak kendinizi daha kontrol sahibi hissetmenize neden olur; tahmin ettiğinizden daha fazla seçeneğiniz olduğunu fark edersiniz. (Ve aynı zamanda olanları farklı bakış açısıyla görmenize de yardımcı olur; müşteriniz anlaşmayı bozuyor olabilir ancak aynı zamanda hasta olması, tatilde olması ya da şehir dışında bir toplantıda olması da mümkün.)

SİZE YARDIMCI OLACAK BİRİLERİNİ ARAYIN

İyi ve kötü ruh hallerinizi paylaşabileceğiniz, sizin gibi düşünen arkadaşlarınızı belirlemeniz önemlidir. Kısa süre önce, Reinventing You’nun hükümlerini kendisi için spor sektörü pazarlamasında yeni bir kariyer yaratmak için uygulayan Avustralyalı bir okuyucum Blair Hughes ile buluştum.

Bana, ortak bir şekilde yeniden icat ettikleri şeyler hakkında düzenli bir şekilde konuştuğu arkadaşı Michael David’den bahsetti. Blair ve Michael birbirlerini cesaretlendiriyorlar ve birbirlerine meydan okuyorlar – bu, hepimizin hayatlarımızda ihtiyacımız olan tür bir ilişki. KENDİNİZİ ÖDÜLLENDİRİN

Bazen, kendimi yapılması gerekenler listesindeki şeyler yüzünden tamamen bunalmış hissediyorum. Uzun süredir hiç ara vermeden çalışıyorsanız, blog yazıları yazmak, dolu bir gelen kutusundaki e-mailleri cevaplandırmak ve bir sonraki haftanın toplantısına hazırlanmak gibi küçük işler bile gözünüze bitmez tükenmez ve yorucu görünebilir. İşte bu nedenle bu yoğun iş temposunu, gelmesini dört gözle bekleyeceğiniz küçük ödüllerle bölmeniz önemlidir. Bu, pahalı tatillerin tadını çıkarmak ya da alış veriş cümbüşüne dalmak anlamına gelmiyor (ki bunlar bile seyrek yapıldıklarında çok iyi olabilirler). Bunun yerine, külfetli bir çalışma gününün ardından bir arkadaşınızla yemek planı yapmak, haftanın ya da uzun bir iş seyahatinin sonunda masaja gitmek veya hatta beyniniz uzun süredir fazlasıyla çalışıyorsa anlamsız bir televizyon programı izlemek gibi küçük eğlencelere odaklanın. Hepimizin iple çekeceğimiz bir şeylere ihtiyacı vardır. Girişimciler olarak işimizle ilgili duygusal olma eğilimi gösteririz. Çalışanlarımız ve müşterilerimiz başarısızlıklar konusunda bizim yönlendirmemize ihtiyaç duyar ya da ilerleme kaydedip kaydetmediğimizi görmek ister. İçimizde olumlu bir tavır geliştirmek bu mesajı göndermek için kilit görevi görür. Sağlığımıza odaklanarak, olabilecek en kötü durum senaryolarını anlayıp bunlar için bir şeyler planlayarak, güvenilir arkadaşlık ilişkileri geliştirerek ve kendimizi düzenli olarak ödüllendirerek aslında işimizin geleceğine yatırım yapıyoruz. YAZARKAFE