Yalnızlık bazen insana iyi gelse de sürekli olunca bağışıklık sistemini etkiliyor, fiziksel rahatsızlıklara neden oluyor. Çaresi, kalabalık sofralar.
Yalnızlık bazen insana iyi gelse de sürekli olunca bağışıklık sistemini etkiliyor, fiziksel rahatsızlıklara neden oluyor. Çaresi, kalabalık sofralar.
Yalnızlığın insan psikolojisi üzerindeki olumsuz etkileri bilinen bir gerçek. Ancak yalnız yaşamanın vücuttaki fiziksel rahatsızlıkları da tetiklediğini biliyor musunuz?
Ötekinin Varlığı, Bağışıklık Sistemini Güçlendiriyor
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver:
"İnsanlar sosyal varlıklardır, yalnız yaşayamazlar. Ötekine ihtiyaç daha bebekken başlar. Bebek anneye muhtaç olur. Anne onu yedirir, ona dokunur, onu öper. Bu etkileşim içinde bebeğin sinir sistemi ve bağışıklık sistemi gelişir. Bu tarz etkileşimler vücutta bazı kimyasalların üretilmesini sağlar. Mesela huzursuzken anne onu
yatıştırırsa stres hormonları düşer. Kortizol gibi hormonların düşmesi de gelişimi teşvik eder. Eğer kortizol miktarı yüksek olursa bağışıklık sisteminde bir yetersizlik olur ve kişi enfeksiyon hastalıklarına açık hale gelir. Bu da demek oluyor ki, insan doğumundan itibaren ötekinin varlığıyla sinir sistemini, bağışıklık sistemini ve tüm beden sistemini geliştirmiş olur. Hayat boyu etrafımızdaki insanların bizimle ilgili verdiği tepkiler, yaptığı eleştiriler ve bizi neşelendirmeleri anlık duygulan ortaya çıkarır. Mutlu veya mutsuz oluruz. Bu tarz duygu halleri de kortizol ve adrenalin gibi hormonları azaltır ya da artırır. Kronik stres altındaki kişilerde kortizol çok yüksek düzeydedir. Zaman içinde kişinin etrafında bu stresle baş edebilmesi "için bir yardımcı yoksa yalnızsa o zaman kişide birtakım bedensel rahatsızlıklar ortaya çıkar. Çünkü beden, düşmanla karşı karşıyaymış gibi çalışmaya başlar. Bu da kan dolaşımının hızlanmasına, kan basıncının yükselmesine ve buna bağlı olarak damar sertliğine ve kalp hastalıklarına sebep olur.
Hayat böyle ötekilerle etkileşimle devam ederken sinir hücrelerimiz şekillenir. Bir kişi ne kadar çok insanlarla temas halinde olur, sohbet ederse beyni o kadar uyarılmış olur. İleri yaşlarda yalnız kalan insanlarda beyin biraz daha esnekliğini kaybeder. Bir de kişiyi uyaracak yeterli muhabbet ve sokağa çıkış yoksa birileri bu yaşlı kişiyle temasta bulunmuyorsa o zaman sinir sistemi uyarıların azalmasına bağlı olarak bir bakıma beyin paslanmış olur. Bu da Alzheimer hastalığına zemin hazırlar. Yalnız kalan kişide uyarılma azaldığı için stresin artmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olur. Bütün bunlar zincir gibi birbiriyle bağlantılıdır. Yalnızlık, stresle başa çıkmayı engellediğinden salgılanan kortizol ve adrenalin hormonunun yüksek olmasını ve tansiyonun düzenlenmesini engeller. Bu da sürekli devam ederse yüksek tansiyona sebep olur."
ZAMAN
Hizmet, duyuru ve etkinliklerimizden haberdar olmak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazıp gönder tuşuna basarak e-Bültenimize abone olabilirsiniz.