Yüz tanıma teknolojisi: Fırsat mı, tehdit mi?

İngiltere'de metro istasyonlarında yüz tanıma sisteminin denenmeye başlanması, bir tartışmayı yeniden gündeme getirdi.

Sistem, geçişlerde durup bilet satın almaya, kapılarda okutmaya ve uzun kuyruklar oluşturmaya gerek olmadan yolculuk edilmesini amaçlıyor. Yüksek hızda yanıp sönen görünmez ışıklar ve üç boyutlu okuma sistemiyle, şekilleri tanıyabiliyor.

Dünyada birçok devlet ve özel şirket, güvenilir ve hızlı olduğunu söyleyerek yüz tanıma programlarını kullanıyor.

Bazı araştırmacılar, yüz tanıma teknolojisinin kart ve şifrelerin gizli tutulması, suçluların yakalanması ve ülkeye giriş çıkışların denetlenmesi gibi alanlarda hızlı ve güvenilir bir araç olduğunu söylüyor.

Bazılarına göre ise bu, mahremiyetin yok olduğu bir distopyanın parçası.

İYİ YÖNLERİ NELER?

Yüz tanıma teknolojisi, birçok ülkede özellikle güvenlik ve eğlence amaçlı kullanılıyor.

Avustralya'daki havaalanlarında benzer bir yüz tanıma sisteminin pasaportların yerine geçeceği konuşuluyor. Almanya da "terörle mücadele" kapsamında havaalanlarında ve tren istasyonlarında uygulamayı hayata geçirebilir.

Bu programlarla aileler kayıp çocuklarını ve yakınlarını bulabiliyor, hatta bir araştırmaya göre genetik bozukluklar teşhis edilebiliyor.

Bilgisayar, telefon ve kart şifrelerini çok sık unutanlar için de bir kurtarıcı olarak görülüyor.

Apple'ın 10'uncu yılı için piyasaya sürmesi beklenen iPhone modellerinde de, yüz tanımlama özelliğine sahip lazer sensörler bulunması bekleniyor.

Çin'de ileri teknoloji yüz tanıma programları çok daha yaygın: Yemek ısmarlamak ya da elbise satın almak için ekrana bakmanız yetebiliyor.

Örneğin Badoo gibi uygulamalar, yüz eşleştirme ile kendinize en çok benzeyen ünlüyü bulmanızı, hatta kişilik analizi yaptırmanızı sağlıyor.

'BÜYÜK BİRADER' BİZİ Mİ İZLİYOR?

Araştırmacılara göre, yüz tanıma teknolojisi sadece yenilik ve kolaylığı akla getirmiyor.  Yüz tanıma teknolojisi şirketi Kairos'un kurucusu Brian Brackeen, sistemin kötü amaçlı kullanımlara açık olduğuna dikkat çekiyor.

Temel sorular şunlar: Biz bir teknolojinin yüzümüzü tanımasını istiyor muyuz? Devletler ve özel şirketler elindeki veri tabanlarını nasıl ve ne zaman kullanıyor? George Orwell'in ünlü "1984" romanındaki gibi "Büyük Birader" bizi mi izliyor?

Öte yandan, teknolojinin yayılarak çocuk istismarı, cinsel taciz gibi suçların, casusluk ve gizli takiplerin önünü açmasından endişe ediliyor.

Akıllı telefonlardaki bazı uygulamalar şimdiden kapsamlı olarak bu programları kullanmaya başladı. Bu da kişisel kullanımların yaratabileceği güvenlik risklerini ve gizlilik ihlallerini gündeme getiriyor.

BBC TÜRKÇE


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:25 Ocak 2018Yayınlanma Tarihi:31 Temmuz 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.