Yaş düşüyor sayı artıyor

Türkiye Meme Vakfı Başkanı Can Gürbüz, Türkiye'de kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu, bu durumun farkındalığı artırmasına rağmen bilinçlenmenin yeterli olmadığını söyledi.Türkiye Meme Vakfı Başkanı Can Gürbüz, Türkiye'de kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu, bu durumun farkındalığı artırmasına rağmen bilinçlenmenin yeterli olmadığını söyledi. memekanseriGürbüz, dünyada meme kanseri görülme sıklığının her yıl yüzde 1-5 oranında artış gösterdiğini ve her yıl 1 milyon kadına meme kanseri teşhisi konduğunu, 3 dakikada bir kadının bu hastalığa yakalandığını ve 11 dakikada bir kadının meme kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Türkiye' de meme kanseri konusunda sağlıklı bir istatistiksel çalışma olmadığını ifade eden Gürbüz, “gerek beslenme gerekse iklim şartları açısından Türkiye'ye benzerlik gösteren bir Akdeniz ülkesi olan İtalya'nın istatistikleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'de her yıl yaklaşık 30 bin kadının meme kanserine yakalandığını varsayıyoruz” dedi. Meme kanserini tam olarak önleyebilen veya tedavi edebilen bir tekniğin günümüzde henüz bulunmadığını anlatan Gürbüz, buna karşın erken teşhisin hastalığı tamamen yenebilme olanağının kazanılması açısından bir silah olduğunu dile getirdi.

FARKINDALIK ARTTI AMA HALA YETERSİZ Türkiye'de meme sağlığı konusunda kadınlarda farkındalık anlamında çok büyük gelişme sağlandığını aktaran Gürbüz, şöyle konuştu:

“Kadınlarımızdaki farkındalığın artışında en büyük pay, yine meme kanserinin kendisine ait. Son yıllarda Türkiye'de meme kanseri görülme sıklığında çok büyük bir artış oldu. Neredeyse herkesin bir yakını, bir tanıdığı, ailesinde bir kişi meme kanserine yakalanıyor. Türkiyede tüm kadınlarda en sık görülen kanser türünü meme kanseri oluşturuyor. Bu nedenle artık toplumdaki kadınlarımızın büyük bir kısmı meme kanseri ile ilgili bir farkındalığa sahip. 'Yeterli mi?' derseniz maalesef hala yetersiz. Ülkenin kadın nüfusu ile yıllık çekilen mamografi oranı olması gerekenin çok altında” "EKONOMİK DÜZEYİ YÜKSEK KADINLARDA DAHA FAZLA” Meme kanserinin sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çeken Gürbüz, bu nedenle bilinçlendirme çalışmalarında esas hedef kitleyi de bu grup kadınların oluşturduğunu ve bu kesime ulaşmanın daha kolay olduğunu söyledi. "ARTIK 20'Lİ YAŞLARDA BİLE MEME KANSERİNİ GÖREBİLİYORUZ" Meme kanserinde ileri yaşın önemli bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Gürbüz, yeni meme kanseri tanısı konan kadınların yüzde 70'inin, 50 yaş üzerinde olduğunu bildirdi. Ancak son yıllarda meme kanseri görülme sıklığının daha genç yaşlara kaydığına dikkati çeken Gürbüz, “Artık yirmili yaşlarda bile görebiliyoruz. Bu nedenle 20 yaşını geçen her kadının adetinin bittiği dönemde kendisini muayene etmesini ve 40 yaşına kadar 3 yılda bir kez uzman bir hekime muayene olmasını öneriyoruz. 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirmesini ve uzman bir hekime muayene olmasını öneriyoruz” dedi. KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN Meme kanseri ile beslenmenin önemli ilişkisi bulunduğuna işaret eden Gürbüz, bol sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin, riski azalttığını, ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulmasının önerildiğini aktardı. Günlük gıda alımına C vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürüldüğünün altını çizen Gürbüz, şu tavsiyelerde bulundu: “Öncelikle besinlerimize dikkat etmeliyiz. Tüm meyve ve sebzeleri çok iyi yıkamalıyız. Yemeklerin pişirilme şekli de önemli. Izgara ve kızartma gibi yüksek ısıda pişirilme bazı kimyasal maddelerin ortaya çıkmasına neden olmakta ve kanser gelişme riskini artırmaktadır. Bu nedenle haşlama besinler tercih edilmeli. Yapılan çalışmalarda yemeklerde zeytinyağının kullanılmasının meme kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. Alkol alınıyorsa bırakılması önemli. Yoğun egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Tüm bu önlemlerle meme kanseri riski yüzde 40-50 oranında azaltılabilmektedir” A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:26 Kasım 2013Yayınlanma Tarihi:27 Kasım 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.