Uyurken yeni kelimeler öğrenilir mi?

Uyurken yeni kelimeler öğrenilir mi? Derin Uyku Esnasında Yeni Kelimeler Öğrenilebilir mi?

Uykuda geçen süre bir çoklarımıza boşa geçen bir süre, yaratıcı bir takım bilişsel yeteneklerimizi kullanmadığımız, öğrenmediğimiz, görmediğimiz, duymadığımız veya az duyduğumuz bir zaman zarfı olarak ..

Uykuda geçen süre birçoklarımıza boşa geçen bir süre, yaratıcı bir takım bilişsel yeteneklerimizi kullanmadığımız, öğrenmediğimiz, görmediğimiz, duymadığımız veya az duyduğumuz bir zaman zarfı olarak gelmektedir. Bu nedenle, uyku sürecini daha yaratıcı ve efektif kullanmanın yolu da sürekli popüler sinirbilimi ve psikoloji araştırmalarının bir parçası olmuştur.

Bilindiği üzere, şimdiye kadarki araştırmalarda, hemen uykudan önceki uyanık zaman esnasında öğrenilen bilgilerin hafıza haline gelmesi ve uykuda bu hafızaların güçlenip stabilize edilerek beyinde yer edinmesini incelemek için dizayn edilmişti. Ancak direkt olarak uyku sırasında öğrenme bu araştırmalardan pek azının konusu olmuştu.

Bahsi geçen bu araştırmalarda uyku sırasında beyinde tekrar edilen bilgilerin, beyinde daha önce bulunan bilginin yerinin sağlamlaşmasını belirli bir miktar sağladığına dair veriler elde edilmişti. Uyanık iken öğrenilen bilgilerin hafızaya daha iyi yerleştirilmesi, uyku sırasında tekrar bu bilgilerin verilmesi ile çok daha kalıcı hale gelmesi bu anlamda mümkünken, araştırmacılar o halde neden bilginin direkt olarak uyku sırasında beyine yerleştirilemeyeceği sorusunu sordu ve işe koyuldu.

Aslında uyku esnasında edinilen bir ilk girdinin, uyanıldığı andan itibaren de kullanılabilir olması veya uyanma anına kadar beyine yerleşmiş olması bunun başarılması için yeterli görünüyor. İsviçre’deki University of Bern bünyesinde Interfaculty Research Cooperation Psikoloji Enstitüsü araştırmacılarından Katharina Henke, Marc Züst ve Simon Ruch bu sorunlar üzerine yürüttükleri araştırmaların sonucunda ilk kez yabancı bir kelimenin ve çevirisinin öğlen uykusu ile beyinde uyanıklığa kadar yerleşmesini başarı ile sağladı.

Uyanmanın akabinde katılımcılar, uyku sırasında verilen kelimelerin anlamlarına beyinlerinde erişme şansını yakaladı. Uyanık haldeki öğrenme ve işler bellek (working memory) görevlerini gören hipokampus, bölgesinin uyku sırasında ilişkili öğrenme ile de alakası dolayısıyla bu çalışmada da konu mankeniydi.

Current Biology’de yayımlanan çalışmada beyin hücrelerinin aktif fazlarının uykuda öğrenme için kilit derecede önem arz ettiği belirtildi. Katharina Henke’nin araştırma ekibi uykudaki bir insanın yeni bir semantik bağıntı ile yabancı bir kelimenin çevirisi ile ‘beynin hücrelerinin aktif fazlarının’ yardımı ile öğrenip öğrenemeyeceğini test etti.  Aslında bu fazdaki beyin hücrelerine ‘ayık’ da diyebiliriz.

Derin uykuya daldığımızda beyin hücrelerimiz belirli sürelerle aktif veya ayık kalmaya (up-state) devam ederler, bu süreci de yine inaktiflik süreci (down-state) takip eder. Aşağıdaki görselde de görüldüğü üzre bu fazlar birbirlerini yarım saniyelik sürelerle takip ederler.

Uykuda yapay bir dilden bir kelimenin ve Almanca karşılıklarının semantik bir bağıntı ile kalıcı olarak yerleşmesi ancak ve ancak kelime çiftlerinin ikincilerinin 2,3 veya 4 kez ‘ayık’ fazda tekrarlı biçimde oynatılması ile mümkün oldu. Uyumakta olan birey “tofer = kilit” and “guga = fil” kelime çiftlerini duyuyor ve araştırma bünyesinde yapılan testte kelimelerin sembolize ettiği biçimde görece büyük bir şeye (guga) küçük olana ise (tofer) denebileceğini şans faktörü etkisinden yüksek bir biçimde belirtiyor.

Araştırmacılara göre, normalde uyanık iken kelimelerinin öğrenilmesini sağlayan hipokampus ve dil bölgelerinin ortak olarak uykuda da ayık fazda birlikte çalışmaları dikkate değer bir unsur. Araştırmanın başyazarı Marc Züst de açıklamasında bu bölgelerin yeni bir şey öğrenme için bilinçlilikten bağımsız olarak çalışabildiğini, uykuda da etkili bir yolak yaratabildiklerini belirtti.

Hafıza oluşturmak veya bir şeyi hatırlamak üzere öğrenmek zorunlu olarak bir bilinçlilik hali gerektirmiyor olabilir. Pratikteki olumlayıcı verilerinin yanı sıra, mevcut araştırmada aynı zamanda yine yürürlükte olan uyku hafıza ilişkisi üzerine teorileri de tartışmaya açacak gelişmeler kaydedilmiş oldu.

Uyku artık tamamen kapalı bir mental süreç olarak zaten düşünülmezken, fiziksel dünyadan da kopmadığımıza dair verilere her gün bir yenisi ekleniyor.

BİLİM FİLİ


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:23 Nisan 2019Yayınlanma Tarihi:22 Nisan 2019

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.