Van'da acı yeni başlıyor

Van’ı hayalet şehre benzeten uzmanlar, Van’da durumun içler acısı olduğunu açıkladı.

Van’ı hayalet şehre benzeten uzmanlar, Van’da durumun içler acısı olduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanlığı çalışanlarını desteklemeye yönelik düzenlenen ‘Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Eğitimi’ Programları kapsamında Van’a giden Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, Van izlenimlerini ve coğrafyanın psikolojik durumunu analiz etti. Van’ı hayalet şehre benzeten Gökmoğol, depremden korktukları için başka bölgelere göç edenlerin de Van’a döndüklerini, durumun içler acısı olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Psikiyatri Derneği, Dünya Sağlık Örgütü ve Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği’nin Van’da Sağlık Bakanlığı çalışanlarını destekleme ve yeterlilik geliştirme eğitimleri sürüyor. Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Eğitim Programlarına kapsamında bu hafta Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Feneryolu Polikliniği’nden Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol Vanlılarla bir araya geldi. Gökmoğol iki gün süren eğitimlerde travma ve travmayla ilişkili psikiyatrik bozuklukların teorik bulgularının yanı sıra travmatizasyon başlıklarında sağlık çalışanlarını bilgilendirdi. İnteraktif ortamda geçen toplantıya depremin ilk gününden buyana Van merkezde çalışan aile hekimleri katıldı. Eğitimlerin oldukça verimli geçtiğini vurgulayan Gökmoğol; “Eğitimin ikinci gününde iki vaka tartışıldı. İlk vaka travma sonrası stres bozukluğuyla alakalıydı. Aile hekimleriyle tanı ve tedavi konusunu tartıştık. Diğer vaka ise travmatik stres belirtileri yaşayan bir sağlık memurunun durumuydu. Biryandan var olan hastalığı tartıştık diğer bir yandan da alınabilecek bireysel ve kurumsal önlemler üzerinde konuştuk. 20 Mart akşamı Van’da çadır ve konteynır kentleri dolaşmaya çalıştım. Bölgede çalışan öğretmen bir arkadaşımızın yardımıyla belirlediğimiz yardıma muhtaç dört aileyi ziyaret ettik, onlara yardımcı olmaya çalıştık. Çocuklarının yüzlerinde masum ve o çocuksu gülüşleri gördüm. O an hüzünle karışık bir sevinç yaşadım. En korkunç zaman geceydi Van’da. Gece çöktüğünde Van adeta hayalet şehre dönüşüyordu. Gündüz ara sıra da olsa çamaşır yıkamaya, eşya almaya girilen evler akşam olunca terk ediliyor, şehir ıssızlaşıyordu adeta. Herkes 20 metrekarelik konteynırlarda da olsa sağ ve bir arada olmaktan oldukça mutlu. Her an sallanma tedirginliği içinde yaşamaya çalışıyor evler öylece, kapkaranlık.      

DEPREM PSİKOLOJİSİYLE İLGİLİ BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN...

Kimi yıkılmak üzere bekliyor kimi sağlammış gibi dursa da yakından bakınca çatlaklar tehlikenin habercisi. Van’ın en lüks caddesi olan 2 Nisan’da lüks apartmanlarda hasarlar görünüşe verilen önemin altyapıya hiç de verilmediğinin, deprem yönetmeliklerini hiç uygulanmadığının, insana değer verilmediğinin canlı kanıtlarıydı adeta. Pek çok kişi Van’a dönmek için okulların kapanmasını bekliyor. Göç ettikleri yerde aradıklarını bulamamışlar, dönünce ise Van’da onları neyin beklediğinden habersizlerdi. Aile hekimleri, çadırda yaşayanlar, esnaf, taksiciler hepsi aynı şeyi söylüyor. "Güllük gülistanlık değil hiç bir şey buralarda, hiç bir şey bitmedi, her şey daha yeni başlıyor. Lütfen sesimizi duyun" Şaban Özdemir (NPGRUP) Fotoğraflar: DR. ÖZLEM MESTÇİOĞLU GÖKMOĞOL