Takıntı ve tikler okul başarısını etkiliyor

Tedavi edilmeyen ve takıntı ve tikler özellikle çocuklarda özgüven kaybına yol açıyor, sosyal yaşamı bozuyor ve okul başarısını olumsuz etkiliyor.

Uzmanlar, takıntı ile tiklerin birbirinden farklı olduğunu ve tedavi yöntemlerinin değiştiğini söyledi. Takıntı veya tik sahibi kişinin toplumda farkılaştırıldığını ve bunun kişinin yaşamını olumsuz etkileyebildiğini belirten uzmanlar,

"Özellikle okul çağı çocuklarında, takıntı ve tiklerin çocuğun okul başarısını, duygusal ve sosyal yaşantısını olumsuz etkilediğini" vurguladı. Takıntının, bilimsel olarak "obsesif kompulsif bozukluk" olarak isimlendirildiğini hem çocukluk hem de erişkinlikte başlayabileceğini ifade eden uzmanlar, bu bozuklukta kişinin aklına onu rahatsız eden zorlayıcı düşünceler geldiğini, aslında bu düşüncelerden çok da rahatsızlık duyduğunu hatta saçma bulduğunu ancak düşünmekten kendini alıkoyamadığını anlattı.

"Obsesyon" denilen bu zorlayıcı düşüncelerden kurtulabilmek için yapılan tekrarlayıcı davranışlara ise "kompulsiyon" isminin verildiğini ifade etti.

Uzmanlar, "Düşüncenin etkisiyle yapılan bu davranışlar belli bir amaca yöneliktir. Kişi, davranışı zihnindeki o düşünceden kurtulmak için yapar. Davranış sonrası rahatlama yaşansa da düşünce tekrar aynı şekilde zorlayabilir ve bu durum bir kısırdöngüye dönüşür ve kişinin çok zamanını alır" dedi.

Bir yere dokununca kirlendiğini düşünen kişinin bu fikirden uzaklaşmak için sürekli elini yıkamasının, yıkandığı ve temizlendiğinden emin olamayıp bu davranışı tekrarlamasının, bir yere 3 kez oturup kalkmazsa bir şeye dokunmaz ya da vurmazsa annesine kötü birşey olacağını düşünüp gün içince defalarca oturduğu yerden kalkıp kalkıp oturma, bir yere vurma, dokunma gibi davranış tekrarlarının "obsesif kompulsif bozukluk" olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu durumun tik bozukluğundan çok farklı olduğunu tiklerdeki tekrarlayıcı hareketlerin istemsiz kas kasılmaları olduğunun altını çizdi. İşeri, tiklerin gün içinde tekrarlayıcı ancak ritmik olmadığını, erkek çocuklarda daha fazla görüldüğünü ve en sık baş boyun bölgesinde olduğunu ifade etti.

Tiklerin göz kırpma, burun ya da ağız kenarının çekilmesi, omuz atma, boyun çevirme gibi motor tikler olabileceği gibi boğaz temizleme sesi, burundan nefes alma-verme halinde duyulan ses, inilti ya da çığlık atma gibi gibi ses tiklerine de rastlandığını belirten uzmanlar, bunların kısa süreli olarak baskılanabilse de uzun süre kontrol edilemeyeceğine işaret etti.

"KESİNLİKLE CEZA VERİLMEMELİ"

Takıntı ve tikleri olan kişilere çevredekilerin "yapmamaları" konusunda ısrarcı olmamaları gerektiğinin altını çizen uzmanlar, şunları kaydetti:

"Takıntı ve tik durumunda, bir çocuk psikiyatristine başvurulması gerekir. Tik yapan çocucuğun kesinlikle ceza almaması, utandırılmaması, kızılarak uyarılmaması gerekir. Özellikle ses tikleri sınıfta öğretmen ve diğer çocukları da etkiler, ses tiki olan bir çocuk ani ses çıkarabilir, boğaz temizleme, öksürük gibi arkadaşlarının konsantresini bozacak gürültüye neden olabilir ama unutulmamalıdır ki bu bilinçli yapılmamaktadır ve asla bu davranışından ötürü ceza almamalıdır. Bu çocuklara olumsuz yaklaşıldığında tik bozukluğu olan kişinin üstündeki stres ve dolayısıyla tiklerin şiddeti artacaktır. Bu durumda, aile ve öğretmenine 'istemsiz' yapıldığına yönelik bilgi verilmesi ve bunun nöropsikiyatrik bir hastalığın belirtileri olduğu anlatılmalıdır"

A.A


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:21 Temmuz 2015Yayınlanma Tarihi:25 Temmuz 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.